Anastasiadis: "Çözüm için müzakerelere başlamaya hazırız"

Alithia gazetesi, "Müzakerelere Hazır Olduğunu Açıkladı – Türkiye MEB'de Yasadışı Eylemlerden Kaçınsın" başlıkları altında verdiği haberinde, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis'in dün akşam ABD'nin Güney Kıbrıs Büyükelçiliğinde, ABD'nin bağımsızlık günü sebebiyle gerçekleştirilen resepsiyona katıldığını ve burada yaptığı konuşmada Kıbrıs sorununun çözümü müzakerelerine başlamaya hazır olduğunu söylediğini yazdı.

Habere göre Anastasiadis, Türkiye'nin, Güney Kıbrıs'ın sözde Münhasır Ekonomik Bölgesinde (MEB) gerçekleştirdiği eylemlerin Kıbrıs sorununun çözümü müzakerelerinin yeniden başlama çabalarını, özellikle BM'den bu yönde çabalar olduğu bir zamanda, olumsuz etkilediği iddiasında bulunurken Türkiye'nin sözde kışkırtıcı eylemlerini sonlandırması halinde müzakerelere yeniden başlamaya hazır olduğunu vurguladı.

Türkiye'nin uluslararası hukuku çiğnemekte ısrarcı olduğunu iddia eden Anastasiadis, çözüm müzakerelerinin başlayabilmesi için bu eylemlerini sonlandırması yönünde Türkiye'ye çağrıda bulundu.

Anastasiadis, BM Barış Gücü'nün adadaki varlığının korunmasının, çatışmaları önlemesi bakımından büyük önem taşıdığı iddiasında da bulunarak, Kıbrıs sorunu ve Türkiye'nin sözde "kışkırtıcı eylemleri" konularında izlediği ilkeli tutum sebebiyle ABD'ye teşekkür etti.

ABD ile Güney Kıbrıs arasındaki gerek ikili gerekse çoklu düzeydeki ilişkilerin son dönemde güçlendiğini vurgulayan Anastasiadis, ExxonMobil ve Noble gibi Amerikan şirketlerinin Güney Kıbrıs'ın MEB'inde faaliyet göstermelerinin ise, iki ülke arasındaki ilişkilerde karşılıklı güveni temsil ettiğini belirtti.

Anastasiadis ayrıca, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun Güney Kıbrıs-İsrail-Yunanistan üçlü zirvesine katılarak desteğini ortaya koymasından duyduğu memnuniyeti de dile getirdi.

ABD BÜYÜKELÇİSİ GARBER

Öte yandan, ABD Büyükelçisi Judith Gale Garber da konuşmasında, Kıbrıs'ta hidrokarbonların keşfedilmesinin büyük umutlar vadettiğini, bu kaynakların tüm Doğu Akdeniz'deki refahın ilerletilmesine ve Avrupa'nın enerji kaynaklarının çeşitlenmesine katkı sağlayacağını söyledi.
Garber, Türkiye'nin "Kıbrıs'ın yakınındaki sularda sondaj yapacağını açıklamasından endişe duyduklarını ve bu eylemlerine son vermesi yönünde Türk makamlarına çağrıda bulunduklarını" vurguladı.

"Kıbrıs Cumhuriyeti'nin MEB'inde yer alan kaynakları kullanma haklarını tanıdıklarını" da ifade eden Garber, "Bu kaynakların iki toplum arasında, bütünlüklü bir çözüm çerçevesinde, adil biçimde paylaşılması gerektiğine inanıyoruz" şeklinde konuştu.

Garber ayrıca, Kıbrıs sorununun çözümü müzakerelerinin yeniden başlaması ve iki toplumlu iki kesimli federasyon çabalarını da desteklediklerini sözlerine ekledi.

PALMER'İN TEMASLARI

Gazete bir diğer haberinde ise, ABD Dışişleri Bakanlığı Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Matthiew Palmer'ın dün Güney Kıbrıs'ta gerçekleştirdiği temaslara geniş yer verdi.

Habere göre Palmer dün Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis ve Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis'le biraraya geldi.

Rum Hükümet Sözcüsü Prodromos Prodromu, Palmer-Anastasiadis görüşmesi sonrasında yaptığı açıklamada, Palmer'in görüşmede, "Türkiye'nin Kıbrıs Cumhuriyeti'nin MEB'inde yasadışı faaliyetlerden kaçınması gerektiği dile getirdiğini" iddia etti.

Görüşmede ABD ile Güney Kıbrıs arasındaki ilişkilerin ele alındığını, Türkiye'nin Güney Kıbrıs'ın sözde MEB'indeki eylemlerinin üzerinde özellikle durulduğunu belirten Prodromu, Palmer'in ABD'nin, Türkiye'nin bu eylemlerden kaçınması gerektiği şeklindeki bilindik tezini yinelediğini vurguladı.
Prodromu, Anastasiadis'in ise, ABD'nin izlediği tutumdan duyduğu memnuniyeti dile getirdiğini ve Kıbrıs sorununun çözümü müzakerelerinin başlaması için Türkiye'nin ikna edilmesi çabalarında ABD'nin de yer almasını talep ettiğini aktardı.

Görüşmede, ABD'nin Güney Kıbrıs'a uyguladığı silah ambargosunun kaldırılması sürecindeki ilerlemenin de ele alındığını vurgulayan Prodromu, ikili ilişkilerin geliştirilmesi, sözde MEB'de faaliyet gösteren ABD şirketleri aracılığıyla enerji alanında işbirliği ve ABD'nin bölgedeki çıkarları konularının da ele alındığını ifade etti.

Habere göre Anastasiadis ayrıca, Türkiye'nin sözde yasadışı faaliyetlerini sonlandırması halinde çözüm müzakerelerine başlamaya hazır olduğunu ancak şu ana kadar Türk tarafının, müzakerelerin yeniden başlaması konusunda isteksiz olduğu iddiasını Palmer'a iletti.

Gazete, Palmer'ın Rum Dışişleri Bakanı Hristodulidis'le gerçekleştirdiği görüşmede de benzer konuların ele alındığını yazdı.

Fileleftheros gazetesi ise konuya ilişkin haberini: "Ankara'ya Mesajlar – ABD Endişelerini Türkiye'ye İletmeye Çalışıyor – ABD: Sondaj Dursun" başlıkları altında verirken Palmer'in dün Rum Dışişleri Bakanı Hristodulidis'le gerçekleştirdiği görüşmede, Türkiye'nin Güney Kıbrıs'ın sözde MEB'indeki eylemlerinden duydukları endişeyi Ankara'ya iletmeye çabaladıklarını söylediğini yazdı.

Gazete, elde ettiği bilgilere dayandırarak verdiği haberinde, ABD'nin Türk yetkililerle temas halinde olduğunu ve Türkiye'nin söz konusu eylemlerinin sözde "Kıbrıs Cumhuriyeti'nin egemenlik haklarının ihlali anlamına geldiğine inandığını" iddia etti.

Palmer-Hristodulidis görüşmesinde UNFICYP konusunun da ele alındığını yazan gazete, Palmer'in Kıbrıs Rum tarafının konu hakkındaki endişelerini haklı bulduklarını ancak ABD'nin bu konudaki yaklaşımının UNFICYP'in genel anlamdaki görevlerine ilişkin olduğunu dile getirdiğini savundu.

Palmer-Anastasiadis görüşmesi sonrasında Rum Sözcü Prodromu'nun açıklamasına da geniş yer veren gazete, Palmer'ın da görüşme sonrasında açıklama yaptığını yazdı.

Habere göre Palmer, Rum hükümetiyle hali hazırda var olan çok iyi düzeydeki ortaklık ilişkilerini daha da iyi hale getirmek için çalışmaya niyetinde olduğunu ifade etti.

Anastasiadis'le ikili ve bölgesel konulara ilişkin her şeyi ele aldıklarını vurgulayan Palmer, üç yıl boyunca Kıbrıs'ta yaşadığını, çok hoş anıları olduğunu ve yeniden burada olmaktan mutluluk duyduğunu da sözlerine ekledi.

MENENDEZ DIŞ RUMLAR TOPLANTISINDA KONUŞTU

Öte yandan gazete, ABD'nin Güney Kıbrıs'a uyguladığı silah ambargosunun kaldırılmasını öngören "EastMed Act" isimli yasa tasarını hazırlayanlardan biri olan ABD'li Senatör Bob Menendez'in ABD'deki Dış Rumlar Konseyi (PSEKA) 35'İnci toplantısında yaptığı konuşmaya da yer verdi.

Habere göre Menendez konuşmasında, "Doğu Akdeniz'deki çıkarlarının göz ardı edilemeyecek kadar çok olduğunu" belirterek "Türkiye mükemmel bir müttefikimiz olsaydı bile bu yasanın yapılması gerekliydi" şeklinde konuştu.

Menendez konuşmasında, Türkiye'nin Yunanistan'la ilişkileri ve S-400 füzeleri konusundaki tutumuna ilişkin bilindik eleştirilerini de yineledi.

Diğer gazeteler ise konuya ilişkin haberlerini şu başlıklarla yansıttılar:

Politis: "Washington UNFICYP Konusunda Kartlarını Açmıyor".

Haravgi: "ABD Kendi Havasında Biz Kendi Havamızda – Menendez: Doğu Akdeniz ABD İçin Milli Güvenlik Konusu".