EKONOMİ & FİNANS
okuma süresi: 8 dak.

Ekonomist Ergün: "Ekonomide devinim isteniyorsa tek çare Başkanlık sistemine geçilmesidir"

Ekonomist Ergün: "Ekonomide devinim isteniyorsa tek çare Başkanlık sistemine geçilmesidir"

Ekonomist Necdet Ergün, katıldığı bir televizyon programında, ülke ekonomisine dair değerlendirmelerde bulunarak, uzun yıllardır ülkenin 'patinaj ekonomi' sürecinde olduğunu ifade etti.

Yayın Tarihi: 03/05/17 07:28
okuma süresi: 8 dak.
Ekonomist Ergün: "Ekonomide devinim isteniyorsa tek çare Başkanlık sistemine geçilmesidir"
A- A A+
Kıbrıs Postası – Rüstem Tüccar

Ekonomist Necdet Ergün, katıldığı bir televizyon programında, ülke ekonomisine dair değerlendirmelerde bulunarak, uzun yıllardır ülkenin 'patinaj ekonomi' sürecinde olduğunu ifade etti.

Ekonominin güçlenmesi için sistemin komple değişmesi gerektiğini aktaran Ergün, "Yürütme ve yasamayı iç içe geçirdik ve parlamenter sistem bizi tuzağa aldı. Değiştirmemiz gereken ilk şey, parlamenter sistemdir. Ekonomide bir devinim isteniyorsa, başkanlık sistemine geçilmesi şarttır" dedi.

Kanal T'de Damla Dabiş Özel'in hazırlayıp sunduğu "Günaydın Kıbrıs" programına konuk olan Ekonomist Necdet Ergün, ülke ekonomisine dair değerlendirmelerde bulundu.

KKTC'nin şu anda patinaj ekonomisinde olduğunu aktaran Ergün, bu durumun ise son 8 yılın sonucunda ortaya çıktığını aktardı.

2008-2016 yılları arasında ülke insanının çok ciddi bir şekilde vasat bir ekonomi politikası standartlarında yaşadığını belirten Ergün, "2002-2007 arasında yüksek tempolu bir büyüme dönemi yaşadık. KKTC, tarihindeki en büyük ekonomik zıplamayı yaptı ancak bir takım yapısal sorunları çözemediğimiz için 2008 yılından itibaren düşüşe geçtik ve bu patinaj ekonomi sürecine girdik" şeklinde yorumladı.

"KKTC, SON 8 YIL İÇİNE ÇOK DÜŞÜK TEMPOLU BÜYÜYEREK 'ORTA GELİR TUZAĞINA' TAKILDI"

Ekonominin çok yüksek bir kamu borç stoğuna takıldığını kaydeden Ergün, "Hem iç hem dış borç oranı, yüzde seksenden yüzde yüz altmışa çıktı. Artı, çok yüksek bir kamu finansman açığı ortaya çıktı. Hem özel sektörde hem iş dünyasında oldukça yüksek bir borçluluk stoğu birikti. Sonuç olarak KKTC, son 8 yıl içine çok düşük tempolu büyüyerek orta gelir tuzağına takıldı" dedi.

Ekonomide yaşanan yetersiz büyüme nedeniyle refah kaybı yaşandığını vurgulayan Ergün, gelir dağılımda ciddi bir bozulma, satın alma gücünde düşüş ve istihdam piyasasında da bozulma yaşandığını aktardı.

Ergün, "KKTC, kendi vatandaşlarını kendi eğitim sisteminden üretemiyor. Ortada 8 yıl içinde çok kötü bir ekonomik performans var. Şu anda bunun sonuçlarını yaşıyoruz" dedi.

"EN BÜYÜK SORUMLU, PARLAMENTER SİSTEM"

Genel olarak Kıbrıs'ta, Türkiye ekonomi politiğini aydınların dahi bir takım sorunlar üzerinden, ön yargılar üzerinden yorumladığını kaydeden Ergün, "Türkiye çok net bir şekilde on-on beş yıl içinde ekonomi politiği anlamında kendisini gittikçe Batı'dan özgürleştiriyor, yeni dünyaya göre konumlandırıyor. Türkiye'yi anladığımız zaman kendi pozisyonumuzu daha iyi dizayn edeceğiz" şeklinde ifade etti.

Ülkenin ekonomi anlamında fabrika ayarlarına dönmesi gerektiğine dikkat çeken Ergün, KKTC'nin en büyük sorununun yönetişim problemi olduğunu ifade etti.

Ergün, "40 senede 38 tane hükümet yarattık, istikrarlı bir iktidar yaratamadık. Popülizm ve yozlaşmanın tuzağına düştük. Bunun da en büyük sorumlusu parlamenter sistemdir. Yürütme ve yasamayı iç içe geçirdik ve parlamenter sistem bizi tuzağa aldı. Bizim ilk değişmemiz gereken şey parlamenter sistemdir" diyerek, başkanlık sistemine geçilmesi gerektiğini kaydetti.

Üç tane rejim paketinin ortaya konması gerektiğini aktaran Ergün, "Önce yönetişimi değişmemiz gerekir. Öncelikle başkanlık rejimine geçmemiz lazım. Daha sonra başkanlık rejimine yönelik, Siyasi Parti Yasası'nı değiştirmemiz lazım. Ardından seçim sistemini değişmeli ve Meclis'in iç tüzüğünü çalışma prensiplerini değiştirecek bir açılıma kaydırmamız gerekli" diyerek, mevcut durumdan kurtulmanın tek çaresinin bu olduğunu savundu. Ekonomide bir devinim isteniyorsa, KKTC'deki rejimin değişmesi gerektiğini aktaran Ergün, rejimi değişmeden hiçbir şeyin yapılamayacağı iddiasını yineledi.

"ÇÖZÜM OLMAZSA, TL'NİN BİR PARÇASI OLMAMIZ GEREKİR"

Türkiye ile KKTC arasında, üç alanda ekonomi ilişkisinin revize edilmesi gerektiğine değinen Ergün, "TC ile aramızda de fakto bir TL para birimi durumu var. Biz Türk lirası para biriminde de fakto bulunuyoruz. Eğer TL ile devam edeceksek, ya Türk lirasının bir parçası olacağız ya da TL'den çıkacağız. Eğer de fakto kalacaksak başka para birimi kullanmalıyız. De fakto kalmayacaksak, başka para birimi kullanalım. Benim şahsi inancım, eğer çözüm olmazsa TL'nin bir parçası olmamız gerektiği yönünde'' şeklinde konuştu.

"TÜRKİYE, CARİ BÜTÇEYE ASLA NE KREDİ VERMELİDİR NE DE YARDIM YAPMALIDIR"

''İkincisi, Türkiye'nin Kuzey Kıbrıs'a yaptığı yardım politikasını kökten değiştirmesi gerekir. Bu bize çok büyük anomaliler yaratıyor, siyaseti ve siyasetçi kalitesini bozuyor, saptırıyor" diyen Ergün, bu anomalilerin suni çarklar yaratarak sistemi tahribata uğrattığını ve bu yardım politikasının değişmesi gerektiğini vurguladı. Türkiye'nin KKTC'deki siyasetten bağımsız otonom bir kaynak ayırıp yardım yapması gerektiğini kaydeden Ergün, "Bunu da çok ciddi prensipler çerçevesinde yapmalıdır. Yani Türkiye, cari bütçeye asla ne kredi vermelidir ne de yardım yapmalıdır. Cariye kredi verildiği zaman vatandaş ile siyasetçi arasındaki dinamiği bozarsınız. Dolayısıyla yatırım bütçesini her yıl belli bir kaynağa ayırıp kararını da siyasilerin vermesi gerekir" dedi.

"TC İLE ARAMIZDAKİ EKONOMİK ENTEGRASYON, TAMAMLAYICI DEĞİL; BİRÇOK ALANDA REKABETÇİDİR VE YANLIŞTIR"

KKTC'de TC yardım heyeti adında bir birimin olmasının tüm vatandaşlar için utanç kaynağı olduğunu belirten Ergün, "Siyaseten özne yeteneğimizi kaybediyoruz. Türkiye'nin yeni özgürleşme pozisyonunu iyi anlayıp onunla rekabetçi değil; tamamlayıcı bir ekonomi içerisine girmemiz lazım. TC ile aramızdaki ekonomik entegrasyon, tamamlayıcı değil; birçok alanda rekabetçidir ve yanlıştır" diyerek, tamamlayıcı ekonomik entegrasyona girecek yeni bir dizayna ihtiyaç olduğunu aktardı.

Son olarak, Taşınmaz Mal Komisyonunun bir an önce revize edilmesi gerektiğine de değinen Ergün, mülkiyet konusunun, ekonomi politikasının en önemli ayağı olduğunu ve bir an önce güçlü bir komisyonun oluşturulması gerektiğini aktardı.

"YARATTIĞIMIZ DEVLET, AVANTADAN YAŞAMA ARACI HALİNE GELDİ"

Tüm bunları, en az 5 yıl iktidarda kalıp hayata geçirecek bir hükümetin olması gerektiğini de aktaran Ergün , ''Ne yazık ki KKTC devletini, vatandaşlar olarak avanta ve kayırma üzerinden algılıyoruz. Biz öyle bir canavar yarattık ki bu canavar bizi esir aldı. Yarattığımız devlet, avantadan yaşama aracı haline geldi. Bunun üzerine dönen bir kısır döngü var ve bu tuzağı kıramıyoruz" diyerek, bir an önce bu zincirin kırılması gerektiğini sözlerine ekledi.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.