SAĞLIK
okuma süresi: 6 dak.

Tifüs teşhisleri endişelere neden olurken Bakanlık bihaber!

Tifüs teşhisleri endişelere neden olurken Bakanlık bihaber!

Mağusa'da öksürük, halsizlik ve ısrarcı ateş şikâyeti ile doktora başvuran bazı çocuklara Tifüs teşhisi konunca panik doğdu. Mağusa Devlet Hastanesi Başhekimi Serhat Tulay konuya dair bilgi sahibi olmadığını kaydederken Sağlık Bakanlığı'ndan da herhangi bir açıklama yapılmadı.

Yayın Tarihi: 17/01/19 07:42
okuma süresi: 6 dak.
Tifüs teşhisleri endişelere neden olurken Bakanlık bihaber!
A- A A+
Kıbrıs Postası - Nadire BAHADİ

Mağusa'da baş ağrısı, bacak ve sırt kaslarında ağrı, iştahsızlık, halsizlik, öksürük ve ısrarcı ateş şikayeti ile başvuran çok sayıda çocuğa Tifüs hastalığı tanısı koyuldu.

Halk arasında "Lekeli Humma" olarak bilinen Tifüs hastalığının birden çok çocukta görülmesi ve bu tanının konulduğu çocukların ebeveynleri tarafından durumun sosyal medyada paylaşılması bölgede ciddi paniğe neden oldu.

Kıbrıs Postası, Tifüs teşhisi ile tedavi gören bazı çocukların ebeveynleri ile görüştü, hastalığın tanısı ve tedavinin seyri hakkında bilgi edindi. Öte yandan Kıbrıs Postası, çabalarına rağmen bu konuda yetkililerden net bilgi ve iddialara ilişkin herhangi bir değerlendirme alamadı.

Mağusa Devlet Hastanesi Başhekimi, Kıbrıs Postası'na konuya ilişkin açıklamasında, hastanesinde bu yönde teşhis konulduğu ve tedavinin başlatıldığı konusunda herhangi bir bilgi sahibi olmadığını kaydetti.

Sağlık Bakanlığı'ndan yetkililer ise bu konuda henüz herhangi bir açıklamada bulunmadı.

DAMAR YOLUNDAN ANTİBİYOTİK TEDAVİSİ UYGULANDI, İŞE YARAMADI

Tifüs belirtileri arasında da bulunan özellikle ısrarcı yüksek ateş ve öksürük şikayeti ile çocuk doktorlarına başvuran bazı ebeveyinler, tahlil yapılmadan viralenfeksiyon tedavisi uygulandığından şikayetçi. Ebeveyinler, bazı ilaçlar ve damar yolu ile günlerce antibiyotik tedavisi uygulandığını ancak tedavi sonucunda çocuklarının ateşinin düşmemesi nedeni ile endişelendiklerini dile getirirken, ancak antibiyotik tedavisinin ardından yapılan kan tahlillerinde tifüs teşhisi konulduğunu anlattılar.

PEDİARTİ ONKOLOJİ SERVİSİ'NE SEVK EDİLDİ

Mağusa'dabir ebeveyin ise sosyal medya paylaşımında yüksek ateş ve öksürük şikâyeti ile özel bir hastanede görevli doktora götürdükleri 4 yaşındaki oğullarında tifüs teşhisi tedavisi olarak çocuğa damar yolundan antibiyotik tedavisi uygulandığını ancak tedavinin ardından yapılan kan testinde ise bu kez kan değerinin sıfır çıktığını anlattı. Doktorun pediatri onkolojisine yönlendirdiğini burada ise çocuğa "nötropeni" (kanda mutlak nötrofil sayısının azalması) teşhisi konulduğunu anlatan ebeveyin, üzüntüsünü dile getirdi.

TİFÜS (LEKELİ HUMMA)

Bitlerin taşıdığı riketsiaprovazeki mikrobunun insanlara bulaşmasıyla gelişen bulaşıcı hastalıktır. Tarih boyunca kitle halinde insanların ölümüne yol açmış tehlikeli bir hastalıktır. Bazı uzmanlar ise Tifüsün çevre kirliliği ve bazı sokak hayvanları nedeni ile yaşam alanlarına taşınabileceğini ifade ediyor.

NEDENLERİ NELERDİR?

Hastalığın temel giriş yeri deridir. Mikropla bulaşmış olan bitler, kan emme sırasında deriyi ısırarak yara haline gelen yere mikroplar bulaşır.

Bir süre burada çoğaldıktan sonra endotel hücrelerini parçalayarak, kan dolaşımına katılır ve böylece tüm vücuda yayılır.

Hastalık derinin yanı sıra gözler ve Solunum yolları aracılığıyla da bulaşabilir.

BELİRTİLERİ NEDİR?

Ön belirtiler arasında baş ağrısı, halsizlik, hafif ateş yükselmesi, kilo kaybı görülebilir. Ancak asıl belirtiler, baş ağrısı, ürperme, bacak ve sırt kaslarında ağrı, iştahsızlık olarak görülür.

Ateş yükselmesi, hasta iyileşinceye ya da ölünceye kadar sürer. Hastalığın 4-6 günleri arasında göğüs yanlarında pembe renkli deri dökmesi lekeleri belirir.

Bu lekeler 1-2 gün içinde tüm vücuda yayılırsa da iz bırakmadan kaybolurlar. Hasta ışıktan rahatsız olur, gözleri sulanır, yüzü kızarır.

Kalbin kasılma ritminde bozukluklar, ayak parmaklarında kulak ve burun ucunda ya da topuklarda nekrozlar gelişebilir. Vakaların yaklaşık yarısında dalak büyümesi görülür.

Böbrek yetmezliğinin gelişmesi de sıkça rastlanan bir bulgudur. Sinir sistemi bozuklukları da görülen bir başka gelişmedir.

Hastalığın ilk haftalarında hasta, huzursuz ve hırçındır, uykusuzluk çeker, genellikle bilinç bulanıktır.

Konuşma ve işitme güçlüğü görülür. Hastalığın en tehlikeli dönemi 2. ve 3. haftalardır. Bu dönemde hasta çok halsizdir.

Yardım almadan hareket edemez, yiyip içemez. Bilinç tümden kaybolabilir, koma görülebilir. Bazen de kuru öksürük belirir. Tansiyon sürekli düşüktür.

Eğer bu dönem atlatılırsa hasta iyileşmeye başlar. Hasta 2-3 aylık bir dönemin sonunda iyileşir.

Yaşlılarda ölüm oranı daha yüksektir. Hastalığın kuluçka süresi 10-14 gün arasındadır.

NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Başlıca tedavi yöntemi antibiyotiklerdir. Hastanın yüksek kalorili ve vitaminli sıvı besinlerle beslenmesi gerekir.

Bunların dışında hastadaki gelişmelere göre değişen tedaviler uygulanır. Aslında hastalığın birincil tedavisi bitlerle yapılacak savaştır.

Temizlik kurallarına uyarak bitlenmekten kaçınmak, hastalığın bulaşmasına karşı alınacak en önemli önlemdir.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.