Berlin görüşmesiyle ilgili hazırlıklar

Alithia gazetesi "Son Niyet Testi" başlığıyla manşetten yer verdiği haberinde, Lute'un liderlerle temaslarının ikinci bir turu olmayacağını ve belirsizlikte kalan şeylerin artık 25 Kasım'da bizzat BM Genel Sekreteriyle ele alınacağını yazdı.

Lute'un referans şartları konusunda özlü bir ilerleme kaydedilmesi, aynı zamanda Berlin görüşmesi öncesinde liderlerin niyetlerini ve eğilimlerini test etmek çabasıyla dün liderlerle yeni görüşmeler yaptığını yazan gazete, BM Güvenlik Konseyine yönelik raporundan da ortaya çıktığı üzere, BM Genel Sekreteri Guterres'in"referans şartlarında yalnızca arzu edilen sonuca varılmamasıyla kalmayıp, durumun gittikçe daha da karmaşık hale geldiğini tespit ederek, Lute'u net bir mesajla yeniden Kıbrıs'a gönderdiğini" yazdı.

Gazete bu mesajın "(Guterres'in) Berlin'de, Eylül ayı sonunda New York'ta duyduklarının aynısını duymak istemediği ve (liderlerin) 25 Kasım görüşmesinde önüne, referans şartlarında nihai bir anlaşmayla olmasa bile, buna yakın bir şeyle gitmelerini beklediği" şeklinde olduğunu kaydetti.

Lute'un dün ilk önce Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'yı gördüğünü yazan gazete, Lute-Anastasiadis görüşmesinin ise akşam 7 civarında, gazete kapandıktan sonra gerçekleştiğini belirtti.

Gazete "elindeki bilgilere" dayanarak, "Lute'un liderlerle hala daha açıkta olan meselelerin nasıl aşılabileceğine dair kendi bazı fikirlerini tartışacağını, aynı zamanda BM Genel Sekreterinin, durumların bugün olduğu şekliyle, müzakerelerin yinelenmesi perspektiflerinin belirsiz olduğuna dair değerlendirmesini şahsen liderlere ileteceğini" öne sürdü.

Lute'un liderlerle dünkü görüşmelerinin bu aşamada tek olduğunu ve devamı olmayacağını yazan gazete, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis'in bu sabah resmi bir ziyaret için Vatikan'a gideceğini ifade etti.

Gazete Rum hükümetinden bir kaynağın ise "birkaç gün içerisinde BM Genel Sekreteriyle Berlin'de bir görüşme yapılacağından ve daha fazla ele alınması gereken meseleler var olduğundan, bunun bizzat BM Genel Sekreteriyle yapılacağını" ekledi.

Gazete iç sayfadan geniş yer verdiği haberinde ise, Guterres'in raporunda yer alan ve "Kıbrıs halkı bu kez farklı olduğunu bilmeyi hak ediyor" şeklindeki ifadesinin, hem BM'nin tahammülünün, hem de Kıbrıs sorununun zamanının tehlikeli bir şekilde tükendiğine dair son bir uyarı şeklinde yorumlandığını da iletti.

Gazeteye göre, DİSİ Başkanı Averof Neofitu ise Lute'un liderlerle dünkü görüşmeleri ışığında yaptığı açıklamada "Türk istilası ve işgalinden kurtulmanın tek yolunun müzakereler süreci olduğuna" dair iddiasını yineledi.

AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu ise açıklamasında,iki liderin, ezelden beridir üzerinde hem fikir olunan şeyler temelinde, Lute'la işbirliği yapmalarını umduğunu dile getirdi.

Haravgi gazetesi ise "Gözler 25 Kasım Görüşmesine Çevrildi- Lute Üçlü Görüşmeyi Hazırlıyor" başlıklı haberinde, BM Genel Sekreterinin Kıbrıs için geçici olarak atadığı özel danışmanı Jane Holl Lute'un, 25 Kasım'da Berlin'de yapılacak olan üçlü görüşmeye hazırlık yapılması için dün liderlerle ayrı ayrı görüştüğünü yazdı.

LUTE ANKARA VE ATİNA'YI ZİYARET ETMEDİ

Fileleftheros gazetesi ise haberinde, "Ankara'nın Lute'a kapıyı gösterdiğini ve bu durumun Lute'un Atina ziyaretini de iptal etmesine yol açtığını" iddia etti.

Lute'un bu yüzden müdahil taraflarla telefonda iletişim kurmak ve uzun görüşmeler yapmakla yetindiğini ileri süren gazete, Lute'un programda olmasına rağmen, Yunanistan ve Türkiye'nin temsilcileriyle görüşme yapmamasının Ankara'dan kaynakladığını öne sürdü.

Lute'un Türkiye'yi zor durumda bırakmamak için Atina'yı da ziyaret etmediği iddiasını yineleyen gazete, Lute'un yalnızca Lefkoşa'da temaslarda bulunmuş olmasının, BM Genel Sekreteri ile Uluslararası örgütün sahip olacağı görüntünün tam olmayacağını gösterdiğini ve Türkiye'nin de bunu istediğini iddia etti.

Gazete "Lute'un müdahil taraflarla iletişim kanalları muhafaza ettiğinin açık olduğunu" da ekledi.

Gazete "Tabakta Konfederasyon İstiyor" başlıklı yorumsal bir haberinde ise "Ankara'nın tabağında konfederasyon istediğini ve bunu Rum kesimini (CransMontana'nın ardından perde gerisinde başlayan) kutu dışındaki tartışmayı kabul etmeye zorlayacak olan taktiksel hareketlerle talep edeceği" iddiasında bulundu.

Gazete "elindeki bilgilere göre, Türkiye'nin niyetlerini netleştirmesine rağmen yeni bir çıkmazı yüklenmesinin söz konusu olmadığını ve kışkırtıcı yayılmacı hareketlerine paralel olarak, perde gerisindeki görüşmelerin sürdürülmesini tercih ettiğini" iddialarına ekledi.

Gazete "Ankara'nın, Lefkoşa'nın Kıbrıs sorununda tuzağa düşürülmesi için taktiksel hareketler yaptığını" da ileri sürdü.

GUTERRES'İN RAPORUNA PARTİLERİN TEPKİLERİ

Gazete başka bir haberinde ise, Rum siyasi partilerinin BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in Kıbrıs sorunuyla ilgili iyi niyet misyonu raporu hakkında açıklamalarına yer verdi.

Siyasi partilerin, raporda, tek yanlı olarak ilan edilen Rum "Münhasır Ekonomik Bölgesindeki yasadışı faaliyetlerineilişkin olarak, Türkiye'ye sorumluluk yüklenmemesi konusunda hayal kırıklığı içerisinde olduklarını" yazan gazete, partilerin raporla ilgili değerlendirmelerinin farklı olduğunu kaydetti.

Rum muhalefet partilerinin Guterres'i "Kıbrıs denizlerindeki yasadışı faaliyetlerine sorumluluk yüklemeden, faili ve kurbanı eşitlediğikonusunda kınadıklarını" belirten gazete, Rum hükümetinin ise Guterres'in raporunu yorumlamaktan kaçındığını ifade etti.

Gazete, Rum Hükümeti Sözcüsü Prodromos Prodromu'nun, BM Genel Sekreterinin ilgisinin ve çabasının devam etmesinin olumlu olduğuna işaret ettiğini kaydetti.

DİSİ ile AKEL'in açıklamalarında iki kesimli federasyon çözümüne atıfta bulunduklarını ileten gazete, AKEL'in raporla ilgili açıklamasında, referans şartlarında bir anlaşmaya varılmasına ilişkin çabanın başarısızlığa uğraması durumunda, bunun etkilerinin memleket ve halk için acı verici olacağına işaret ettiğini belirtti.

Gazete DİKO, Ekologlar, Dayanışma Hareketi ve Vatandaşlar İttifakının da Guterres'e eleştirilerde bulundukları açıklamalar yaptıklarını ekledi.
Kathimerini gazetesi de "Berlin İçin İki Yol" başlıklı yorumsal haberinde, Berlin'deki üçlü görüşmenin sonucuyla ilgili çıtanın düştüğünü, öte yandan Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı tarafından inisiyatif üstlenilmesinin ihtimal dışında olmadığını öne sürdü.

Rum kesiminin başlangıçta, Türkiye'nin beş taraflı bir görüşmede takınacağı olumsuz tutum konusunda kendinden emin olduğunu ifade ettiğini, fakat bu söylemin son günlerde değiştiğini yazan gazete, Rum kesiminin söyleminin değişmesinin sebebinin, Türkiye'nin her seferinde tutumuyla şaşırtmasını hatırlaması olduğunu ekledi.

Gazete "Anastasiadis ile Akıncı Müzakerelerle İlgili Ne İstiyor" başlıklı bir haberinde ise, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis'in BM'ye gönderdikleri belge-notlarında yer alan konulara yer verdi.