Geçmişten ders almalıyız

Yayın Tarihi: 15/04/15 08:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Son zamanlarda tanık olduğumuz bazı olaylar, önümüzdeki seçimlerde halkımızın geleceğini düşünerek çok bilinçli hareket etmesi gerektiğini göstermektedir.

Toplumlar arasındaki görüşmelerde bizi cumhurbaşkanları temsil ettiğine göre, adayların Türk halkına nasıl bir çözümü layık gördükleri çok önemlidir

Bu nedenle önümüzdeki başkanlık seçiminde,bizi en başarılı bir şekilde temsil edebilecek, haklarımıza en iyi sahip çıkacak deneyimli, bilgili aday tercih edilmeli.

Bu güne kadar Acheson planından, Annan planına kadar, tüm anlaşma taslaklarını Rum tarafının kabul etmediği inkar edilemeyen açık bir gerçektir.

Karşı tarafın tutum ve açıklamaları geçmişten günümüze, hedefledikleri olan adanın tümünü ele geçirmek ve Yunanistan'a bağlamak ideallerinden vazgeçmediklerini gösteriyor.

Yaklaşık yarın asırdan beri sürdürülen çözüm görüşmelerinde, Rumların bizimle eşitliğe dayalı bir anlaşma yapmayı akıllarının ucundan bile geçirmediği anlaşılmıştır.

1960 ortaklık yönetiminin sadece 3 yıl yaşatılabilmesi ve Rumların çoğunluk avantajından yararlanarak bizi devletten dışlamaları da, birleşik bir çözümün düşünülemeyeceğini gösterir.

Tüm bilinen bu gerçeklere rağmen, sanki çözüm sadece bizim isteğimiz ve kararımız ile gerçekleştirilebilecekmiş gibi, halkımıza çözüm vaadi verilmesi gerçekçi görülemez.

Şimdiki koşullar değişmediği takdirde, kulağa hoş gelen sloganlarla, bilinen gerçeklere rağmen Türk tarafını suçlamakla, varlığımızın sürdürülmesine olanak veren bir anlaşma yapılabileceği düşünülemez.

Kıbrıs davasının çözümünü herkes istemektedir.Fakat sırf bir çözüm olsun diye tek egemenlik, tek vatandaşlık, tek uluslar arası temsil ödünlerini vermek çıkarımıza olamaz.Bu ödünlerin verilmesi durumunda, asırlardan beri kaybetmediğimiz ulusal kimliğimiz de tanınmayacak , Batı Trakya'daki Türkler gibi Müslüman Kıbrıslılar olarak tanımlanacağız.

Hele bütünlüklü bir çözümden önce, ekonomik kazancımız olacak hayali ile, üstelik Vakıflara ait taşınmaz mal varlığını da göz ardı ederek,Maraş'ın Rumlara verilmesi de bize hiçbir şey kazandırmaz.

Bütün dünyada federasyonların yıkılmasına karşın, bizim hala daha yaşanan deneyimleri dikkate almamamız ve çözüm seçeneği olarak federasyonu ön plana çıkarmamız da isabetli olamaz.

Ayrıca,1960 ortaklık yönetiminde yaşanan sıkıntıların göz ardı edilmesi ve yeniden Rum çoğunlukla birleşik bir çözüm seçeneğinin kabul edilmesi, felaketimize sebep olacaktır.

Asırlar boyunca birbiri ile kaynaşmayan, dili, dini,milliyeti farklı olan üstelik aralarında kan davası da bulunan iki halkın, birleştirilmesini savunmak, akıllıca bir çözüm seçeneği olamaz.

Adanın tümünü ele geçirmek idealinden vazgeçmeyen Rum tarafı halen, psikolojik savaş, ambargo ve propagandalarla bizi içerden çökerterek telim olmaya zorlamaktadır.

Yaşanan dönemde sergilenen üzücü olaylar,Rumların bizi içerden çökertmek ve güneydeki yönetime yamalanmayı kabul ettirmek amacı ile sürdürdüğü faaliyetlerin etkili olduğuna inanmalarına sebep olmaktadır.

Bazı kişilerin Türk kimliklerini inkar ederek Linobambako olduğunu ileri sürmesi, bazı kişilerin Türk kimliği yerine sanki dünyada bir Kıbrıslı milleti varmış gibi bu kimliği öne çıkarması,bazı kişilerin kilisede mum yakan resimlerini internette yayınlaması,dışa açılma safsatası ile futbol faaliyetlerinin güneydeki KOP'un güdümünde sürdürülmesinin savunulması,bazı eczanelerin kızıl ay yerine kızıl haç rumuzunu kullanması,bir kişinin ev ve iş yerine KKTC bayrağı yerine,güneydeki yönetimi temsil eden bayrak asması ve bunun dışta propaganda malzemesi olarak kullanılmasına sebep olması gibi üzücü olaylar,haklı olarak Rum tarafının sürdürdüğü psikolojik savaşın sonuçları olduğu kuşkusunu güçlendirmektedir.

Kısaca belirtmek gerekirse, tam olarak açıklamaktan kaçınmalarına rağmen,adayların Türk halkına nasıl bir çözümü layık gördükleri aşağı yukarı bilinmektedir. İşte bu nedenle geçmişin karanlık dönemine sürüklenmememiz için ,adaylar arasında tercih yaparken, içi boş sloganlar, gerçekleştirilmesi olanaksız vaatler yerine, geçmişten günümüze başımızdan geçen acı olaylar ve adayların gerçek çözüm vizyonları mutlaka dikkate alınmalı ve geleceğimizin risk altına sokulmamasına özen gösterilmeli.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.