İÇ HABERLER
okuma süresi: 10 dak.

"1980'de Kıbrıs'ta da askeri darbe istendi; babam ve hükümeti karşı çıktı"

"1980'de Kıbrıs'ta da askeri darbe istendi; babam ve hükümeti karşı çıktı"

Babası, merhum Başbakan Mustafa Çağatay'ın görev yaptığı 12 Eylül döneminde, Kenan Evren'in Kıbrıs'ta askeri yönetim istediğini söyleyen Erek Çağatay, "Babam Kenan Evren ile konuştu. Bunun Kıbrıs'ta olamayacağını, vahim sonuçlar doğurabileceğini uzun uzun anlattı... Kendisini ikna ederek bu durumdan vazgeçirdi" ifadelerinde bulundu.

Yayın Tarihi: 21/10/19 11:05
okuma süresi: 10 dak.
"1980'de Kıbrıs'ta da askeri darbe istendi; babam ve hükümeti karşı çıktı"
A- A A+
Kıbrıs Postası – Levent Kutay

HP Milletvekili Erek Çağatay, Kıbrıs Postası'na verdiği röportajda, hem güncel siyaseti değerlendirdi; hem de babası merhum Başbakan Mustafa Çağatay'ı anlattı...

Babası Mustafa Çağatay'ın Türkiye ile basın üzerinden siyaset yürütmediğini, her zaman Türkiye ile yakın olmak gerektiğini vurguladığını söyleyen Erek Çağatay, "Babam bize dönümlerce arazi bırakmadı... Tertemiz bir geçmiş, isim bıraktı... Bunun sorumluluğu çok büyük" dedi.

"1 Mayıs bugün meydanlarda kutlanıyorsa, babamın emeği çoktur" diyen Çağatay,"O zamanki 80'li yılların etkisinde 1 Mayıs istenmiyordu. Kapalı bir ortamda kutlanmıştı. Babam bunun yanlış olduğunu ortaya koydu" ifadelerinde bulundu.

Halkın Partisi ile ilgili de konuşan Çağatay, "Halkın Partisi, prensiplerinden ödün vermez. Kabul edelim, zaman zaman kendimizi anlatamıyoruz" dedi.

"Özersay ile aynı yolu yürümekten onur duyuyorum" diyen Çağatay, "Liyakata bakarsanız, Cumhurbaşkanlığı makamını doldurabilecek potansiyele sahip bir insandır" ifadelerinde bulundu.

İcraat anlamında, dörtlü koalisyonda ciddi zorluklar yaşadıklarını söyleyen Çağatay, koalisyon sürerken, tüm hataların HP'ye yüklendiğini ifade etti, şimdiki ortakları UBP ile iyi niyetle çalışmaya devam ettiklerini, gelecek için umutlu olduğunu kaydetti.

Girne'den 1980'li yıllara dayanan bir dostluk bizimkisi...

23 Nisan İlkokulu'ndan...

Yılların arsından İstanbul görevi sırasında karşılaştık...

Ve Kıbrıs'a dönüşü...

Meclise girişi...

Mütevaziliğin kişiliği ile en iyi örtüşen ender siyasi profillerden...

Anlatılanlara göre tıpkı babası...

Erek Çağatay...

Eski Başbakanlarımızdan Mustafa Çağatay'ın oğlu...

Uzun zamandır gerçekleştirmek istediğim bir röportajdı bu...

Uzun uzun konuştuk; dertleştik...

İyi niyeti "ölümsüz..." bu vekilin... "Hırs" desen hiç yok... Siyaseti meslek olarak görmeyen, kendisine tanınan bu imkanı, insanı için harcamayı şiar edinen Limasollu bir Kıbrıslı Türk...

Erek Çağatay'la, kendisini, siyasi tarihin simge isimlerinden Babası Merhum Mustafa Çağatay'ı, güncel siyaseti sohbetledik... Kişisel envanterimde ayrı bir yeri olacak bu çalışmayı sizlerle paylaşıyoruz...

SİYASETE BAKIŞ...

"Babam siyasetin içinden geldi diye ben de siyasete girdiğimi düşünürsen böyle bir durum yok" diyen Çağatay, asli görevi Dışişleri Bakanlığı gereği ülke sorunlarından hiç bir zaman uzak kalmadığını söyledi...

Çağatay, " Yıllarca yurtdışında görev yaptım... 2017'de siyaset girdim... Kazandım... Kazanırken, Babamın bana, ne kadar anlamlı bir soyisim bıraktığını çok daha iyi anladım... Kıbrıs Türk Halkı'nın ne kadar vefalı olduğunu gördüm... Erek'i çok az insan tanıyordu... Bu benim için gururdur, onurdur... Bu benim omuzumdaki yükü çok daha fazla artırır. Sorumluğu o kadar büyüktür ki yanlış yapma lüksümüz yoktur" dedi...

"Neden UBP değil de HP" sorusuna da Çağatay, " Dürüst, temiz, ahlaklı biri insandı babam... Bunlar üstün meziyet değildir... Sıradan herkeste, özellikle de siyasetçide olması gerekendir... HP'nin çıkış noktası da buydu...

"HALKIN PARTİSİ KENDİSİNİ YETERİNCE ANLATAMADI"

HP bir sonraki seçimi değil, bir sonraki nesli düşünür... HP oylarını kaybetmiş... Kim diyor? Dedikoduyu, algı poliitklarını bırakın...Resmi veri, bilimsel veri var mı? Biz prensiplerimizden sapmadan yolumuza devam ediyoruz... Bizim için siyaset meslek değil, halkın geçici olarak seçtiği temsilcilerin, halkın menfaatlerimi koruma görevidir... Oy kaybetme uğruna, inandığımızdan vazgeçmeyiz... Zaman bizi haklı çıkaracaktır. Oy artırmak için populist davrananıldığına memleket zarar gördü ortada" ifadelerini kullandı...

HP'nin kendisini anlatmada eksiklik yaşadığını kabul etmek gerektiğini belirten Çağatay, Çaluda ve Özgürgün konularında HP'nin sadece, başsavcılıktan gelen dosyanın, hukuk gereği mahkemeye sevk edilmesi yönünde hareket ettiğini söyledi...

Erek, "Biz bu isimlere aslında aklanma hakkı tanıyoruz" diye ekledi...

"BABAMLA HP'NİN PRENSİPLERİNİ BEN HEP ÖRTÜŞTÜRÜYORUM... "

Sorular üzerine Erek Çağatay, " Mesela babam bize dönümlerce arazi bırakmadı... Tertemiz bir geçmiş, isim bıraktı... Siyasetten önce, bugünkü hukuk düzeninin önemli isimlerindendi... Çok iddialı konuşayım... Lafım nereye de çekilir bilemem ama babam ve onun gibi bazı isimler siyasette olsaydı belki bu ülke bu duruma düşmezdi. Memleketin sorunları kabul edilebilir değildir... Torpil mekaniznası, nemelazımcılık... Babamla HP'nin prensiplerini ben hep örtüştürüyorum... Sınırların sorma gir hanı olmasına karşı çıkardı mesela... HP de karşı olduğu için Muhaceret Tüzüğü hazırlamıştır" dedi...

Mustafa Çağatay'ın yargı bağımsızlığı hassasiyetine vurgu yapan Erek Çağatay, "Tam bağımsız yargı prensibi gereği, bugün yargıçlar kendi aralarında seçim yapıyorsa, maaşları en yüksek siyasi makam kadar ise, bunların düzenlemesinde Babam Mustafa Çağatay'ın büüyk emeği vardır... Adalet Bakanlığına karşıydı... Tam bağımsız yargı onun en büyük prensibiydi"

"ASKER YÖNETİME EL KOYMAK İSTEDİ; BABAM KARŞI ÇIKTI..."

Babası ile ilgili önemli bir de anekdot paylaşan Çağatay şunları anlattı:

Bir 1978'ten 83'e kadar Başbakanlık yaptı 12 Eylül döneminde Kıbrıs'ta askeri yönetim istendi... Babam Kenan Evren ile konuştu... Bunun Kıbrıs'ta olamayacağını, vahim sonuçlar doğurabileceğini uzun uzun anlattı... Kendisini ikna ederek bu durumdan vazgeçirdi... 1 Mayıs bugün meydanlarda kutlanıyorsa, babamın emeği çoktur... O zamanki 80'li yılların etkisinde 1 Mayıs istenmiyordu. Kapalı bir ortamda kutlanmıştı... Babam bunun yanlış olduğunu ortaya koydu... Fıkır Özgürlüğünün mutlak olduğunu hep söyledi... Babam hiç bir zaman Türkiye ile çatışmadı... Türkiye ile uyumlu gitti... Farklı olunan noktalarda da ikna yolunu seçti... Hiç bir zaman Türkiye ile ilişkilerini basın yolu ile yürütmedi... İstese gazeteler üzerinden mesajlar verebilirdi... Yapmadı... Her zaman devlet mahremiyetinin mutlak olduğunu hissettirdi... Devlet Adamlığı kişiliği vardı... Politik geleceği değil, önce halkının menfaatini düşündü... Uzlaşıcıydı... Saatlerde insanlarla konuşurdu...

Baban hayatta olsa Akıncı'nın tavrına ne derdi? Sorusuna da Çağatay, "Babam Kıbrıs Türkü'nün Türkiye ile birlikte hareket etmesi gerektiğini her zaman ortaya koymuştur. Bunu röportajlarında söylemiştir. Kıbrıs'ta Türkiye'ye rağmen politika yapamazsınız... Ama ikna gerektiği zaman da gerekeni izah etmiştir... Dık duruşu, Türkiye'ye karşı gelmek demek değildi... Kıbrıs Türkünün bu adada varolması için Türkiye'nin en büyük destek olduğunu her zaman söylemişti..." yanıtı verdi...

"UBP İLE İYİ GİDİYORUZ"

İcraat anlamında 4'lü koalisyonda ciddi zorluklar yaşadıklarını hatırlatan Çağatay, 4lü koalisyon sürerken, tüm hataların HP'ye yüklendiğini söyledi...

UBP ile iyi niyetle çalışmaya devam ettiklerini, gelecek için umutlu olduğunu belirten Erek Çağatay, " UBP ile hem Kıbrıs Konusu hem de ekonomide uyum içinde olduklarını söyledi.

TATAR – ÖZERSAY ADAYLIĞININ HÜKÜMETE YANSIMASI...

Ersin Tatar ya da Özersay'ın adaylığının hükümete etkilerinin sorulması üzerine çağatay şöyle dedi:

Bence bu konular enerji kaybı... Sorunlar dağ gibi duruyor... 6 ay uzun bir süre... Yarım sene... Şimdiden kalkıp da kavga vermeye başlamak, politikanın kötü yüzüdür... Doğal olarak, demokrasi gereği her parti kendi kararını alacaktır... Ama genel için konuşuyorum... Bu seçim konusunu basın üzerinden devamlı gündem yapmak, asıl sorunları görmezden gelmek, halka hizmet etmez... Cumhurbaşkanlığı seçimi, hükümetin performansını düşürmemeli...

"ÖZERSAY'LA AYNI YOLU YÜRÜMEK ONUR VERİCİ"

Soru üzerine HP'nin kararının sorulması üzerine, daha yeni ele almaya başladıklarını kaydeden Çağatay, Özersay'ın adaylık ihtimali üzerine ise, " Liyakata bakarsanız, o koltuğu doldurabilecek potansiyele sahip bir insandır... Kıbrıs Konusundaki bilgisi, Uluslar arası kamuoyundaki kabuledilebilirliği ortada... Kıbrıs Türk Halkı'nın önünü açabilecek politikları üretme becerisine sahiptir... Maraş Açılımı, Münhasır Ekonomik Bölge anlaşmasında Özersay'ın imzası vardır... Müzakerecilik tecrübesi vardır... " dedi...

Erek Çağatay, Özersay'ın kötü algı operasyonlarıyla karalamaya çalışıldığını belirtirken, "Ben onunla aynı yolu yürümekten onur duyuyorum... Daha önce aday olması gerektiğini söylemiştim... Dürüsttür, temizdir... Halkın arasından gelmiştir...... Adaylık konusunda vereceği her kararın arkasındayım... " diye konuştu...

Cumhurbaşkanlığı Seçimi ile birlikte mini bir Anayasa Değişikliği'ni referanduma sokmak için çalıştıkları bilgisini veren Çağatay, "Dokunulmazlığın kaldırılması ve Yargıç Sayısını artırmak istediklerini de sözlerine ekledi...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.