"Özerk köy" Mersinlik, derhal tarım suyu istiyor!

Kıbrıs Postası - Nadire BAHADİ

Doğanın en güzel renkleri olan yeşil ve maviyi bir arada görüp, tüm organlarınızın aldığınız nefes sayesinde oksijen dolduğu yer olan Mersinlik Kıbrıs Postası'nın rotasını çevirdiği köydü bu hafta…

Köydeki hemen her evin penceresinden görünen deniz manzarası ile çam, zeytin ve harup ağaçlarının bolca bulunduğu orman arazisi içindeki Mersinlik köyü adeta ömür uzatıyor.

Bağlı olduğu Büyükkonuk Belediyesi'nden hizmet alamadığı için belediyeyi reddedip tüm sorunların muhtarlık katkıları ve köy halkının birlikte hareket etmesi ile çözüm bulan Mersinlik köyünde halk aynı zamanda üretken.

Köyde neredeyse markete bile ihtiyaç duyulmadığından market yok. Tavuğundan, yumurtasına, tereyağından, peynirine, zeytininden sebzesine, ekmeğine kadar tüm ihtiyacını kendi üreten köylü, Türkiye'den gelip denize dökülen tarım suyunun köye verilmesini istiyor. 2015 yılında organik tarım konusunda pilot bölge seçilen Mersinlik'te organik tarım için yeterli su kalmamış durumda. Kıbrıs Postası'na konuşan Mersinlik Muhtarı Mutlu Şeker, köyün 10 km uzaklıktaki İskele veya Tatlısu Belediyeleri'ne bağlanmak yerine 35 km uzaklıktaki Büyükkonuk Belediyesi'ne bağlı olduğunu ve Mersinlik'in en büyük sorununun hem belediye hizmetleri ile ilgili hem de belediyenin kendisi ile ilgili olduğunu belirtti.

Röportajımız boyunca Mersinlik'in hemen tüm sorunlarından bahseden muhtar Şeker, talep edilenlerin zaten devletin ve yerel yönetimlerin sorumluluğunda olup şikâyet ve talep edilmeden yapılması gereken hususlar olduğunu ifade etti.

Mersinlik'te bir ziyaretimiz de diğer tüm köylü gibi aslen Trabzon göçmeni olan Mersinlik köyünün en yaşlısı, ninemiz Naziker Koç'a oldu. 89 yaşındaki biraz hüzünlü Naziker nine, "Trabzon'da olaydım da unum olmayaydı, yemiyeydim" diyerek Trabzon'a olan özlemini dile getirdi.

İŞSİZLİK GÖÇE ZORLUYOR

Köyü ziyaret ettiğimiz ilk dakikalarda köyden fotoğraf almaya başladığımız sırada bir kişi aracı ile gelip yanımızda durdu. Neden fotoğraf çektiğimizi sorgulayan şahsın muhtar Mutlu Şeker olduğunu öğrendiğimizde "iyi olacak hastanın, doktor ayağına gelirmiş" atasözünü hatırlayıp dile getirdik.

Köy ziyaretlerinin en güzel yanı şehirde hiçbir tadı kalmayan misafirperverliğin yaşadığını görmek. Hemen köy camisi yanında bulunan ve "çardak" denilen yere davet edildik ve yeni dönem muhtarı Mutlu Şeker başladı Mersinlik köyünü anlatmaya. 300 nüfuslu Mersinlik köyünde 164 seçmen bulunduğunu söyleyen muhtar Şeker, köyde genç nüfusun daha fazla olduğunu ancak işsizlik nedeni ile gençlerin yavaş yavaş köyden göç ettiğini, yüzde 80 nüfusun köy dışında olduğunu belirtti. Muhtar Şeker yeni neslin göç nedenlerinden birinin ise Mersinlik'te hiç kırsal kesim arsası dağıtılmaması olduğunu söyledi.

Muhtarlık olarak nüfusu köyde tutmak için mücadele vermeye devam ettiklerini belirten muhtar Şeker, kırsal kesim arsası problemini İçişleri Bakanlığı'na bildirildiğini ancak hiçbir çözümün olmadığını, gençlerin köyden kaçmalarını üzülerek izlediklerini ifade etti.

ŞEKER: HER ŞEY İÇİN TALEP VAR İCRAAT YOK

Mersinlik köyünde okul bulunmadığını söyleyen muhtar Mutlu Şeker, 4 yaş, anaokul ve ilkokul öğrencilerinin Tatlısu'ya, ortaokul ve lise öğrencilerinin ise okul için İskele'ye gittiklerini söyledi.

Köyde muhtarlık binasının olmadığını ancak bununla ilgili müracaat olduğunu söyleyen Şeker, gençlerin vakit geçirebilecekleri hiçbir sosyal aktivite alanı bulunmadığını kaydetti.

Mersinlik'in daha önce kendi spor kulübünün bulunduğunu belirten Şeker nüfus azlığı nedeni ile kulübün kapatıldığını, köydeki futbolcu gençlerin başka köylerin takımlarında oynadığını ifade etti.

Köyde eski eser değerinde bir kilise bulunduğunu ancak bunun atıl durumda olduğunu söyleyen muhtar Şeker, "köyün en güzel yerindeki kilisenin zarar görmemesi için kendi imkanlarımız ile korumaya çalışıyoruz. Kilisenin restorasyonu için gerekli tüm birimler bilgilendirildi. Kuzey sahil yolunun köyümüzden geçip İskele'ye bağlandığı için otobüsler ile turistler geliyor ziyaret etmek istiyorlar, rezil oluyoruz" şeklinde konuştu.

4 aydan beri görevde olduğunu köydeki tüm eksikliklerin tespit edilip gerekli mevkilere bildirildiğini söyleyen muhtar Şeker, "talep var, icraat yok" dedi.

Pilot bölge seçilen organik tarım köyü susuzluktan tarım yapamıyor

Çözümü talep edilen sorunların devletin, şikayet ve talep gelmeden yapması gereken sorumlulukları olduğunu belirten Mersinlik köyü muhtarı Mutlu Şeker, Mersinlik köyünün organik tarım konusunda pilot bölge seçildiğini, ancak üreticinin tarım yapacak su bulamadığını söyledi. Köydeki göletin su seviyesinin azalması nedeni ile artık tarıma el verişli olmadığını belirten muhtar Şeker, Türkiye'den gelen ve dağıtılamayan 130 bin tonluk tarım suyunu istediklerini söyledi. Köyün ancak suyun gelmesi ile organik tarımın canlanması ile tanınabileceğini, sesini duyurabileceğini söyleyen muhtar Şeker, "belki o zaman bizim de bir festivalimiz olur. Belki o zaman biz de güzel manzaralı köyümüze turistleri çeker de köy halkına bir nebze de olsa iş imkanı sağlayabiliriz" şeklinde konuştu.

Muhtar Şeker, Mersinlik halkının doğayı seven, koruyan, doğa ile iç içe yaşamayı bilen insanlar olduğunu belirtti.

KÖYLÜ BİRLİK, KÖYLÜ ÜRETKEN

"Bir köylünün yumurtasını, peynirini, zeytinini, sütünü, etini, tavuğunu, ekmeğini, reçelini, sebzesini, meyvesini üretemeyip şehirden ya da marketten alması demek köyde kalmasının hiçbir anlamı yok demektir" diyen muhtar Şeker, Mersinlik halkının hem üretken hem de birlik içinde yaşadığını belirtti.

"Bizim köyde bakkal yok çünkü herkes ihtiyacını kendi üretir" diyen Şeker, köyde kahvehanenin de olmadığını söyledi. Köyde birlik içinde yaşayan köylü, cami avlusunda bulunan "çardakta" kahvesini çayını içebiliyor ancak kimse para ödemiyor.

"Çardak'ın" ihtiyaçları köylünün birlikte verdiği 5 lira, 10 lira ve muhtarlığın koyduğu katkı ile sağlanırken, köyün gençlerinin de bu mekanda toplanıyor. Muhtar gençlerin birbirleri ile sohbet etmesi için mekanda televizyon ve internet olmadığını söylerken, yine kendi aralarında toplanan para ile zaman zaman mangal yakıldığını ve köyün erkeklerinin birlikte gülüp sohbet ettiğini ancak köyün kadınları için d hiçbir sosyal aktivite alanının olmadığını kaydetti.

KÖYÜN EN YAŞLISI NAZİKER NENE KAPILARINI KIBRIS POSTASI'NA AÇTI

Mersinlik muhtarı Mutlu Şeker, tümü Trabzon göçmeni olan Mersinlik köyünün en yaşlısının 89 yaşındaki Naziker Koç'un olduğunu belirtti.

Kıbrıs Postası köyden ayrılmadan önce Naziker Koç'u ziyaret etti. 1976 yılında memleketi Trabzon'u bırakıp eşi ve çocukları ile birlikte Kıbrıs'a göç eden Naziker nene 43 yıldan beri Mersinlik'te yaşıyor. 5 çocuk sahibi Naziker nine kalp hastası olmasına rağmen hiç oturmayarak hem hayvancılık hem tarım ile uğraşmış. Midesinden bir ameliyat geçirmesine rağmen ne yaşını gösteren ne de tansiyon, şeker, kolestrol gibi hastalıkları bulunmayan Naziker nine, 2009 yılında ise eşini kaybetmiş. O günden beri Naziker ninenin gözleri hep bir hüzünlü bakarken, eşine duyduğu özlemin yanında memleket özlemi yaşıyor.

Derin bir "Ah" çeken Naziker nine, "Trabzon'da olaydım da unum olmayaydı, yemiyeydim" diyerek Trabzon'a olan özlemini dile getirirken bir yandan da 89 yıllı ömrü boyunca çok çalıştığını, tırpanla bir dölüm tarla biçtiğini, 10 sene boyunca Güzelyurt'ta portakalda çalıştığını hep ekip biçtiğini, hayvanlarına kendi baktığını anlattı. Naziker ninenin 12 yaşında evden kaçıp şehre giden oğlu Dursun Koç ise ülkenin ilk milli tekvandocusu ve adaya ilk altın madalyayı getiren sporcusu.