LEFKE
okuma süresi: 9 dak.

Stelios'tan kazandığını, tahlile yatırdı: Tablo korkunç!

Stelios'tan kazandığını, tahlile yatırdı: Tablo korkunç!

CMC artıklarının, Lefke'deki yeraltı kaynakları ve denizlerde yarattığı kimyasal kirliliği tahlil etmek maksadıyla bir proje hazırlayıp Güney'deki Stelios Vakfı'na sunan, ardından da 10 bin Euro'luk bir bütçe kazanan Lefke Çevre ve Tanıtma Derneği, devletin yapamadığını yaptı; korkunç sonuçlara ulaştı...

Yayın Tarihi: 18/10/19 11:20
okuma süresi: 9 dak.
Stelios'tan kazandığını, tahlile yatırdı: Tablo korkunç!
A- A A+
Kıbrıs Postası - Ertuğrul SENOVA

Başbakan Ersin Tatar, Lefke'de Sivri Tepe Mevki olarak bilinen CMC'ye ait işlenmemiş toprak yığınlarının olduğu bölgede incelemelerde bulundu. Başbakan Tatar'a Lefke Kaymakamı Sadi Güneş, Sivil Savunma Teşkilat Başkanı Necmi Karakoç ve bazı bakanlık yetkilileri eşlik etti.

Ziyarete hiçbir sivil toplum örgütünün davet edilmemesi dikkat çekti.

Söz konusu bölgede geçen yılaşırı yağışlar nedeniyle yaşanan sıkıntılarla ilgili olarak bilgi alan Başbakan Ersin Tatar, toprak yığınlarındaki bakır ve ağır metallerin suyla birlikte Lefke'ye ve denize ulaşmasını engellemek adına gerekli çalışmaların başlatılması talimatını verdi.

TATAR: "BİRTAKIM METALLER SUYA KARIŞMIŞTI"

Başbakan Tatar, geçen yıl yağışlarla birlikte CMC toprak yığınlarında ki birtakım metallerin suya karıştığını anımsatarak, bununla ilgili olarak yapılan çalışmalarda bent oluşturulup bu suların Lefke'ye ve denize ulaşımının engellendiğini kaydetti.

"ÇALIŞMALAR İÇİN TALİMAT VERDİM"

Aşırı yağışların gelmesi durumunda bu bendin yeterli olmayacağı ve bu konuda ne gibi tedbirler alınması gerektiğini yerinden görmek istediğini, bu sebeple Lefke'yi ziyaret ettiğini ifade eden Tatar, böyle bir risk alınmaması ve konuyla ilgili çalışmaların başlatılması talimatını verdiğini söyledi.

Konuya yakından takip edeceklerine de vurgu yapan Başbakan Tatar, Lefke'nin güzelliğine ve doğasına zarar gelmemesi için gereken çalışmaların yapılacağını vurguladı.

DÜŞÜNÜLEN ÇÖZÜM: İKİNCİ BİR TOPRAK SET

Başbakan Tatar'ın ziyareti sırasında yanında bulunan Lefke Kaymakamı Sadi Güneş'e, Tatar'ın bu konuda ne gibi tedbirler almayı düşündüğünü soran Kıbrıs Postası, toprak setin önüne bir set daha yapılması yönünde bir talepte bulunduklarını, Başbakan'ın da buna sıcak baktığını öğrendi.

Geçtiğimiz Mart ayında yapılan mevcut toprak set, ağır metaller içeren suyun yeraltı kaynaklarına ve denize ulaşmasını engellemesi maksadıyla kurulmuştu. 2018 kışındaki aşırı yağışlar nedeniyle bu su, deniz ve yeraltı kaynaklarına nüfuz etmişti.

Bu nedenle de dörtlü koalisyon hükümeti döneminde, suyun hapsedilmesi için 'alelacele' suyun çevresine topraktan bir hapishane kurulmuştu.

KAYMAKAM GÜNEŞ: "YENİ SET, DAHA SIKIŞIK BİR TOPRAK TÜRÜYLE İNŞA EDİLECEK"

Fakat Kaymakam Güneş'e göre bu 'hapishanenin' parmaklıkları geçirgen bir toprak türüyle yapılmıştı.

Alınan tedbirin, o süreci 'idare ettiğini' aktaran Güneş, yapılması planlanan yeni setin daha sıkışık bir toprak türüyle inşa edileceğini, bu sayede ağır metaller taşıyan suyun bölgede hapsedilip, pompalama yoluyla Güney'deki 'HellenicMining' isimli maden şirketine pompalanabileceğini ifade etti.

Peki bölge, aşırı yağışların ardından geçen sürenin sonunda, yeraltı kaynaklarına ve denizlere nüfuz eden ağır metal taşıyan sudan arındı mı? Bu konuda bir test yapıldı mı? Ve yeni set inşa etme kararı yeterli mi?

SARPTEN: "CMC, DOĞU AKDENİZ'İN EN BÜYÜK ÇEVRE FELAKETİDİR"

Bu soruların yanıtını arayan Kıbrıs Postası, Biyologlar Derneği Başkanı Hasan Sarpten'e ulaştı.

"CMC; ne bugünün, ne de geçmişin sorunudur" diyen Sarpten, "CMC, sadece ülkemizin değil, Doğu Akdeniz'in de en büyük çevre felaketidir" dedi.

Sivil Toplum Örgütlerinin 'en iyimser rakamla' bölgede 8 milyon ton tehlikeli kimyasal atık bulunduğunu ortaya koyduğunu söyleyen Sarpten, bu rakamların yetkililere de aktarıldığını kaydetti.

"TELLEME VEYA TOPRAK SET DIŞINDA HİÇBİR ŞEY YAPILMIYOR"

Avrupa Birliği'nin bölgede sadece fizibilite çalışması yapmak maksadıyla 1 milyon Euro'luk bütçe ayırdığını fakat hiçbir hükümetin bu durumu öncelikleri arasına almadığını aktaran Sarpten, şöyle devam etti:

"Yıllar içinde CMC'den kalma atıkların bulunduğu noktalara telleme ya da toprak set dışında hiçbir şey yapılmadı. CMC, havayı, suyu ve toprağı kirletmeye devam etmektedir. Bu bölgenin yanı başında tarım faaliyetleri yapılmakta, balık avlanmakta ve insanlar bu havayı solumaktadır. CMC'nin çevresindeki denizin, yağış sonrası kırmızıya döndüğü de fotoğraflanmıştır."

"BU TİP ÖNLEMLER KOMİKTİR, İNSANIMIZLA DALGA GEÇMEKTİR"

Bu sorunun toprak set inşa ederek çözülebilecek bir sorun olmadığını aktaran Sarpten, yapılması planlanan ikinci seti, en hafif tabirle 'saflık' olarak niteleyebileceğini söyledi.

Kalıcı bir çözüm bulunması gerektiğine dikkat çeken Sarpten, "Devletin ciddiyetle 'rehabilite projesi' üzerine eğilmesi gerekiyor. Bu tip önlemler komiktir, insanımızla dalga geçmektir" dedi.

Bölgede kimyasal bir kirliliğin olmadığını söylemenin 'çok anlamsız' olacağını söyleyen Sarpten, yağış sonrası deniz renginin turuncuya dönüşmesinin, kimyasal kirliliğin ispatı olduğunu söyledi.

HIZLI: "AĞIR METAL İÇERİKLİ SUYUN YERALTI KAYNAKLARINA ETKİ EDİP ETMEDİĞİYLE İLGİLİ TEST YAPILMADI"

Sarpten, Kıbrıs Postası'nı, bölgedeki kimyasal kirlilikle ilgili daha fazla bilgisi olduğuna inandığı Lefke Çevre ve Tanıtma Derneği Başkanı Ahmet Hızlı'ya yönlendirdi.

Dernek Başkanı Hızlı, Kıbrıs Postası'na yaptığı açıklamada, Mart 2019'da yapılan setin 'alelacele' yapıldığını, bunun bir gereklilik olduğunu ifade etti.

"Geride bıraktığımız yaz döneminde bu seti güçlendirmemiz gerekiyordu" diyen Hızlı, "Fakat sadece bu yeterli değil. O bölge coğrafik açıdan çok yüksek. Ağır metallerle dolu bu su, Lefke'denElye'ye kadar olan yeraltı kaynaklarına etki etti mi? Bu konuda hiçbir test yapılmadı" dedi.

"BAŞKA BİR ÜLKEDE OLSAK HER AY VATANDAŞIN ZEHİRLENMEMESİ İÇİN ÇALIŞMA YAPILIRDI"

Sağlık Bakanlığı'na bağlı Temel Sağlık Hizmetleri Dairesi'nin bu testi yapması gerektiğini belirten Hızlı, "Başka bir ülkede olsak her ay vatandaşın zehirlenmemesi için çalışma yapılırdı" dedi.

Mevcut setin, bir başka toprak setle güçlendirilmesinin yeterli olmayacağına dikkat çeken Hızlı, acilen setin çevresinin kazılması ve çimento ile kapatılması gerektiğine dikkat çekti.

DEVLETİN YAPAMADIĞINI DERNEK YAPTI

Devletin, CMC kaynaklı kimyasalların yeraltı kaynaklarına ve denize karışıp karışmadığına dair herhangi bir tahlil yaptırmadığını, ellerinde herhangi bir sonuç bulunmadığını kaydeden Dernek Başkanı Hızlı, bu nedenle, sulardaki kimyasalları tespit etmek amacıyla kendilerinin bir proje hazırladığından söz etti.

Hazırladıkları projeye, Güney'deki SteliosVakıf'nın 10 bin Euro'luk ödül verdiğini kaydeden Hızlı, elde ettikleri parayla bir tahlil gerçekleştirdiklerini ifade etti.

DEĞERLER 'İNANILMAZ YÜKSEK ÇIKTI'

CMC alanı çevresindeki sudan numuneler aldıklarını ve bu numunelerin içinde; arsenik, kurşun ve kadmiyum araştırması yaptıklarını, aldıkları değerlerin 'inanılmaz' yüksek çıktığını kaydetti.

Çıkan değerleri bilirkişilere yorumlattıklarını kaydeden Hızlı, "Tam insanı kanser edecek oranda" yanıtını aldıklarını ifade etti.

CMC'YE BAĞLI ÇEVRE KİRLİLİĞİ 70 YILLIK BİR SORUN

Lefke'de, CMC'ye dayalı çevre kirliliği kültürünün çok eskilere dayandığından söz eden Hızlı, edindiği bilgilere şöyle paylaştı:

"1950'lerden bu yana CMC nedeniyle Lefke çevresindeki deniz kirleniyor. 1960'larda, Rum balıkçılar, denizin kirlenmesi nedeniyle CMC'ye dava açar, yüklü miktarda tazminat kazanırlar. Ondan önce, Lefke'deki Türk narenciye üreticileri, madenden kalkan tozdan hasadın etkilenmesi nedeniyle CMC'ye dava açar ve yüklü miktarda tazminat kazanır. O dönemde bile çevre kirliliği kültürü vardı."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.