Kültür festivalinde özlenilen tablo

Yayın Tarihi: 26/06/17 12:45
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+
En nihayet. Yıllardan beri görmeyi arzuladığımız toplumsal bir başarıya şahit olduk.

Önyargılı, tepkili gittiğiniz bir etkinlikte önyargılarınızın, tepkilerinizin haksızlığının kanıtlanması sanırım çok mutluluk verici bir şeydir.

Ben bu mutluluğu dün Chingford Rugby Club alanında yaşadım. Aynı önyargı ve tepkilerle festivale katılan konuştuğum diğer arkadaşlar da öyle.

Bayraklardan geçilmeyen, şövenist bir etkinlik beklentisinde gittiğim festivalde hiç bayrak veya başka milliyetçi simgeye rastlamadım.

Binlerce Kıbrıslıtürkün katıldığı bu kültür festivali iddia edildiği gibi ilk olmasa da birçok alanda ilklere imza atarak fark yarattı.

Organize kusursuz denecek kadar mükemmeldi.

Alana girerken düzeni görünce zaten başarının kesinliği belli oldu.

Bir ilk, organizede toplumun iş kesimlerinin katkısının olması idi. Gerek finansal gerekse işgücü katkısı.

İş çevreleri çoğu zaman toplum çalışmalarına destek vermemekle suçlanır. Somut bir proje ile kendilerine gidilirse desteğe hazır olduklarını dün gösterdiler.

Festivali düzenleyen Kıbrıs Türk Dernekeri Konseyi bu kesimin etkili katkısını sağlamayı başardı.

Binlerce Kıbrıslıtürkün o kendimize has güzelim Kıbrıs ağzı ile konuşmalarını duymak ne güzel bir duyguydu. Saatlerce yüzümde bir gülümseme ile alanda dolaştım.

Festival içeriğinin zenginliği bir diğer ilk idi. Tezgahlarda sergilenen ve satılan Kıbrıstürk kültürüne has yiyecekler arasında neler, neler yoktu.

Harnıbından pekmezine, turşusundan böreğine, sulu mahallebisinden şeftali kebabına, limonaddasından sucuğuna kadar her şey vardı.

Türk dili ve kültürü okulları, dernek ve yardım kuruluşları, yazarlar, şairler, araştırmacılar, medya kuruluşları tezgahlarında çalışmalarını, kitaplarını sergileyip kuruluşları adına biraz gelir sağlamak için büyük çaba gösterdiler.

Ticari kurum ve kuruluşlar hizmetleri hakkında bilgi verip halkı aydınlattılar. Ayrıca festival organizesine önemli finansal katkı yaptılar.

Sahnede pırıl pırıl çocuklarımız, gençlerimiz rengarenk giysileri ile Kıbrıs Halk oyunlarını muhteşem bir şekilde, binlerce kişinin önünde, yüzlerinde okunan haklı bir gururla sergileme fırsatı buldular.

Kıbrıs'tan gelen misafir sanatçılar, Londra'nın tanınmış sanatçıları sahnede yer alarak coşkuya coşku kattılar.

Parodileri ile Osman Balıkçıoğlu ve Artun Gökşan ikilisi halkı kırıp geçirdi.

Festival organizatörlerinden birisi biraz önce sosyal medyada saat 5.00de alan dolduğu için girişin kapandığını, 5000 kadar kişinin dışarıda kaldığını duyurdu. Toplam 17bin kişinin katılımından bahsediliyor.

Festival şunu gösterdi. İngiltere'de yaşayan Kıbrıslıtürklerin kültürlerine ne denli bağlı olduklarını, bu tür kültürel etkinliklere ne kadar özlem duyduklarını.

Bazı arkadaşlar festivale farklı bir açıdan bakarak "Kıbrıs Türk kültürü" nün var olup olmadığını sorguladılar. Özellikle Kıbrıs'ta çözüm girişimleri yapıldığı bir dönemde festivalin provokasyon olduğundan dem vurdular.

Kesinlikle aynı fikirde değilim. Tabii ki bir Kıbrıslıtürk toplumu varsa ona has bir de kültürü vardır.

Tabi ki Kıbrıslırumlarla paylaştığımız kültür benzerlikleri vardır. Bundan doğal ne olabilir. Ancak dil ve din kültürün önemli unsurları olduğundan bizim ayrı bir kültürümüzün olmadığını söylemek, Kıbrıslılığı ön plana çıkarmak adına bile olsa yanlıştır, haksızlıktır, nankörlüktür. Benim düşüncem böyle.

Kaldı ki, aynı kültürden gelmek, ortak bir ruh geliştirmeyi de içerir. Maalesef, Kıbrıslılar ortak bir ruh geliştirmeyi başaramadılar.

Ben "Kıbrıslılar etkinliği" diye lanse edilen bir etkinlikte bunun acı deneyimini maalesef yaşadım.

Ama dünkü etkinlikte ortak ruhu buldum. Birçokları ile ortak siyasi düşünceyi paylaşmasam da. İşte kültürün ve siyasetin ayrıldığı nokta.

Siyaset ve kültürden bahsetmişken burada festival üzerine bir eleştiri yapmak durumundayım.

Dün ben ve eminim birçoklarımız festivale siyasi nutuk dinlemek için katılmadık. Ne de Kıbrıs görüşmelei ile ilgili bilgi almak için.

Türkiye Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş'in festivale davet edilip konuşma yapması festivali siyasileştirdi. Kültür festivali diye duyurusu yapılan bir festivalde siyasetçilerin yeri yoktur.

Özellikle de kültürümüzü erozyona uğratmak için çabalayan bir hükümetin temsilcisinin.

Muhafazakar Milletvekili Iain Duncan Smith'in çıkıp konuşması da hiç hoş olmadı. O da dişsiz bir aslan konumuna getirdikleri iktidardaki partisinin siyasetini yapıp güya gözümüzü boyadı. Hiç inandırıcı da olmadı.

Zaten bunları dinleyen var mıydı? Herkes çoktan görmediği eş, dost ile sohbet etmekteydi ve kulakları onlara tıkalıydı.

Özellikle bu konuya dikkat edip gelecek yıllarda yapılacak festivallere siyasetçileri katmamak gerekir diye düşünüyorum. Kucaklayıcı olmaz.

Yıllardır yazıp söylüyorum. İngiltere'deki Kıbrıslıtürkler güçlerini anlayacakları gün çok yol kat edeceğiz diye. İşte dün gücümüzü anlama yolunda önemli bir adım atıldı. Ancak bu potansiyeli gerçeğe çevirebilmemiz için daha çok çalışmalıyız.

Bize dünü yaşatan özellikle İngiltere Kıbrıs Türk Dernekleri Konseyine teşekkürü borç bilirim.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Ertanç HİDAYETTİN yazıları