Mevcut düzen sürdürülebilir değildir"

Kişi başına düşen memur ve yetişmiş beyin gücü bakımından dünyada belki de en ön sıradayız.Devlet binaları ve donanımı bakımından da çok iyi durumdayız. Yürürlükte olan yasalar da en uygar ülkelerin düzeyindedir.Her konuda da anavatandan her türlü yardımı sağlama olanağına sahibiz.

Hal böyle iken ülkemizde yasaların uygulanmasındaki yetersizlik, umursamazlık, popülizm, siyasi atamalar, özellikle de devlet memurlarının masa başında görev yapması ve dışarı pek çıkmaması nedeniyle halkımız ülkemizdeki düzenden memnun değildir.

Halen yürürlükteki yasalara rağmen; yollara ve boş alanlara pervazsızca çöp atılması sonucu ülkemiz büyük bir çöplük görünümünde.Dere yataklarına vidanjör atıkları dökülüyor.Zeytin ve harup ağaçları kesilip gazete ilanları ile satılabiliyor.Vatandaşların kırsal alanlardaki tapulu arazilerine diktiği ağaçlar pervasızca hayvanlara yedirilip tahrip edilebiliyor.Devletin ormanında binlerce keçi otlatılmakta ve doğanın kendi kendini yenilemesi önlenmekte.Vatandaşın bağı, bahçesi ve ağaçları kasten veya anız yakılırken kül oluyor.Trafik kurallarına uyulmasının sağlanmaması sonucu, yollarımız kan gölüne dönüştü.Gençlerimiz, hatta ilk okul çağındaki çocuklarımız bile uyuşturucu tehdidi altında bulunuyor.Yerleşim yerlerinde yaya geçitlerinden geçmeğe çalışan vatandaşlar, araçların altında kalıyor.Yerleşim yerlerinde hatalı park etmek dışın, aşırı hız gibi diğer trafik suçları dikkate alınmıyor.Gürültü kirliliği adeta suç olarak kabul edilmiyor, düğünlerde, polikliniklerde gürültü yapılmasına ses çıkarılmıyor.Başkentimizde bile izinsiz tadilat yapılabiliyor ve gecekondulaşma yaygınlaşıyor.Avcılar, herkesin bahçesinde hatta avlusunda bile avlanabiliyor.Başkentimizin en göz önünde bulunan Marmara bölgesindeki dere yatağının iki yakasına bile apartmanlar dikiliyor.Yerleşim yerlerinde duvar kirletmeleri (sokaklara çiş yapmak) artık herkesin dikkatini çekecek boyutlara ulaşmıştır.Hırsızlık olayları her geçen gün artmakta, güpegündüz kap kaç suçları bile işlenmektedir.Halk sağlığını korumakla yükümlü olan Lefkoşa Belediyesi, sırf kanalizasyon hizmeti gerekçesi ile vergi aldığı halde, pompa istasyonlarında çıkan arızalar bahanesi ile, evlerin arasından akan dere yatağına kanalizasyon sularını akıtmakta ,salgın hastalık çıkmasına zemin hazırlamakta ve bu tehlikeli görev ihmaline bile hiçbir sorumlu makam ilgi göstermemektedir.Vatandaştan sırf sokak aydınlatılması gerekçesi ile vergi alınmasına karşın, bozulan ampuller değiştirilmediği için sokaklar karanlığa gömülüyor.

Kuşkusuz dünyanın tüm ülkelerde sorunlar bulunmaktadır.Ancak KKTC gibi yüzölçümü çok küçük, devlet görevlileri ihtiyacın çok üzerinde olan bir ülkede sorunların daha az ,suç işlemenin bu kadar kolay olmaması ve çok daha iyi bir düzen kurulması gerekir.

Yine de politik iktidarların niyetli olması ve yükümlülüklerini yerine getirmesi durumunda, halen rahatsız olduğumuz bozuk düzenin çok kısa bir zaman içinde iyileştirilmesi oldukça kolaydır.

Bunun için önce,Devlet hizmetlerinde 'sıfır tolerans' uygulayarak devlet teşkilatı temizlenmeli ve devlet kuruluşlarına saygınlık kazandırılmalı. Bu amaçla memurların görevlerinde, en küçük hata yapmasına izin verilmemeli. Yasaları uygulamayan, emirlere uymayan memurlar hakkında disiplin soruşturması yapılmalı ve cezalandırılmalı, hatta ağır suçlarda görevden atılmalı.

Yasaların uygulanabilmesi ve düzenin sağlanabilmesi için hükümet, kamu görevlilerinin, masa başı yerine dışarıda görev yapmasını sağlamalı.

Devlet kuruluşlarında binlerce resmi hizmet aracı bulunduğuna göre, araçlar başka amaçlar yerine,kırsal alanlarda, yollarda ve şehir içlerinde devriye hizmeti yapılmasında kullanılmalı. Memur ve polisin dışarıda görev yapması durumunda, yasalara uymak herkesin hür iradesine bırakılmayacak.

Böylece, suç işlemeye meyilli kişiler, dışarıda görev yapan devlet memuru ve/veya polis bulunması nedeniyle, suç işlediği takdirde yakalanıp cezalandırılacağını bileceği için, pervasızca yasalara aykırı hareket etmekten çekinecek.

Kamu görevlileri yasalara uymayanlara karşı hoşgörü göstermemeli.Yasaları çiğneyenlere karşı acıma,affetme olmamalı.Yasalara uymayan herkes cezalandırılmalı.

Öte yandan amirler de, sorumluluk yüklenmeli ve maiyetindeki memurların sıfır tolerans uygulamasına arka çıkmalı.Memurlara güven verilmeli.Böylece suç işleyenlerin ,memurları siyasi yetkililere şikayet ederek, zarara uğratmasına izin verilmemeli.

Sonuçta, basit suçların bile cezalandırıldığı gösterileceği için, herkes yasalara uymakta daha dikkatli hareket edecek.Kimse pervasızca büyük suç işlemeyi göze alamayacak.

Böylece hatalı yönetim anlayışı değiştirilecek, halkımızın güven, huzur içinde yaşamasına olanak sağlanacak. Devletimizin etkinliği ile saygınlığı da artırılacak.