Her şey halktan beklenemez

Her şeyin devletten beklenemeyeceği, vatandaşların da üzerlerine düşen görev ve yükümlülükleri yerine getirmesi gerektiği görüşü doğrudur.

Ancak, her şeyin vatandaşlardan beklenmesi de yanlıştır.Bilindiği gibi ülkemizde hatalı ve popülizme dayalı yönetim anlayışı nedeniyle seçilmişler;Anayasa ve Yasaları fazla dikkate almamakta, her işi oluruna bırakmakta ve sorumluluğu vatandaşlara yükleyerek işin içinden sıyrılmağa çalışmaktadır.

Bu hatalı yönetim anlayışı nedeniyle politik iktidarlar, ülkemizde herkesin şikayetçi olduğu yollarımızdaki ölümcül kazalar,çevre tahribatı ile çevre kirliliği ve benzeri sorunlara çare bulmak yerine, vatandaşların duyarlı davranmasını istemeyi tercih ediyor.

Politik iktidarın; gençlerin göç etmek zorunda kalması, nüfus azlığı sonucu piyasadaki kesatlık, çevre kirliliği,15000 yarım inşaatın ve Geçit kale uçak alanının atıl kalması gibi acil çözüm bekleyen sorunlar ile hiç ilgilenmemesi bir yana, yasaların uygulanmaması ve devlet hizmetlerinin verimli çalışmaması gibi, fazla çaba gerektirmeden hemen çözümlenebilecek basit sıkıntılara bile el atmıyor.

Oysa vatandaşların rahatlatılması ve huzur içinde yaşamasının sağlanması bakımından, tüm yasaların uygulanması ve devlet hizmetlerinde vatandaşları koşuşturan, zora sokan, gereksiz ve mantığa aykırı bürokratik işlemlerin derhal kaldırılması mümkündür.

Örneğin, arazisinin hudutlarının tespiti için İçişlerine bağlı Tapu Dairesi müracaat eden vatandaşlardan:

Koçan fotokopisi;

Vaziyet planı (Side plan);

Emlak vergisini ödediğini gösteren belge;

Kimlik kartının fotokopisi;

Bazı durumlarda da Muhtardan şahadetname isteniyor.

Ayrıca,Merkezi ihale Komisyonuna teklif sunanlardan da, Noter tarafından onaylı olması koşulu ile, Maliye Bakanlığından devlete vergi borcu olmadığını gösteren bir belge getirmesi isteniyor.Böylece vatandaşlar Maliye Bakanlığının verdiği resmi bir belgenin onaylanması için, Notere 300 TL ödemek zorunda bırakılıyor.

Elektronik çağda artık Devlet kuruluşlarının kayıtlarında bulunan bilgilerin, vatandaşlar tarafından getirilmesinin istenmesi kabul edilemez.

Koçan ve vaziyet planı Tapu Dairesi tarafından verildiğine göre, vatandaşlardan bu belgelerin istenmemesi gerekir. Çünkü görevlilerin zahmet ederek kayıtlardan bu bilgilere ulaşması mümkündür.Ayrıca Kimlik kartının fotokopisinin istenmesi yerine sadece görülüp dilekçenin üzerine parafe edilmesi gerekir.Emlak vergisinin ödenip ödenmediği ise, basit bir düzenleme ile bilgisayar kayıtlarından görülebilir.

Ayrıca, herhangi bir evrakın fotokopisinin dosyaya konulması isteniyorsa, tüm devlet kuruluşlarında fotokopi cihazı bulunduğuna göre, vatandaşlardan fotokopi getirmesi istenmemeli .

Doğum ve ölüm kayıtlarında, pasaport ve kimlik kartı işlemlerinde de ilgili devlet kuruluşlarının sahip olduğu bilgilerin yine, vatandaş tarafından getirilmesi isteniyor.

Öte yandan tüm uyarılara rağmen, üstelik tüm Bakanlıklarda mali işler şubesi bulunmasına karşın, vatandaşlar hala daha dışarıdan damga pulu almak zorunda bırakılıyor.

Bir çok ülkede ve anavatanımızda, artık böyle mantık dışı tüm bürokratik engeller kaldırılmış olup, işlemler için vatandaşın sadece Kimlik kartını göstermesi ve numarasını vermesi yeterli kabul ediliyor.

Kısaca belirtmek gerekirse, seçilmişler artık vatandaşları seçimden seçime önemsemekten vazgeçmeli ve Devlet kuruluşlarının var olma dayanak ve gerekçesinin, vatandaşlara hizmet etmek olduğu gerçeğini dikkate almalı.Hükümet hiç olmazsa yasaların uygulanmasını sağlamalı ve Devlet kuruluşlarındaki gereksiz bürokratik işlemleri kaldırılmalı.