Nüfusumuz Üzerine

Yayın Tarihi: 11/02/15 08:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Son zamanlarda nüfusumuz üzerinde çeşitli görüşler ortaya atılmakta ve bazı art niyetli kişiler, ülkemizde nüfus patlaması olduğunu ileri sürerek hükümetin hatalı ve geleceğimizi riske sokabilecek nüfus politikasını örtbas etmeğe çalışıyor.

Oysa 1963'te nüfusu 300 bin olan Rumların şimdi 1 milyona dayandığı, bizim ise 150 binden 280 binin üzerine çıkmadığımız biliniyor.

Ayrıca basında açıklanan KKTC İçişleri bakanlığı verilerine göre :2014 yılının ilk 10 ayında 1124 ölüme karşı, 3674 doğum olmuştur.Doğumların da 998'i ülkemiz dışında olduğuna göre,(ülkemizden göç eden ve başka ülkelerde yaşayan KKTC vatandaşlarının doğumları)yaklaşık 1 yıllık artış sadece 1124 kişi olmuştur.Ayni dönemde sadece 124 kişiye vatandaşlık verildi.

Bu kadar az nüfus artışını dünyaya ülkemizde nüfus patlaması olarak yayan kişiler, her nedense güneydeki yönetimin, Yunan asıllı kişilere hiç zorluk çıkarmadan vatandaşlık verdiğini ve aramızdaki açığın büyüdüğünü göz ardı ediyor.

Oysa nüfusumuzun azlığı ve çokluğu adadaki varlığımızı sürdürmemizde çok belirleyici,yaşamsal bir konudur.

Bu nedenle, başta hükümet ve tüm politikacılar, bu konuda sapık ideolojik saplantı ve duygusallığın etkisi altında kalmadan, akılcı ve basiretli hareket etmeli.

Bazı kimselerin duygusal davranarak aramıza yeni katılanlara olumlu bakmadığı ülkemizdeki ekonomik ve asayiş sorunlarının onlardan kaynaklandığını ve yeni vatandaşlıklar verilmesine şiddetle karşı çıktığı görülüyor.

Maalesef bazı politikacıların da ülkemizdeki gerçekleri dikkate almadığı ve uzun vadeli düşünmeyerek ,yabancılara karşı tavır aldığı ve yeni vatandaşlıklar verilmemesi görüşünde olduğu biliniyor.

Bazı kişilerin de çeşitli nedenlerden dolayı kuzeydeki Türk varlığının artmamasını ve Rum' çoğunluğa azınlık olarak yamalanıp, Kıbrıslı kimliği altında eritilmesini istediği için nüfusumuzun artmasına karşı çıktığı görüşündeyim

Şimdiki hükümetin büyük ortağının da, ilk iş olarak yeni vatandaşlık verilmesini durdurduğu biliniyor.

Genellikle, insanların yaratılış özelliği nedeniyle,bir yerde yaşayanlar sonradan gelenlere hoş gözle bakmıyor .

İstanbul yerlilerinin sonradan buraya gelip yerleşenlerden hoşnut olmadığı ve göçlerden şikayetçi olduğu biliniyor.

Hatta küçücük adamızda bile, orijinal Lefkoşalıların diğer kazalardan gelip buraya yerleşenlere hoş gözle bakmıyor.

Ancak, bazı özel durum ve koşullarda nüfusun artması şart olup, bunun sağlanması için çeşitli özendirici önlemler alınması gerekir

Kıbrıs'taki duruma bakıldığı zaman, 1771'de çoğunluğun Türklerde olmasına karşın, İngiliz döneminin başlaması ile, yapının aleyhimize değiştirildiği görülüyor.

Çoğunluğun Rumlara geçmesi ile, Rumların nüfus üstünlüklerini en büyük koz olarak kullanmağa başladığı ve çoğunlukta olmalarına dayanarak adanın tümünün kendilerine ait olduğunu, bize sadece azınlık hakları verilebileceğini kabul ediyor.Rum tarafı bu gün de mücadelesini bu çerçevede yürütmektedir.

Siyasi ve askeri önemi yanında nüfus fazlalığı; istihdam, özel kesim ve devletin vergi gelirleri için de, avantajdır.

Ayrıca, 1957-58 ve 1963-74 Rum saldırılarında nüfus bakımından az olmamız nedeniyle çok büyük sıkıntılar çektiğimiz, can ve mal güvenliğimizi koruyamadığımızı 103 köyümüzü terk etmek zorunda kaldığımız unutulmamalı.

1974 Barış harekatından sonra yine nüfus azlığının sakıncaları ile karşılaştığımız ve Turunçgil bahçelerindeki meyvelerin ağaçlardan toplanamadığı, arazilerin işlenemediği, ve Anavatandan gelen işgücü sayesinde yaşamımızın normale döndüğü inkar edilemez.

İşte bu nedenle,Rum'ların en büyük korkuları, adadaki nüfus dağılımının aleyhlerine bozulması ve bu avantajlarını kaybetmeleridir.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.