Nüfus sorunu

Yayın Tarihi: 10/06/14 09:42
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+
Misakı-Milli sınırları dışında kalmamızdan sonra, başımıza gelen tüm sorun ve sıkıntılar, hep nüfusumuzun Rumlara göre daha az olmasından kaynaklanıyor.

Buna rağmen nüfusun varlığımızı sürdürmemiz ve geleceğimiz bakımdan önemi, ülkemizde hala daha kavranmamıştır.

Rumlar 1950'li yıllarda İngiliz yönetimine karşı başlattıkları terör eylemlerinde, Türkleri de katlettiler.Rumların çoğunlukta olduğu köylerden Türkleri göç etmek zorunda bıraktılar;

1963-74 döneminde Rum saldırıları nedeniyle, 103 karma köydeki Türkler mal varlıklarını bırakarak ,güvenli bölgelere göç etti;

1963-74 döneminde Rumlar nüfus avantajları nedeniyle, bizi silahlı abluka altına alarak çok dar alanlarda yaşamaya mecbur etti;

İngiliz yönetimi, nüfusun belirleyici önemini bildiği için, 1. ve 2. dünya harbinde Ege adalarından önemli sayıda Yunanlı göçmeni ülkemize yerleştirdi;

Rum yönetimi 1963 toplumlar arası karışıklıklardan sonra, güneye giden tüm Yunan asıllı kişilere hiç sorun çıkarmadan vatandaşlık veriyor;

1964'den sonra 33,000 dolayında Pontus'lu ile adada görev yapan Yunan tümeni ve Eldik alayındaki 75,000 dolayında asker vatandaşlığa alındı;

Bu bilinçli nüfus politikası sonucu, ortalama 2 çocuklu Rumlar, dışarıdan gelen Yunan asıllılara vatandaşlık vererek 1963'den sonra nüfuslarını üç misli artırdılar;

Sonuçta Rum tarafı, nüfus üstünlüklerine dayanarak, 1974'den sonra yürütülen barış görüşmelerinde, egemenliklerini kuzeye de yaymalarına olanak verecek bir çözüm dayatmağa çalışıyor;

Öte yandan da kuzeydeki Türk varlığının Rumlarla baş edebilecek düzeyde artmaması için, içimizdeki işbirlikçileri de kullanarak çok yoğun, profesyonelce kampanyalar yürütüyorlar.

Anavatanın maddi yardım ve koruması sayesinde makam, mal mülk sahibi olan, geçim derdi çekmeyen ve refah içinde yaşayan bazı kişiler, herhalde kendilerini Türk saymadığı için bizimle ayni kökenden olan kuzeyli soydaşlarımızın ülkemize yerleşmesine, demografik yapının değişeceği safsatası ile karşı çıkmakta ve nüfusumuzun artmasını engellemektedir.

Kuzeyli soydaşlarımızın ülkemize yerleşmesini istemeyen malum kesim öte yandan da, bizden farklı olan Rum çoğunlukla birleşmemizi savunuyor.

Sonuçta güneydeki nüfusun milyona yanaşmasına karşın, kuzeydeki nüfus hala daha üçte bir oranının üzerine çıkmamıştır.

Kayıt dışılık, kaçak işçilik, vergi kaçakçılığı, asayişsizlik gibi çeşitli gerekçeler ile vatandaşlık verilmesinde çıkarılan mantık dışı zorluklar nedeniyle, son birkaç yılda ekonomimize büyük katkı sağlayan 80000 dolayında kuzeyli soydaşımızın ayrılması sağlandı.

Oysa ileri sürülen olumsuzlukların tümünün de bizim bozuk ve başarısız yönetimimizden kaynaklanıyor.

Kuzeyli soydaşlarımızın ayrılması sonucu, halen binlerce ev ve iş yeri boşaltılıp atıl durumda kalmıştır.Başta turizm ve inşaat olmak üzere özel sektörde ciddi düzeyde düz işçi sıkıntısı çekiliyor.Nüfusun azalmasına paralel olarak, talep de küçüldüğü için, piyasa daralmış ve bir çok esnaf işlerin azalması nedeniyle piyasadan çekilmek zorunda kalmıştır.

Zaman zaman bazı örgütlerin son yıllarda çok sayıda iş yerinin kapandığını açıklamasına rağmen, her nedense kimse bu olumsuz gelişmenin nüfusumuzdaki azalmadan kaynaklandığı gerçeğini göremiyor veya görmek istemiyor.

Nüfus azlığı sonucu ekonominin felç olmasına karşın İçişleri Bakanlığı, adeta geriye kalan kuzeyli soydaşlarımızın da ayrılmasını sağlamak için, yeni yasal düzenleme yapılacağı bahanesi ile vatandaşlık işlemlerini durdurmuştur.

Kuzeyli soydaşlarımızın ülkemizden ayrılması için yoğun kampanya düzenleyenler, değişik ulusal kimliğe sahip zenci, Pakistanlı ve Vietnamlı göçmen işçilerin her yıl artmasını, görmezlikten geliyor.Bu işçilerin zor koşullarda çalıştırılması, verimsiz olmaları ve yaşam şekilleri nedeniyle piyasaya hiç katkıları bulunmaması da kimse tarafından dikkate alınmıyor.

Kısaca belirtmek gerekirse, Kıbrıs'ta kendi ulusal kimliğimiz altında, özgürce ve ekonomik bakımdan kendi ayaklarımız üzerinde durmak istiyorsak, nüfusumuzu artırmamız şarttır.Nüfusumuzun artmasına karşı çıkmak ve engellemek de, Rum ulusal tezine katkıda bulunmak demektir.Çünkü Rum tarafının bize karşı kullandığı en güçlü silah nüfus üstünlükleridir.

Adadaki nüfus oranımız, bir çözümden sonra da güvenliğimiz ve ekonomik bakımdan büyük önem taşımaktadır.

Rum yöneticiler bu gerçeği kavradıkları için, nüfusumuzun artmasını engellemek amacı ile, büyük çaba harcamakta ve kuzeyli soydaşlarımızın ayrılmasını istemektedir.Bizdeki vizyonsuzluk ve basiretsiz nedeniyle de, nüfusumuzun artmasını engellemekte başarılı oldukları görülüyor.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.