EĞİTİM
okuma süresi: 4 dak.

"Orta Asya'dan Sibirya'ya Türk Dili ve Kültürü" LAÜ'de anlatıldı

“Orta Asya’dan Sibirya’ya Türk Dili ve Kültürü” LAܒde anlatıldı

Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Dr. Fazıl Küçük Eğitim Fakültesi Türkçe Öğretmenliği ve Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü tarafından "Orta Asya'dan Sibirya'ya Türk Dili ve Kültürü" konulu panel düzenlendi.

Yayın Tarihi: 13/04/18 15:56
okuma süresi: 4 dak.
“Orta Asya’dan Sibirya’ya Türk Dili ve Kültürü” LAܒde anlatıldı
A- A A+
Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı BölümüÖğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuz Karakartal'ın moderatörlüğünde gerçekleşen panelde,Ardahan Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ceval Kaya, "Eski Türkçe: Ölü Bir Dilin İzinde", Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Moğol Dili ve Kültürü Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Gül, "Moğolistan'da Türk İzleri", LAÜDr. Fazıl Küçük Eğitim Fakültesi Türkçe Öğretmenliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç.Dr. Fatma Albayrak, "Moğolistan'da Yaşayan Türk Dilleri ve Türkçe Öğretimi" konularında sunum yaptılar.

KAYA: ESKİ TÜRKÇE'NİN ALT DEVRELERİ KÖKTÜRKÇE, UYGURCA VE KARAHANLICA'DIR

Ardahan Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ceval Kaya, Eski Türkçe'nin sınırlarını çizerken kullanılacak ölçütlerin dilin dış ve iç tarihi olarak ikiye ayrıldığını, dış tarihinin; dili konuşanların kültür çevreleri, inançları, dildeki yabancı unsurları ve alfabeleri, iç tarihinin ise; dilin sistemindeki değişme ve gelişmeleri kapsadığını belirtti.Eski Türkçe'nin alt devrelerini Köktürkçe (8.-9. yüzyıllar),Uygurca (9.-16. yüzyıllar),Karahanlıca (11.-12. yüzyıllar) olarak sıralayan Kaya, Köktürkçe'yi yazıtlara, kayalara, balballara, taşlara kazınmış metinler, Uygurca'yı Doğu Türkistan bölgesinde Uygur hanlıkları devresinden kalma kâğıda yazılmış eserler, Karahanlıca'yı iseMüslüman Türklerin ilk yazı dili olarak tanımladı.

GÜL: KÜLTÜRÜN OLUŞMASI İÇİN SADECE COĞRAFİ ŞARTLAR YETERLİ DEĞİL

Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Moğol Dili ve Kültürü Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Gül,Türk Bozkır Kültürünü, ilk kültürlerin doğdukları bölgenin şartları içinde geliştiğini, bunun için avcılık ve ormancılıkla geçinen kavimlerin asalakkültüre sahip olduğunu ifade etti. Gül, "Tarıma elverişli alanlarda yaşayanlar çiftçilik yapmışlar ve 'köylü' kültürünü oluşturmuşlar.Besicilikle yaşayan bozkırdakiler ise 'çoban' kültürünü oluşturmuşlardır" dedi. Kültürün oluşması için sadece coğrafi şartların yeterli olmadığını, insan unsurunun da önemli bir rol oynadığını söyleyen Gül, her kültürün üç temel kaynağı bulunduğunu bunları; coğrafi çevre, insan, cemiyet olarak belirtti.

ALBAYRAK: MOĞOLLARI TANIYABİLMEK İÇİN TÜRK HALKLARINI TANIMAK VE BİLMEK GEREKİR

LAÜDr. Fazıl Küçük Eğitim Fakültesi Türkçe Öğretmenliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç.Dr. Fatma Albayrak, "Bugün Türk dili, tarihi ve kültürü araştırmalarında Moğollar ve Moğol kültürü önemli bir yere sahiptir. Aynı şekilde Moğolları tanıyabilmek, geçmişlerine ışık tutabilmek için Türk halklarını tanımak ve bilmek gerekmektedir" dedi. Dolayısıyla bugünkü adıyla Moğolistan, Türk tarihi ve kültürü açısından son derece önemli bir konumda olduğunu söyleyen Albayrak, "Zira bu topraklar, tarihte pek çok Türk boyunun ortaya çıktığı, kader birliği yaptığı, zamanla millet şuuruna erip devletler kurduğu ve gök kadar engin ülkelere sahip olduğu kutlu geçmişin eşsiz mirasını üzerinde barındırmaktadır" dedi.

Albayrak, 2014 yılı itibarıyla 45. yılını tamamlayan Moğolistan-Türkiye ilişkilerinin hızlı bir gelişme gösterdiğini, Moğolistan vatandaşı olan halkların Türkçe öğrenme taleplerini de arttırdığını, dolayısıyla Türkiye Türkçesi Moğolistan'da hem belli başlı devlet kurumlarında hem de yerel girişimcilerin çabalarıyla açılan özel kuruluşlarda yabancı dil olarak öğretilmeye başlandığını belirtti.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.