Neden sadece Akkuyu?

Yayın Tarihi: 18/01/15 08:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Çernobil ve Fukuşima felaketleri,nükleer enerji santrallerin bir kaza çıkması durumunda, büyük tahribata sebep olabileceğini somut olarak göstermiştir.

Ayrıca nükleer santrallerdeki atıkların yönetiminin de, büyük bir sorun olduğu herkes tarafından bilinip kabul edilmektedir.

Hal böyle iken çevreye en fazla önem veren Avrupa Birliği ülkelerinde bile, halen nükleer santrallerden enerji üretilmekte, hatta yenileri de yapılmaktadır.

İstatistiki verilere göre halen dünyanın çeşitli ülkelerinde 435 adet nükleer santral vardır. Bunlara ek olarak da 65 reaktör yapım aşamasındadır. IASE (İnternational İnstitute For Stratejic studies)'e göre 2035'te gelişmekte olan ülkelerin dünya nükleer enerjisinin %40'ını üreteceğinin tahmin edildiğini bildiriyor.

Bize yakın ülkelerden,İsrail, Ürdün ve Mısır'da nükleer santral kurmak için gerekli çalışmalar başlatmış bulunuyor.Türkiye de nükleer enerji santralı kurmak için Rusya ile anlaşma yapmıştır.

Kuşkusuz, bir kaza durumunda komşu ülkelerde meydan gelebilecek bir kazadan bizim de etkilenebileceğimiz aşikârdır. Bundan da endişe etmemiz çok normaldir.

Fakat dünyada ve yakınımızdaki ülkelerde nükleer reaktör kurulması üzerinde hiçbir etki ve yetkimiz yoktur. Dünyada herhangi bir ülkenin komşularının enerji politikasına karıştığı ve/veya nükleer reaktör kurmasını engellemek istediği de görülmemiştir.

Halen, uluslararası kriterlere uymak koşulu ile tüm ülkeler nükleer santral kurabilmektedir.

Bu amaçla uluslararası düzeyde hizmet ve denetim görevi yapan INSAG(uluslararası Nükleer Danışma Grubu), UAEA ( Uluslararası Nükleer Enerji Ajansı) vardır.

Ucuz enerji elde edilebilmesi nedeniyle, zengin petrol ve gaz yataklarına sahip olan ülkeler bile nükleer enerji santrallerine sahiptir.

İşte bu nedenle, nükleer santral kurulmasının engellenmesi için Türkiye'nin ABD, Avrupa Birliği veya başka ülkelere şikâyet edilmesine kalkışılması, komik karşılanacaktır.

Çünkü bu ülkelerde nükleer santraller bulunması yanında halen yenileri de yapılmaktadır.

Başta batılı ülkeler olmak üzere birçok ülke, ucuz enerji elde ederek, hem ulusal kalkınmalarını gerçekleştirdiler hem de halkın pahalı enerjiden olumsuz etkilenmesini önlemişlerdir

Eğer Türkiye dünyada ilk defa nükleer santral kuracak ülke olsaydı, bunu engellemekle dünyayı, bölgemizi ve ülkemizi bir tehditten kurtarmış olacaktık. Fakat halen dünyanın çeşitli yerlerinde ve bölgemizde nükleer santraller vardır ve yenileri de yapılmaktadır. Bir kaza olması durumunda zaten risk altındayız.

Ayrıca diğer ülkeler gibi Türkiye'nin de ulusal çıkarlarının gerektirdiği şekilde kendi ülkesinde ne yapacağına karar verme hakkına sahip olduğu göz ardı edilmemeli.

Petrol ihracatçısı olan Rusya, İran, S. Arabistan ve Avrupa'ya doğal gaz satmaya hazırlanan İsrail'in nükleer enerjiden yararlanması, öte yandan da Türkiye'nin yararlanmaması beklenebilir mi?

Başka ülkelerin ucuz nükleer enerji kullanarak ekonomik kalkınmasını gerçekleştirmesi karşısında, Türkiye'nin ihracat gelirlerinin tümüne yakınını enerji temininde harcaması, dışa bağımlı olması, uluslararası piyasada rekabet gücünün azalmasına ve ekonomik bakımdan geri kalmasına sebep olmaz mı?

Hele komşu ülkelerin nükleer teknolojiye sahip olması, Türkiye'nin bu teknolojiye sahip olmaması, ulusal güvenliği ve bağımsızlığını koruması bakımından da sakıncalı olmaz mı?

KKTC'de sadece Türkiye'nin nükleer santral kurmak kararına bile tepki gösterilmesi, öte yandan, yakın komşu ülkelerden İsrail, Ürdün, Mısırda halen yapılmakta olan nükleer santraller için tepki gösterilmemesi iyi niyetli bir davranış olabilir mi?

Rusya, ABD ve İngiltere'ye ait nükleer silah taşıyan askeri gemilerin güneydeki limanlara demirlemesi ve kara sularımızda dolaşmasına hiç ses çıkarılmaması ve Türkiye'nin nükleer santral kurmak kararı almasına tepki gösterilmesi nasıl açıklanabilir?

Yaklaşık yarın asırdan beri gündemimizi meşgul eden başta taş ocaklar ve kirlilik olmak üzere birçok çevre sorunumuz karşımızda dururken, bizim Türkiye'de nükleer santral kurulması kararı ile zaman harcamamız isabetli bir tutum mu?

Sonuç olarak bizim Türkiye'de nükleer enerji santrali kurulması için alınan karara tepki göstermemiz, engelleyebileceğimizi düşünerek mücadele etmemiz, boşuna zaman kaybetmek, olup, bir de esas çevre sorunlarımızın göz ardı edilmesine ve çözümsüz kalmalarına sebep olmaktadır.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.