Kıbrıs Türk halkının onurunun ayaklar altına alınmasına izin verilmemeli

Yayın Tarihi: 20/06/15 09:37
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Kıbrıs'ta iki halk arasında barış anlaşması yapılabilmesi, sadece Türk tarafının istemesi, ödün vermesi, anlayışlı hareket etmesi, hep alttan alması ve gerginliği tırmandıracak hareketlerden kaçınması ile mümkün olamaz.

Onurlu bir barış anlaşması için, karşı tarafın da istekli olması ve Türk tarafının olumlu tutumuna karşılık vermesi şarttır.

Bu açık gerçeğe rağmen, K.Türk yetkililerinin,Rum ve yandaşlarının her türlü olumsuz eylem ve açıklamaları karşısında sessiz kaldığı görülmektedir.

Öte yandan Rum tarafı, uluslar arası kuruluş ve devletlerin tarafsız ve kendi tezlerini desteklemeyen açıklamaları ve kararlarına bile, orantısız tepki gösteriyor;Kıbrıs sorunundaki gerçekleri açıklayan uluslararası kuruluşlar ile bunların temsilci ve yetkililerini ise adeta aforoz ediyor.

Türk tarafının hep alttan alması,haksız saldırılar karşısında tepki göstermemesi sonucu,bir yandan Rum –Yunan ikilisi isteklerinde çıtayı daha üstlere çıkarmakta, öte yandan da Kıbrıs sorunu ile ilgilenen devletler ile uluslararası kuruluşlar, açık bir şekilde Rum tezini destekleyici açıklamalar yapmakta ve kararlar çıkarmaktadır.

Çünkü,Türk tarafının her türlü haksız ve dayanaksız açıklamalar ile kararlar karşısında, nasıl olsa karşılık vermeyeceğini tepki göstermeyeceğini dikkate alıyorlar.

Geçmişte liderimiz Denktaş,Türk tarafına yapılan hakaret ve haksızlıklar karşısında sessiz kalmaz ,gereken yanıtı verir ve tepki gösterirdi.

Fakat ondan sonra göreve gelenler, çekingen davranmakta ve herhalde barışçı görünmek düşüncesiyle, Türk halkına yapılan haksızlıklara tepki göstermemektedir.

Oysa,görüşmelerin sürdürüldüğü bir dönemde,Avrupa parlamentosunun tam da Rum-Yunan tezlerini destekleyen karar çıkarmasına en şiddetli bir şekilde tepki gösterilmesi,gerekirdi.

Slovakya Büyükelçiliğinin düzenlediği etkinlik çerçevesinde, Mağusa belediye başkanı, konukları sözde Maraş belediye başkanı ile karşılamayı kabul etmemeliydi.

Barış görüşmeleri sürdürülürken, Yunanistan yetkililerinin garantiler konusunda yaptığı açıklamalara tepki gösterilmeliydi.

Hele doğru ise Rum liderin,KKTC cumhurbaşkanının yanında, kuzeyden işgal altındaki bölge olarak söz etmesi, devletimizin ve yöneticilerimizin aşağılaması demektir.

Olumsuz açıklamalara ses çıkarmamak,Rum tarafının şımarmasına,haklı görüldüğünü düşünmesine ve sonuçta barış anlaşması yapılamamasına sebep olur.

Böylece haksız açıklamalar ve kararlar çıkarılmasına tepki gösterilmemekle,hem K. Türkünün onuru korunmamakta, hem de çözüme yardımcı olunmamaktadır.

Kıbrıs'ta barış anlaşması yapılmasını istemeyen yoktur.Fakat yapılacak anlaşmanın Rum tarafınca ENOSİS'e sıçrama tahtası olarak kullanılamayacak şekilde olması gerekir.

Aksi halde, ya anlaşma referandumda K.Türk halkı tarafından kabul edilmeyecek, ya da bu ada tümüyle Rum egemenliği altına girecektir.

Sonuç olarak sırf barış ve çözüm yanlısı görünmek, Rum ve batılılar tarafından beğenilmek hesabı ile,K.Türk halkı aleyhindeki açıklamalar,hakaretler ve kararlar karşısında sessiz kalınması isabetli bir tutum olamaz.

K.Türk halkını temsil edenlerin, barış anlaşmalarının sürdürüldüğü bir dönemde,anlaşmazlığı körükleyen açıklamalar ile çıkarılan tek yanlı kararlara tepki göstermesi, barışa daha fazla katkıda bulunacaktır.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.