ADLİ HABERLER
okuma süresi: 8 dak.

Özcömert 35 yıl hapse mahkum edildi... Yargıç Aksun: "Şiddet ancak zayıflığın ses tonudur"

Özcömert 35 yıl hapse mahkum edildi... Yargıç Aksun: “Şiddet ancak zayıflığın ses tonudur"

Mağusa'da 2017 yılı Ekim ayı içerisinde eski sevgilisi Halime Çetin'i planladığı cinayet sonrasında av tüfeği ile 4 yerinden vurup öldüren ardından kendi canına kıymaya kalkışıp konuşma ve nefes alma yetisini kaybeden Hayrettin Özcömert 35 yıl hapse mahkum edildi.

Yayın Tarihi: 07/08/18 07:47
okuma süresi: 8 dak.
Özcömert 35 yıl hapse mahkum edildi... Yargıç Aksun: “Şiddet ancak zayıflığın ses tonudur"
A- A A+
Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti Başkanı Fadıl Aksun kararı okurken, "şiddet ancak zayıflığın ses tonudur" dedi.

Kıbrıs Postası - Nadire Bahadi

Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi 5 Ekim 2017 tarihinde eski sevgilisi Halime Çetin'i kanunsuz olarak tasarrufunda bulundurduğu av tüfeği ile yatak odasında 4 yerinden vurarak öldüren Hayrettin Özcömert hakkındaki kararını açıkladı.

Taammüden adam öldürme davası başta olmak üzere 10 davadan ve bu davalar altında dikkate alınan "İntihara teşebbüs" suçundan suçlu bulunan sanık Özcömert Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti'nin oy birliği ile verdiği kararla 35 yıl hapse mahkum edildi.

Özcömert hakkındaki kararı Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti Başkanı Fadıl Aksun okudu.

İnsan hayatına kasten ve planlı bir şekilde son verilmesinin en başta bir insanlık suçu olduğuna vurgu yapan Aksun, KKTC'de kadına karşı şiddetin arttığını ve özellikle cinayet ile sonuçlanan birçok davanın olduğunu, bu davalardaki ortak özelliğin ise eş ve sevgili kaynaklı olduğunun görüldüğünü belirtti. Bir erkeğin sırf bir kadın üzerindeki etkisini kaybetmesi ve onu isteklerini yerine getirmek için ikna edemeyip şiddete başvurmasının gücün değil ancak güçsüzlüğün yansıması olduğunu belirten Aksun, "şiddet ancak zayıflığın ses tonudur" dedi.

10 DAVADAN SUÇLU BULUNUP MAHKUM EDİLDİ

Toplamda 10 dava ile itham edilen sanık Hayrettin Özcömert , "Taammüden adam öldürmek", "Adam öldürmek", "Kanunsuz ateşli silah tasarrufu", "Kanunsuz ateşli silah taşımak", "Kanunsuz ateşli silah kullanmak", "Kanunsuz patlayıcı madde tasarrufu", "Kanunsuz patlayıcı madde taşımak", "Ağır bir suç işlemek kastı ile Halime Çetin'in evine izinsiz girmek", "Başkasının malına girmek" davalarından ve bu davaların altında nazara dikkate alınan "İntihara teşebbüs" davasından suçlu bulundu. Özcömert, ceza yasasının en ağır suçu olan ve müebbet hapis öngörülen planlı cinayetten 35 yıl hapse mahkum edildi. Diğer davalardan ise aleyhinde mahkumiyet kaydedildi. Aksun kararında, sanığın suçlu bulunup mahkum edildiği en ağır davanın "Taammüden adam öldürme" suçlaması olduğunu taammüden adam öldürme davasının ceza yasasındaki en ağır suç olduğunu belirtti. Ceza yasasına göre bu suçun azami cezası müebbet hapislik cezası olduğunu belirten Aksun, mevzuat gereğince müebbet hapis cezalarının 40 yıl hapislik şeklinde infaz edildiğini kaydetti.

AKSUN: "KKTC ANAYASASI'NA GÖRE HER BİREY EŞİTTİR "

Bu davada en temel olgunun, sanığın eski sevgilisi olan Halime Çetin'i kendisi ile barışmadığı ve uzun süreye yayılan maddi ve manevi şiddet ve tehditlerin ardından öldürdüğü olduğunu belirten Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti Başkanı Fadıl Aksun, KKTC'de kadına karşı şiddetin arttığı ve özellikle cinayet ile sonuçlanan birçok davanın olduğunu, bu davalardaki ortak özelliğin ise eş ve sevgili kaynaklı olduğunun görüldüğünü kaydetti. "KKTC Anayasası'na göre her birey eşittir" diyen Aksun, toplumda kadınların bu eşitliğin dışında olduğunu söylemenin çağdışılık olduğunu ifade etti. Kadının birey olduğu ve hayatının idaresinin kendisinde olduğunu kabullenmemenin zayıflık olduğunu belirten Aksun, bir erkeğin sırf bir kadın üzerindeki etkisini kaybetmesi ve onu isteklerini yerine getirmek için ikna edemeyip şiddete başvurmasının gücün değil ancak güçsüzlüğün yansıması olduğunu söyledi. Toplumda böyle bir eğilimin namus gibi eril bir yapı ile kabul görmesinin izahının kesinlikle mümkün olmadığını belirten Aksun, bu tarz eğilimlerin ancak "kadına sahibi olma" gibi egosal durumla izah edilebildiğini açıkladı. Aksun, bu yaklaşımın ise hukukta kabul görmediğini çünkü her bireyin doğduğu andan itibaren hür olduğunun altını çizdi.

"GÖNÜL İLİŞKİLERİ İÇİNDE MUTLULUK OLDUĞU KADAR MUTSUZLUK VE AYRILIKTA VARDIR"

Olgulara bakıldığı zaman sanığın, Halime Çetin'in kendisi ile barışmayıp başka bir kişi ile gönül ilişkisi kurduğu noktasında yaşadığı üzüntü ve duygusal karmaşa içerisinde olduğunun görüldüğünü belirten Aksun, sanığın bu düşünceleri ile Çetin'i katlettiğini vurguladı. Özcömert'in bu hareketini meşru göstermek adına Çetin'in geçmişte ciddi maddi fedakarlıklar yaptığı gerekçesini öne sürdüğünü belirten Aksun, sanığın Çetin için yaptığı fedakarlıkları zorla yaptığı yönünde huzurda herhangi bir olgu bulunmadığını belirtti. Sanığın fedakarlıklarını geri alma düşüncesinde olması halinde mahkemelere başvurma hakkına sahip olduğunu söyleyen Aksun, sanığın hukuken çaresi olan bir sorun için kendi adaletini yaratmaya çalışmasının ve bunun sonucu olarak Çetin'i öldürmesinin hukuken korunabilecek bir gerekçe içermediğini ifade etti. "Gönül ilişkileri içinde mutluluk olduğu kadar mutsuzluk ve ayrılıkta vardır" diyen Aksun, kişilerin birbirini sevmeye zorlamasının, zorla ilişkinin devamını istemesinin veya kendisinden başka bir kişi ile gönül ilişkisi kurmamaya zorlanmasının toplum yapısına ve cinsiyetler arası eşitliğe uymadığını vurguladı. Aksun aksine böyle bir davranışın bireylerin toplum içindeki huzurunu ve özgür iradelerini zayıflattığını, zarar verdiğini söyledi.

"SANIĞA HOŞGÖRÜ İLE YAKLAŞMAK MÜMKÜN DEĞİLDİR"

SanığınHalime Çetin'i soğukkanlı ve planlı bir şekilde katlettiğini söyleyen Aksun,sanığın suçu işlediği andaki duygularının ne olursa olsun sanığa hoşgörü ile yaklaşmanın mümkün olmadığını belirtti. Sanık Özcömert'in cinayetin ardından bir adım daha atarak kendince Çetin'e ceza kestikten sonra kendi canına da kıymaya çalışıp cezasını kendi vermeye çalıştığını söyleyen Aksun, sanığın bu hareketi sonucu çok ciddi yaralarının meydana geldiğini söyledi. Sanığın kendi kendine verdiği bu zarar nedeni ile bu durumu lehine değerlendirmenin mümkün olmadığını söyleyen Aksun, sanığın mevcut sağlık durumunun ancak ceza infazında karşılaşacağı zorluklar açısından kısıtlı şekilde lehine değerlendirilebilineceğini söyledi.

35 YIL HAPSE MAHKUM EDİLDİ

Ceza yasasının en ağır suçunu işleyen sanık Özcömert'e hürriyeti bağlayıcı ceza dışında bir ceza vermenin uygun olmadığını belirten Aksun, sanık ne kadar pişman olsa da gidenin insan hayatı olduğu için bunun telafisi olmadığını belirtti. Sanığın işlediği suçu sevgi ve aşk ile açıklamasının kabul edilemez olduğunu vurgulayan Aksun, "sevgi şefkatin temeli, şiddetin ise zıt anlamlısıdır" dedi. Mahkemenin şiddete başvuran sanık Özcömert'e, fiili ile uygun ceza vermekle mükellef olduğunu kaydeden Aksun, sanığın 35 yıl hapse mahkum edildiğini açıkladı.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.