İÇ HABERLER
okuma süresi: 11 dak.

"Anayasa değişikliği seçime yetiştirilmeye çalışılıyor"

"Anayasa değişikliği seçime yetiştirilmeye çalışılıyor"

Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı, hükümetin açıkça pek de dillendirmediği "Anayasa değişikliğine" ilişkin özellikle Cumhurbaşkanlığı Seçimine yetişmesi düşünülen bir çalışma olduğundan söz etti sadece yargı ayağına ilişkin bilgi verdi.

Yayın Tarihi: 15/11/19 12:20
okuma süresi: 11 dak.
"Anayasa değişikliği seçime yetiştirilmeye çalışılıyor"
A- A A+
Kıbrıs Postası - Rahmican ÇALIŞKAN

Kıbrıs Postası TV'de Rahmican Çalışkan'ın hazırlayıp-sunduğu 'Soru İşareti' programına konuşan Esendağlı, avukatların ülkede fazla avukat olmasından dolayı şikayetlerini aktardı, ancak fazla olanın kim olduğu sorulduğunda ise cevabı olmadığını vekimsenin kendisini fazla görmediğini vurguladı.

Fazla avukat konusunu çok dile getirdiğini, avukat sayısınınfazla olmasının çoklu sorunlar çıkardığını belirten Hasan Esendağlı, mesleğin ekonomisinin belli bir kapasitesi olduğunu, dolayısıyla avukatların ekonomik anlamda sıkıntı çektiği söyledi.

"MESLEĞE YOĞUN GİRİŞLER, NİTELİKSİZ HUKUKİ HİZMETLERİ ORTAYA ÇIKARIYOR"

Özellikle yeni katılan avukatların, ekonomik anlamda sıkıntı çekmesi, iş bulmakta, gelir elde etmekte zorlanması gibi neticeler ortaya çıktığına dikkat çeken Esendağlı, diğer taraftan mesleğe yoğun girişlerin içerisinde iyi nitelik sağlanması veya bunun denetlenmesinin zorlaştığı için ortaya niteliksiz hukuki hizmetler çıktığını ve bunun verdiği zararın müvekkillere ve adalet sistemineçok daha büyük olduğunun altını çizdi.

"HİZMET FAZLASI BÖLÜMLERE YÖNLENDİRİLMELER KESİLMELİ, KAPASİTELERE GÖRE YÖNLENDİRME OLMALI"

Kota getirilmesini çok savunmadığını, neticede hukuk fakültesinden mezun olup, Baro'ya gidip, avukat olmak isteyen insanların, bu toplumun dışında olan insanlar olmadığını anımsatan Hasan Esendağlı, bunun planlamasının çok daha erken safhalarda, devlet tarafından yapılması gerektiğinden bahsetti.

Eğitim planlaması olarak yapılması gerektiğini işaret eden Esendağlı,"Hizmet fazlası olan bölümlere yönlendirilmelerin kesilmesi, çocukların yeteneklerine, kapasitelerine göre doğru alanlara yönlendirilmesi gerekir" dedi.

"VERİLEN CEZALAR FAZLA, CEZALARI ARTTIRMAKLA SUÇLAR ENGELLENMEZ"

Trafik kazaları ve suç olaylarındaki artışları ele alan Hasan Esendağlı, verilen cezaların fazla olduğunu kaydederek,"Son zamanlarda, 'Suçlar arttıkça cezaları artıralım, bunu engelleyelim' gibi bir algı oluştu. Cezaları arttırmakla suçlar engellenmez" değerlendirmesinde bulundu.

"DEVLET TEDBİR ALMIYOR, DENETİM ZAFİYETLERİ OLDUĞU İÇİN SUÇLAR ARTIYOR"

Cezalarınarttıkça, suçların da artığını,dolayısıyla bu denklemin doğru olmadığını dile getiren Esendağlı, suçların engellenmesi için suçun ortaya çıkmasına sebep olan faktörleri devletin tespit edip, kolluk kuvvetleri ile, sosyal, ekonomik tedbirler alıp bunları engellemeye çalışması gerektiğini vurguladı.

Devletin şu anda bunu yapmadığına, özellikle denetim anlamında zafiyetler olduğu için suçların arttığına dikkat çeken Hasan Esendağlı, mahkemenin de refleks olarak cezayı arttırdığını, ama önüne geçilmediğini aktardı.

"SAÇMA TRAFİK YAPISININ ORTAYA ÇIKMASINA SEBEP OLAN FAKTÖRLER DEĞERLENDİRİLMELİ"

Trafik kazalarını sadece ceza ile önlemeyi düşünmenin tamamen saçma olduğunu, çünkü trafik kazasının kasıtlı olarak ortaya çıkan bir suç değil, ihmal, dikkatsizlik ile ortaya çıkan bir suç olduğunun altını çizen Esendağlı, "Yollardaki güvenlik, tedbirler, denetim, ehliyet koşulları, bu kadar saçma bir trafik yapısının ortaya çıkmasına sebep olan diğer faktörler değerlendirilmeli ve bunun önüne geçilmeli" şeklinde konuştu.

"CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNE YETİŞTİRİLMESİ DÜŞÜNÜLEN ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ ÇALIŞMASI VAR"

Anayasa ile ilgili konuşan Hasan Esendağlı,Anayasa'nın değişmesi gerektiğini, Anayasa değişikliği ile ilgili zaten şu anda Cumhurbaşkanlığı Seçimi'ne yetişmesi düşünülen bir çalışma olduğunu söyledi. Söz konusu değişiklik ile ilgili bilgi veren Esendağlı, Yüksek Mahkeme'deki yargıç sayısının artırılması, emeklilik yaşının yükseltilmesi, Başsavcılık için de bazı uygulamaların yapılması ve Anayasa Mahkemesi'ne, mahkemeler arasındaki görev uyuşmazlığını çözme yetkisi verilmesi gibi konularda bir değişiklik söz olduğunu,yargıda buna ihtiyaç olduğunu ve bunu desteklediklerini açıkladı.

"YENİ CEZAEVİNİN TAMAMLANMASI FAZLA UZUN SÜRMEZ"

Yeni cezaevi hakkında konuşan Hasan Esendağlı, gidip bakmadığını, ancak inşaatının epey ilerlediğini kaydetti ve "Herhalde çok fazla sürmez diye tahmin ediyorum" dedi. Mevcut cezaevinin yıkılıyor olduğunu, insani koşulların çok kötü ve kapasitesinin çok fazla üzerinde mahkum ve tutuklu barındırdığına dikkat çeken Esendağlı, "Dolayısıyla oradaki koşullar, insan hakları bakımından çok ciddi sorun boyutunda" ifadelerini kullandı.

"DENETİM KELİMESİ KKTC AÇISINDAN, HER ALANDA DEVLETİN EN BÜYÜK ZAFİYETİ"

Denetimli serbestlik konusuna değinen Hasan Esendağlı, "Serbestlik var denetim yok. Denetim kelimesi KKTC açısından, her alanda devletin en büyük zafiyeti" diye konuştu. Mevcut mahkeme binaları hakkında konuşan Esendağlı,"Mevcut mahkeme binaları kapasiteyi zorluyor. Artık yetmiyor" dedi.

"MİLLETVEKİLLERİNİN DOKUNULMAZLIĞI KÜRSÜ DOKUNULMAZLIĞI İLE SINIRLANDIRILMALI"

Milletvekillerinin dokunulmazlığının kürsü dokunulmazlığı ile sınırlandırılması gerektiğini savunan Hasan Esendağlı şunları söyledi: "Çünkü kürsü dokunulmazlığı dediğimiz şey; milletvekilinin işini yaparken kürsüde söylediği şeylerden dolayı soruşturulmamasını garanti altına alır ve bu bağlamda da düşüncelerini özgürce ifade etme, eleştirisini yapma imkanı sağlar. Ancak cezai kovuşturulmalardan muaf tutulmayı sağlayan dokunulmazlık, polis makamlarının vekilleri, diğer suçlamalarla taciz edip, Meclis çalışmalarına katılmasını engellemeye yönelik ortaya çıkmıştı. Şu anda böyle bir tehlike yok"

"CUMHURBAŞKANININ İÇ KONULARDA FAZLA AKTİF OLMAMASININ NEDENİ; PARLAMENTER SİSTEM"

Cumhurbaşkanlığı makamının sadece Kıbrıs konusu ile ilgilendiği yönündeki algı topluma yerleşmiş bir algı olduğunu, aslında bir yerde yazmadığından bahseden Esendağlı, Cumhurbaşkanının iç konularda fazla aktif olmamasının nedeni; parlamenter sistemden kaynaklıdır. Ben her türlü sistemin tartışılabileceğini düşünüyorum. Hiçbir şey tabu değildir. Sistemler kurulur, nasıl çalıştırılacağı önemlidir, bizde hiçbir sistem doğru çalıştırılmadığı için sıkıntı oluyor" ifadelerini kullandı.

"BENİM FEYZİOĞLU'NA CEVABEN SÖYLEDİKLERİMİ BRT VERMEK İSTEMEDİ"

Geçtiğimiz gün UKÜ'de düzenlenen, 'Bedensel Zararlardan Dolayı Hukuki Sorumluluk' kongresinin ardından BRT'nin kendi konuşmasını vermediğini işaret eden Hasan Esendağlı, konuyla ilgili şunları kaydetti: "Kongrenin açılış konuşmaları vardı. Açılış konuşmalarında kongreyi düzenleyen profesörlerden bir tanesi, TC Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, Ekonomi Bakanı Hasan Taçoy, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, ben ve Almanya'dan gelen üniversite profesörü ve UKÜ Rektörü Halil Nadiri konuşma yaptı. Orada Feyzioğlu'nun Kıbrıs sorunu ile ilgili özellikle politika değişikliği yapılması gerekliliği ile alakalı ciddi söylemleri oldu ve ben de o söylemlere cevap verdim. Konuşmamız da arka arkaya idi, Feyzioğlu'nun konuşması bitti, benimki başladı. Kendisine karşı bir tez savundum, bir cevap verdim. Cevabın içeriği ise; KKTC'nin ilanıyla birlikte referanduma sunulan bağımsızlık bildirgesi ve onun içeriğinin iki toplumlu federal bir çözüme atıf vermesi dolayısıyla ciddi politika değişikliğini kararlaştırmaya yetkili tek makamın Kıbrıs Türk toplumu olduğu şeklinde karşı bir cevaptı. Yine de hukuki bir zeminde olan bir cevaptı, ben zaten politika yapmıyorum. Feyzioğlu görüşmelerin sona erdirilmesi söyledi ve iki devlet tezinin savunulması gerektiğini savundu. Yaklaşık 45 yıldır süre gelen durumun değiştirilmesi gerektiğini ilişkindi. Ben de buna yetkili makamın, hukuki zemini ile birlikte Kıbrıs Türk toplumu olduğuna ilişkin cevap verdim. İşin nihayetinde onun açıklamaları BRT'de sesli olarak verildi, bültende de yayınlandı, ancak benim sadece konuşma yaptığım ifade edildi. Ben konuşmamın verilmemesi nedenini; söylediklerimin kabul görülmediğine bağlıyorum. Ancak BRT yönetimi aynı gün, özellikle sosyal medyada benim paylaşımım yankı yaratınca hem BRT Yönetim Kurulu Başkanı paylaşımımın altına yorum yaptı, hem de BRT'nin Müdürü beni arayarak bunun tamamen editöryel hata olduğunu söyledi, kasıt içermediğini ifade etti ve düzeltileceğini belirtti. Aslında ikna olur gibi oldum, ancak daha sonra konuşmamın haberleştirilmiş şeklini gördüğümde yine konuşmamın tamamının değil bir bölümünün haberleştirildiğini gördüm ve anladım ki benim cevaben söylediklerimi BRT vermek istemiyor.

"BİZ POLİTİKA YAPMAK İÇİN MESLEK ÖRGÜTÜNE SEÇİLMEDİK"

Feyzioğlu siyasi konuştu, ama hiçbir konuşma Anayasa'ya aykırı değildir. Ben kendisini iki noktada eleştirdim, birincisi yer uygun değildi, çünkü biz bilimsel bir kongre yapıyorduk, konu haksız fiiller ile ilgili, tamamen hukuk tekniği ile ilgili bir konuydu. Dolayısıyla yer çok doğru değildi. İkincisi meslek örgütü başkanı sıfatı olarak bulunduğumuz yerlerde özellikle ben Kıbrıs Türk Barolar Birliği Başkanı olarak duruşumuzu mümkün olduğunca politikanın dışında tutarım. Çünkü bizim mensuplarımız, siyasi yelpazenin her yerindendir. Biz politika yapmak için değil, hukuk zemininde görüşmek, konuşmak, hareket etmek için meslek örgütüne seçilen insanlarız.

"TÜRKİYE İKTİDARI İLE İLİŞKİLERİ BAKIMINDAN ÇOK CİDDİ BİR DEĞİŞİM VAR"

Feyzioğlu çok saygı duyduğum bir kişidir. Türkiye Barolar Birliği ile Kıbrıs Türk Barolar Birliği ilişkilerini iyi bir çizgide tutmuştur. Bize saygısı, sevgisi büyüktür, Kıbrıs Türk Barolar Birliği'ne desteği de vardır. Meslek örgütleri anlamında hiçbir sorun yaşamıyoruz, ama onun kendisi açısından siyasi bir duruşu olduğu ve bunları ifade etmekte olduğunu zaten kendisi de saklamıyor. Ancak orada bir değişimin olduğu gözle görülüyor. Türkiye iktidarı ile ilişkileri bakımından çok ciddi bir değişim var. Ama bu onu bağlar, ben bunu bir eleştiri olarak yöneltmem."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.