Kıbrıs'ta çözümsüzlük ve sorumluları

Yayın Tarihi: 11/10/14 09:58
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Kıbrıs sorununun çözümü için, her şeyden önce bugüne kadar sürdürülen görüşmelerden, sonuç alınamamasının nedenleri dikkate alınmalı ve böylece nasıl bir yol takip edilmesi gerektiği ortaya konulmalı.

Kim ne derse desin,Kıbrıs sorununun şimdiye kadar çözümlenememesinin tek nedeni,gerçeklerin ortaya konulmaması ve Rum tarafının aşırı derecede şımartılmasından kaynaklanmaktadır.

Bu iki hatanın ortadan kaldırılmaması durumunda, toplumlar arası görüşmelerden sonuç alınması mümkün olmayacaktır.

Çünkü Rum tarafı her koşulda haklı görülerek ve sahip olduğu Kıbrıs Cumhuriyeti olarak tanınma sıfatı nedeniyle, eninde sonunda egemenliğini kuzeye de yayabileceğini umut ederek,Türklerle eşit ortaklığa dayanan herhangi bir anlaşmaya yanaşmamaktadır.

İşte bu nedenle gerçekten Kıbrıs sorununun çözümünü isteyen tüm ilgili taraflar, önce güneydeki yönetimin, adanın tümünü değil sadece Rum toplumunu temsil ettiği ; ayrıca güneydeki yönetimin, 1960 anlaşmaları ile kurulan ortaklık yönetimi ile hiçbir ilgisi bulunmadığı gerçeği, tüm ilgili taraflarca kabul edilmeli.

Halen güney Kıbrıs'ta sadece Rumlar yaşamakta ve oradaki yöneticiler de sadece Rum halkı tarafından seçilerek işbaşına getirilmektedir.

Kuzeyde ise, Türk halkının yaşadığı ve buradaki yöneticileri de, demokratik yöntemlerle seçerek işbaşına getirdiği açık bir gerçektir.

Güneydeki Rum yönetiminin Kıbrıs'ın kuzeyindeki bölgede söz sahibi olmadığı, burayı yönetmediği de herkes tarafından biliniyor.

1960'ta kurulan Kıbrıs cumhuriyetinin Türk ve Rum toplumu arasında eşit ortaklığa dayalı bir yönetim olduğu da, inkar edilemez.

Tüm bu gerçeklere rağmen sadece Rum'ların 1960'ta kurulan iki toplumlu Kıbrıs cumhuriyeti olarak kabul edilmesinin de hiçbir adil, ve hukuki dayanağı olamaz.

1964'de adadaki toplumlar arası çatışmaların acilen durdurulabilmesi amacı ile, sırf adaya Birleşmiş Milletler askeri gönderilebilmesi için, formalite icabı o zamanın Cumhurbaşkanı Makarios'un muhatap alınması ve Rumların tek yanlı el koyduğu yönetimin yasal Kıbrıs Cumhuriyeti olarak kabul etmesi, gerçek durumu değiştirememektedir.

Hele,sırf Türkiye'nin doğu Akdeniz'deki etkinliğinin zayıflatılması amacı ile, sadece Rumları temsil eden güneydeki yönetimin,tüm adayı temsilen Avrupa Birliğine üye alınması da, gerçekleri ortadan kaldıramamaktadır.

Batılı emperyalistler ve onların güdümünde olup karar üreten Birleşmiş Milletler,Avrupa Birliği ve buna bağlı yargı kuruluşlarının Rum yanlısı ve onların tezlerini destekleyen karar ve açıklamaları da, gerçekleri değiştirmemektedir.

İşte bu nedenle Kıbrıs sorununun gerçekten çözümünü isteyen tüm ilgili taraflar, gerçekleri göz ardı etmemeli, Rumları umutlandırarak çözüme yanaşmalarını önlememeli.

Kuşkusuz Kıbrıs'ta Türk varlığını kendi çıkarları bakımından istemeyen emperyalist batılı ülkelerin, kendi kararları ile gerçekleri kabul etmesi ve Kıbrıs sorununun çözümünde Rum liderlerinin elini kolunu bağlayan, nedenleri ortadan kaldırarak çözüme yardımcı olması beklenemez.

Fakat hiç olmazsa KKTC'de tüm siyasi parti, Sivil Toplum Örgütü ve basın yayın organlarında bulunan herkesin, Kıbrıs'taki gerçekleri göz ardı etmemesi, bu gerçekleri her yerde ortaya koyması ve hatırlatması gerekir.

Yoksa, KKTC'deki bazı siyasi parti, Sivil Toplum Örgütleri ve köşe yazarları, sırf uluslar arası kuruluşlar ve emperyalist ülkeler öyle kabul ettiği için, güneydeki yönetimi yasal Kıbrıs cumhuriyeti olarak kabul etmesi, her koşulda onları haklı göstermesi, şimdiye kadar sürdürülen toplumlar arası görüşmelerde tüm anlaşma planlarını onların ret ettiğinin bilinmesine karşın Türk tarafını suçlaması, çözümü ciddi surette engellemektedir.

Üstelik KKTC'de Rum tezlerini destekleyenler bulunması, emperyalist ülkelerin, planlarını uygulayabilecekleri umudunun da güçlenmesine sebep olmaktadır.Böylece çözüm çabalarında Rumların yanında olmayı sürdürmektedirler.

İşte bu nedenle KKTC'de hemen çözüm,birleşme, ve barış sloganını dilinden düşürmeyenler,gerçekten makul bir anlaşma yapılmasını istiyorlarsa, her şeyden önce gerçekleri dikkate alarak her koşulda Rumları desteklemek ve haklı göstermekten vazgeçmeli.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.