İç işlerimizdeki sıkıntılara artık el atılmalı

Yayın Tarihi: 16/04/14 08:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+
İş başına gelen hükümetlerin,Devlet kuruluşlarının başarılı bir şekilde faaliyet göstermesine hiç önem vermemesi nedeniyle, sorunların ortadan kaldırılmaması bir yan, bir de halkımız kendi devletinden de soğutulmaktadır.

Sonuç olarak da bir çok kimse, daha kötü olmayacağını düşünerek, 'bir çözüm olsun da nasıl olursa olsun' demektedir.

Ülkemizdeki olumsuzlukların en önemli sebebi, seçimle iş başına getirilen yöneticilerin, devlet olanaklarını kullanma yetkisini elde ettiklerini düşünerek hareket etmesi, devlet kuruluşlarını istihdam kaynağı olarak görmesi ve sadece devlette çalışanların maaşlarını ödemekle ilgilenmesidir.

Bütçenin hemen hemen tümü, maaşların ödenmesinde harcanmakta, hükümetler de sadece devlette çalışanları memnun etmeğe çalışmaktadır.

Fakat bütçenin tümüne yakınının maaşlara ödenmesine ve kişi başına düşen devlet görevlileri bakımından dünyada en ön sırada bulunmamıza karşın, ülkemiz başarılı bir şekilde yönetilmemektedir.

Genel olarak devlet kuruluşlarındaki başarısızlık, verimsizlik ve aksaklıklar herkes, hatta siyasiler tarafından bile biliniyor ve eleştiriliyor.Seçimlerde de tüm siyasi partiler, iş başına gelmeleri durumunda, kamu reformu yapacakları vaadinde bulunuyorlar.Fakat sendikalarla çatışmamak düşüncesiyle,devlet kuruluşlarındaki aksaklıkları ortadan kaldırmak için kamuda reform yapmayı göze alamıyor.

Daha da kötüsü iktidara gelenler, hiçbir maddi harcama gerektirmeyen,vatandaşları gereksiz yere uğraştıran ve sıkıntıya sokan en basit formaliteleri bile kaldırmıyor.

Oysa devlet kuruluşlarının var oluş sebebi, halka verimli ve kaliteli hizmet etmektir.Seçilmişlerin ve atanmışların da başlıca görev ve yükümlülüğü, devlet kuruluşlarının,vatandaşları memnun edecek düzeyde hizmet verilmesini sağlamaktır.Zaten İngiliz yönetiminde devlet çalışanlarına 'civil servant' yani sivil hizmetkar denirdi.

Bu gerçeğe rağmen, halen yürürlükte olan Kamu Görevlileri yasasında, sadece çalışanların hakları ön planda tutulmakta, kaliteli hizmet verilmesi ve vatandaşların haklarını koruyucu hiçbir madde bulunmamaktadır.

Kamu görevlileri Yasasında memurların kaliteli hizmet vermesini sağlayacak, halka kötü muamele yapılmasını, işlerin yokuşa sürülmesini ve hizmetlerin aksatılmasını caydırıcı yeterli maddeler bulunmamaktadır.

Şimdiye kadar da vatandaşlara kötü davranan, müracaatlara 30 günden önce cevap vermeyen, mesai saatlerine uymayan, maaş aldığı kuruluşun demirbaşını kameralara poz vererek yakan, devletle ilgili bilgileri yabancılara ileten, ita amirinin bilgisi olmadan işlem yapan,yasalara aykırı hareket eden ve yetkili olmadığı uygulamaları yapan kamu görevlileri hakkında disiplin cezası verildiği hiç görülmedi.

Yürürlükteki mevzuata göre,devlete kapağı atan ve memur olma imtiyazını elde eden kişiler, her koşulda ve ne yaparsa yapsın, görevden alınmaz.Bu durumda da görevlilerin verimli hizmet vermesi,memurların kişisel kararına kalıyor.Kamu görevlileri amirlerinden çekineceğine, amirler çalışanlardan çekiniyor.

Öt yandan özel kesimde çalışanlar, başarılı hizmet vermedikleri takdirde görevlerini kaybedeceklerini bildikleri için,verimli çalışmaya özen gösteriyor.

Bu gerçek nedeniyle, başta hizmetlerin daha pahalıya verilmesi gibi sakıncalara rağmen, dünyanın her yerinde kamu kuruluşlarının özelleştirilmesi yaygınlaşıyor.

Yaşanan dönemde herkes devlet kuruluşlarındaki hizmetlerden şikayetçi olduğuna göre, hükümet yeni yasal düzenleme yapana kadar, hiç olmazsa yürürlükteki mevzuata göre vatandaşlara daha kaliteli hizmet verilmesini sağlamalı.

Örneğin yürürlükteki mevzuata göre, vatandaşların devlet kuruluşlarına yapacağı müracaatlara en geç bir ay içinde cevap verilmesi sağlanmalı.Ancak, Tapu dairesinin Harita Kadastro Şubesi, arazi sınırlarının saptanması için yapılan müracaatlara 4 ay hatta daha uzun sürede bile yanıt vermiyor. Herkesin şikayetçi olduğu bu konuya mutlaka el atılmalı, Tapu Dairesinin harita kadastro şubesine yapılan müracaatlara ne kadar süre sonra yanıt verildiği saptanmalı ve sorumlular hakkında da mutlaka soruşturma yapılmalı.

Ayrıca devlet kuruluşlarında görevlilerin yapması gereken bazı formaliteler, vatandaşa yaptırılmamalı.

Örneğin İçişleri Bakanlığına bağlı kuruluşlarda sürüş ehliyeti, kimlik kartı, doğum kaydı, pasaport verilmesinde, formaliteler için gerekli bilgilerin kendi kayıtlarında bulunmasına rağmen,bu bilgilerin vatandaşlar tarafından getirilmesi isteniyor.

Böylece hem vatandaş gereksiz yere sıkıntıya sokuluyor, hem de devletten halka hizmet etmek amacı ile maaş alan memurlar, yükümlülüklerini gerektiği düzeyde yerine getirmemiş oluyor. Oysa E- Devlet projesi için yapılan büyük harcamalara karşılık, görevlilerin, formaliteler için gerekli bilgileri kendi kayıtlardan temin etmesi ve vatandaşın getirmesinin istenmemesi gerekir.

Sonuç olarak hükümet artık iç işlerimizdeki sıkıntılara el atmalı ve devlet kuruluşlarının daha kaliteli hizmet vermesini sağlamalı.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.