Aspir

Yayın Tarihi: 26/10/14 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
Ülkemizde kuru şartlarda, yani sulama yapmadan yağışlara dayanarak, genellikle tahıl ve hayvanlar için baklagil yem bitkileri yetiştiriliyor.

Ancak tahıl üretimi yapan üreticiler devlet desteğine rağmen, tatmin edici düzeyde kazanç elde edemediklerinden şikayetçidir.

Bu durumda, çiftçilerimizin gelir düzeylerini artırmak için, kuru tarımda daha kazançlı yeni bitki türleri yetiştirilmesi düşünülmeli.

Örneğin son yıllarda anavatanımızda yetiştirilmeğe başlayan aspir bitkisinin ülkemizde de yetiştirilmesi olanaklarının araştırılmasında yarar vardır.

Aspir kuraklığa dayanıklı olan 50 - 100 cm. boyunda güzel çiçekli, tek yıllık bir yağ bitkisidir.%30-50 arasında yağ içerir. Yağı linoik (omega-6) ve oleik(omega-9) içermesi nedeniyle hem kaliteli yemeklik yağ olarak , hem de biodizel yapımında kullanılabilir. % 22-24 arasında protein içeren küspesi de, iyi bir hayvan yemidir.Dekara verimi, sulanması durumunda 300-400 Kg., kurak koşullarda ise 100-200 Kg. dolayındadır.

Türkiyede halen yetiştirildiği alanlar dikkate alındığı zaman bizim iklim ve toprağımızda da yetiştirilebileceği kabul edilir.Nitekim ülkemizde yapılan tarla denemeleri, ekolojik koşullarımızda yetişebileceği ve dekara verimin iyi ( 165 -360 kg.)olduğu görülüyor .

Aspir tohumunun ekimi tahıl da kullanılan mibzerlerle, hasadı ise yine tahılda kullanılan biçerdöverle yapılır.Bu nedenle üretimi için, ek araç gereç teminine gerek yoktur.

Halen çiftçilerimiz, yaptığı faaliyetlerden tatmin edici düzeyde kazanç elde edemediğine göre, KKTC yetkililerinin tahıldan daha fazla kazanç getirebilecek aspir gibi yeni bitki türlerinin üretilmesini gündeme getirmesi, isabetli bir tutumdur.

Ancak, aspir yetiştiriciliğinin önerilmesinden önce, kesinlikle ekonomik analizinin yapılması, üretiminin kazançlı olup olamayacağı, elde edilecek ürünün nasıl değerlendirileceği mutlaka belirlenmeli.

Halen Anavatanda aspirin değerlendirilmesinde hiçbir sorun olmaması yanında, bir de yağ fabrikaları alım garantili,sözleşmeli olarak üretim yaptırıyor. Bu nedenle üreticiler için ekonomik olması durumunda, elde edilecek ürünün,Türkiye'deki yağ fabrikalarına pazarlanması mümkündür.

Yalnız, tarımsal ürünlerin Türkiye'ye girişinde halen çok ciddi sorunlarla karşılaşılmaktadır.Bu nedenle ürünlerimizin Türkiye'de değerlendirilmesi için, mutlaka ve acilen üst düzeyde girişimler yapılması kaçınılmazdır.

Aksi halde ürünün pazarlanamaması,hem üreticileri hem de üretimi ayakta tutabilmek için destek sağlayarak bütçeden harcama yapan devleti zarara sokar.

Eğer elde edilecek ürünün ülkemizde işlenmesi hedefleniyorsa, hükümet malum engelleyicilerin 'peşkeş-sömürü' edebiyatından çekinmeden özendirici teşvikler ile bu alanda yatırım yapılmasını sağlamalı.

Aslında taşıma harcamaları nedeniyle, elde edilecek ürünün Türkiye'deki yağ fabrikalarına ihracatı yerine, ülkemizde işlenmesi daha ekonomik olacaktır.Çünkü ulaşım harcaması maliyeti artıracağından, üreticilerin geliri de azalacaktır.

Kısaca belirtmek gerekirse, tarımsal üretimin lokomotifi, elde edilecek ürünlerin karlı bir şekilde değerlendirilmesidir.Bu nedenle yeni bir bitkinin üretilmesine karar verilmezden önce, mutlaka Pazar ve değerlendirme olanakları araştırılıp saptanmalı.Elde edilecek ürünün değerlendirmesinin mümkün olabileceğinin anlaşılmasından sonra, üretim teşvik edilmeli.

Aksi halde ürünün pazarlanamaması,hem üreticileri hem de üretimi ayakta tutabilmek için destek sağlayarak bütçeden harcama yapan devleti zarara sokar.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.