GÜNEY KIBRIS
okuma süresi: 7 dak.

Hristodulidis: "Türkiye MEB'e girerse, dev şirketler ve onların ülkeleriyle karşı karşıya gelecek"

Hristodulidis: "Türkiye MEB’e girerse, dev şirketler ve onların ülkeleriyle karşı karşıya gelecek”

Güney Kıbrıs Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis, egemenlik hakkının kendilerinde olduğunu savunarak, Kıbrıslı Türklerin bunu kabul etmesi ve sakin kalmasını istedi; "Egemenlik haklarının kullanımında söz sahibi olmak için sahte devleti ilan etmemeyi seçebilirlerdi" dedi.

Yayın Tarihi: 18/01/18 11:16
okuma süresi: 7 dak.
Hristodulidis: "Türkiye MEB’e girerse, dev şirketler ve onların ülkeleriyle karşı karşıya gelecek”
A- A A+

Güney Kıbrıs Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis, egemenlik hakkının kendilerinde olduğunu savunarak, Kıbrıslı Türklerin bunu kabul etmesi ve sakin kalmasını istedi; "Egemenlik haklarının kullanımında söz sahibi olmak için sahte devleti ilan etmemeyi seçebilirlerdi" dedi.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve TC Dışişleri Bakanlığı'nın Rum yönetiminin son dönemde Doğu Akdeniz'deki tek yanlı giriştiği faaliyetlere gösterdiği tepkiler ve Rum yetkililerin cevap ve değerlendirmeleri bugünkü gazetelerde gündem oldu.

Fileleftheros haberini "Akıncı'dan Girişim… Lefkoşa'nın Hareketleri İşgal Bölgelerinde ve Ankara'da Tepki Yaratıyor… Roma Zirvesinden, Ürdün ile Üçlü Zirveden ve Yunanistan'la MEB Sınırlandırmasından Rahatsız Oldular" başlık ve spotlarıyla aktardı.

Cumhurbaşkanı Akıncı'nın; Kıbrıs Türk tarafının, Rum tarafının Akdeniz'deki doğal gaz aramaları ve münhasır ekonomik bölge ile ilgili attığı tek taraflı adımlardan kaygı duyduğu ve TC Dışişleri Bakanlığı'nın da Rum tarafının son günlerde attığı tek taraflı adımları son derece tehlikeli bulduğu açıklamalarından alındılar yapılan haberde, Rum ve Yunan tarafının MEB'le ilgili planına dair CNN Türk'te yayımlanan haritaya da yer verildi.

Habere göre Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu'nun, Rum tarafının MEB'deki tek yanlı hareketleri söylemlerini yorumlarken "Egemenlik haklarımızı kullanmamızda söz hakları olması için Kıbrıslı Türk vatandaşlarımız sahte devleti ilan etmemeyi seçebilirlerdi" iddiasında bulundu.

Kasulidis, Rum tarafında yayın yapan "Alpha" isimli televizyona yaptığı açıklamada "Kıbrıslı Türk vatandaşlarımıza vermek istediğim mesaj, her bir tarafın avantajlarının ve dezavantajlarının neler olduğunu anlamalarıdır" dedi, şunları ekledi:

"Onlar kendilerini, 40 binden fazla Türk askerinin Kıbrıs'taki varlığıyla güvende hissediyor. Türk askeri Kıbrıs Rum nüfusunun önemli bölümünü yurtlarından kovduğu, Kıbrıslı Rumların insan haklarını ihlal ettiği için kendilerini rahat hissediyor, dolayısıyla da bizimle müzakere ederken bu rahatlık içindedirler.

Karar vermelidirler ki uluslararası meşruiyet Kıbrıs Cumhuriyeti'nin egemen hakkını öteki tarafa, mevcut hükümete ve temsilcilerine verir. Sakin olsunlar çünkü biz Kıbrıs'ın doğal gazdan gelecek gelirden faydalanma hakkını Kıbrıs halkının tamamına tanıyoruz. Henüz araştırma aşamasında olduğumuzu da unutmasınlar. Doğal gaz hiçbir zaman müzakere konusu olmadı ancak Kıbrıs sorununun çözülmesi halinde gelirler federal hükümete ait olacak ve oluşturucu eyaletlere paylaştırılacak."

Rum ve Yunan hükümetleri arasında başlatılan MEB sınırlandırmaya yönelik teknik çalışmalarda bir gecikme gözlemlendiğini de söyleyen Kasulidis bunun, uzmanlar tarafından yürütülen teknik bir mesele olduğunu hatırlatarak "Gecikme, Yunan hükümetinin Kanada'dan, yapılması gereken çalışmalara destek verecek uzmanı bekliyor olmasından kaynaklanıyor. Her iki ülkede de (MEB sınırlandırması için) siyasi irade var" dedi.
Alithia haberi "Koordinatların Sunulması… Daha Atina'yı Bekliyoruz… MEB'in tamamında koordinatların belirlenmesi hareketi Türkiye'de, Kıbrıs ve Yunanistan'ın Antalya Açıklarında MEB'i Paylaşma Planı Olarak Nitelendirildi" başlık ve spotlarıyla aktardı.

SÖZCÜ: "ENDİŞEMİZ YOK"

Aynı gazete "Meydan Okumalarla İlgili Endişemiz Yok... Kıbrıs Hükümeti Kinayeli Şekilde, Türkiye MEB'e Sondaj Matkabı Getirirse Dev Şirketler ve Onların Ülkeleriyle Karşı Karşıya Gelecek" başlıklı haberinde Rum yönetiminin, Türkiye'nin MEB içerisindeki meydan okumalarına tepki göstermek için belirli bir planı olduğunu savundu.

Habere göre Rum Sözcü Nikos Hristodulidis, Cumhurbaşkanı Akıncı ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Burcu'nun ilgili açıklamalarını yorumlarken "Kıbrıs Cumhuriyeti'nin enerji projelerinin, gerek MEB belirleyerek gerek sondajlarla başladığından beridir Türkiye bize meydan okumaya çalışıyor. Bunu başaramadı ve bu Türkiye'yi bölgenin enerji diyaloğuna katılmamaya götürdü" dedi.

Rum yönetiminin, Doğu Akdeniz'e kendi sondaj gemisini getireceğini açıklayan Türkiye'yi takip edip etmediği sorulduğunda "elbette hükümet bilgi sahibidir" diyen Hristodulidis, şunları öne sürdü:

"Şunu bilmemiz gerekir: Kıbrıs Cumhuriyeti'nin egemenlik haklarının sondaj gibi eylemlerle ihlal edilmesi, enerji devlerinin haklarının ihlali anlamına gelir, komşu devletlerin –son MED7 zirvesi kararına gönderme yaparak-ve AB'nin haklarının ihlali anlamına gelir. Gelişmeleri izliyoruz, olguları biliyoruz ve gelişmelere göre belirli bir tepki planımız var."

AKEL ENDİŞELİ

Öte yandan Haravgi "Türk Dışişleri Bakanlığı'nın Açıklamaları Endişe Verici… Doğal Zenginliğin Değerlendirilmesi için Öncelik Kıbrıs Sorununun Çözümü" başlıklı haberinde, AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu'nun TC Dışişleri Bakanlığı'nın yazılı açıklamasını "endişe verici" bulduğunu haber verdi.

Gazeteye göre TC Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasının "egemenlik haklarının kullanılmasına son vermemesi ancak tamamen de göz ardı edilmemesi gerektiğini" söyleyen Kiprianu, "Kıbrıs sorunu çözümsüz kaldıkça bu sorunların var olmaya ve zaman geçtikçe de daha da artmaya devam edeceğini hepimiz anlamalıyız" dedi.

Kiprianu "Sahip olduğumuz doğal zenginlikten kesintisiz faydalanabilmemiz için birinci öncelik, Kıbrıs sorununun; herhangi bir zeminde değil 1977'de kararlaştırdığımız ve Ulusal Konsey'de defalarca tekrarladığımız zeminde çözümünü birincil öneme sahip mesele olarak belirlememizdir" ifadesini kullandı, özetle şunları ekledi:

"Yapmamız gereken ikinci şey ise Kıbrıs Cumhuriyeti'ni diplomatik açıdan zırhlandırmak için Kıbrıs sorununu çözme irademizi sürekli teyit etmemizdir. Dimitris Hristofyas zamanında bunu yaptı ve o zaman Türkiye tehdit ettiğinde uluslararası toplumun müdahale ederek egemenlik haklarımızı savunmasını başardık. Anastasiadis'in hükümet döneminde, özlü müzakereler olmadı ve Anastasiadis, AKEL dışındaki diğer bütün partilerin kendisine önerdiği taktiği izledi, Barbaros Kıbrıs'ın Kuzey kıyılarında serbestçe voltalar attı ve hiçbirimiz tepki göstermedik."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.