Gelecek olan suyun yönetimi

Yakın geçmişte Lekoşa ve Mağusa belediyesinde karşılaştığım iki olay, su yönetiminin belediyelere verilmesinin ne denli halk yararına olabileceğini kanıtlamaktadır.

Yaklaşık iki yıl önce Lefkoşa'da kiracım, kira sözleşmesini Lefkoşa belediyesine göstererek eve, su bağlantısı yapılmasını talep etti.Belediyenin su işlerinden sorumlu görevlisi, kiracıların adına su bağlantısı yapılmadığını, bu nedenle ev sahibinin müracaat etmesi gerektiğini söyledi.

Ben bu söyleneni mantığa uygun görmediğim için belediyenin su bölümüne giderek neden kiracının adına yeni su bağlantısı yapılmadığını sordum.Belediye yönetiminin böyle bir karar aldığını ifade etti.

Bu durumda mecburen, 650 TL depozito ödeyerek su bağlantını kendi adıma yağmak zorunda kaldım.

Mağusa'da ise, kiracım ayrılırken 600 TL dolayında su borcu bıraktı.Evi kiraladığım yeni kiracı su bağlantısı için belediyeye müracaat ettiği zaman, ilgililer yeni su bağlantısı için, eski kiracının borcunun ödemesini istediler.

Bu haksız durumu Belediye başkanına kadar şikayet etmeme rağmen, sonuç alamadım ve sırf yeni kiracının susuz kalmaması için, mecburen eski kiracının kullandığı ve ödemediği suyun bedelini, gecikme zammı ile ödemek zorunda kaldım.

Bu iki örnek,KKTC'deki en büyük iki belediyenin suyu yönetimi anlayışını, ,vatandaşları önemsemeden ve kolaycılığa kaçarak iş yaptığını göstermiyor mu?

TEK'in Elektrik bağlantısı için bile 450 TL depozito almasına karşın, belediyelerin su bağlantısı için 650 TL depozito alınması belediyelerin yönetim anlayışını göstermiyor mu?

Her şeyden önce kiracının adına su bağlantısı yapılmaması ve ev sahibinin adına yapılması, dünyada hiç görülmeyen, yanlış uygulama değil mi?

Hele belediyenin alacağını, suyu kullanan eski kiracıdan talep etmek yerine, yeni su bağlantısı yapmak için eski borcun ev sahibi veya yeni kiracının ödemesini şart koşması,açıkça şantaj değil mi?

Böyle haksız, kolaycılığa kaçan ve mantığa uygun olmayan tutum ve davranış içinde olan belediyelere, bir de gelecek olan suyu yönetiminin verilmesi isabetli olabilir mi?

Halen tüm yerleşim yerlerinde belediyeler, halka içilebilecek ve kullanılabilecek kalitede su veriyor mu?

Genellikle tüm yerleşim yerlerindeki su şebekelerinde önemli kaçak bulunması, belediyelerin, vatandaşlardan aldıkları su vergisine rağmen,çürüyen boruları değiştirmediklerini, sağlıksız paslı borulardan su temin ettiklerini, yükümlülüklerini yerine getirmediklerini kanıtlamıyor mu?

Yağışlardan sonra, bir çok yerleşim yerlerimizin su altında kalması, drenaj sistemi yetersizliğini ve belediyelerimizin diğer hizmetleri yürütmekteki başarı oranını ortaya koymuyor mu?

Her yerin belediye sınırları içinde olmasına rağmen, ülkemizdeki kirlilik sorunu karşısında,belediyelerin temizlik hizmetlerini iyi yönettiği kabul edilebilir mi?

Halen halka beklenen düzeyde hizmet veremeyen belediyelere, bir de yeni gelecek olan suyun yönetiminin verilmesi, halkın mağdur edilmesine yol açmayacak mı?

Kuşkusuz Belediyeler yeni bir gelir kaynağı elde edebileceklerini düşünerek, gelecek olan suyun yönetimine talip olmaktadır.

Ancak,halen belediyeler su yönetiminde başarılı olduğu kabul edilemez.Bu durumda yeni gelecek olan suyun yönetiminin belediyelere verilmesi, ikinci bir KTHY dramının tekrarlanmasına ve halkın mağdur olmasına sebep olacak.