Gelecek olan suyun yönetilmesi basit bir iş değildir

Yayın Tarihi: 15/09/15 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

İnsanlar, hüsranla karşılaşmamak için, daima geçmişteki olaylardan ve deneyimlerden ders almalı ve bilimsel gerçeklere göre hareket etmeli.

Modası geçmiş ideolojik saplantı ve fobilerin etkisi altında kalmak, ne kişilere, ne de halklara ve ülkelere hiçbir şey kazandırmaz.

Siyasi iktidarların ülkemizi popülizm hastalığı nedeniyle başarılı bir şekilde yönetemediği ve halkımızın bozuk düzenden şikayetçi olduğu, inkar edilemeyen açık bir gerçektir.

Geçmişteki deneyimler ve siyasi iktidarların bilinen yönetim anlayışlarına rağmen, şimdi anavatandan gelecek olan suyu, yönetmek istememiz büyük hatadır.

Dünyada bayrağımızı dalgalandıran Kıbrıs Türk Hava Yollarının batırılması örneğine rağmen, şimdi de dünyada ilk defa uygulanan teknoloji ile deniz altından gelecek olan suyun yönetimine talip olmamız, isabetli bir tutum olamaz.

Her şeyden önce, getirilecek olan suyun bizim yönetebileceğimizi ileri sürmek ve bunun için ısrar etmek, teknik gerçekleri dikkate almamak demektir.

Çünkü, dünyada ilk kez uygulanan bir teknikle getirilecek olan suyun yönetimi, basit ve herkesin yapabileceği bir iş değildir.

'Bilmediğini bilmek en iyisidir. Bilmeyip de bildiğini sanmak tehlikeli bir hastalıktır.'(Lau –Tu)

Suyu biz yönetmeliyiz diyen ve bunda ısrar edenler, herhalde suyun kendiliğinden ülkemize geleceğini hayal ediyor.

Her şeyden önce, suyun kaynağı ülkemiz dışında bulunduğuna göre, Türkiye'deki barajdan pompalanması, deniz altındaki borulardan naklinin sağlanması ,sürekli izlenmesi, sistemin uzaktan ölçüm ve kontrolü, debi ve basınç ölçümleri, KKTC'de isale hattı ve şebekesi üzerindeki ölçümler ve kontroller, herkesin yapabileceği basit bir iş değildir.

Hele denizaltında bulunan boru şebekesindeki durumun gözetim altında tutulması, ve çıkabilecek sorunların saptanıp çözümü gibi konularında, bizim herhangi bir şey yapabilme olanağımız ve gücümüz de yoktur.

Zaten dünyanın her yerinde böyle projeler ilk birkaç yıl, mutlaka sistemi yapan ilgili firma tarafından ve/ veya onun gözetimi altında yönetilir.

Bu nedenle getirilecek olan suyun ilk birkaç yıl, mutlaka projeyi uygulayan firmanın gözetim ve yardımı ile yönetilmesi şattır.

Herhalde bizim yöneticilerimiz, suyun Anavatandaki barajdan pompalanması, denizden borularla nakli, Geçitkale barajına kadar getirmesini ve bu aşamadaki tüm gözetim, bakım hizmetlerinin Türkiye tarafından yapılmasını ve bundan sonraki yönetimine karışmamasını istemektedir.

Ancak Türkiye bu suyu ülkemize ve halkımıza yararlı olması için getiriyor. Bu nedenle suyun kötü yönetilerek, beklenen yararların sağlanamamasına izin veremez.

Gelecek olan suyun yararlı bir şekilde değerlendirilmesi gerekir. Bunun için de mutlaka konu hakkında bilgi ve deneyimi olan anavatandaki kuruluşların bize yardım etmesine karşı çıkılmak yerine, yol göstermelerini istemeliyiz .

Kısaca belirtmek gerekirse yararsız tartışmalar bir yana bırakılmalı, 'Biz yapabiliriz, Biz yönetebiliriz' gibi boş ve duygusal söylemler yerine, bize sağlanan bu büyük olanaktan, en iyi nasıl yararlanabileceğimiz üzerinde durmamız, çok daha akılcı ve isabetli olacaktır.

'Kimseden yardım istemeyiz, biz getirilecek suyu nasıl yöneteceğimizi biliriz' diyerek efelenmek, bize hiçbir şey kazandırmaz ,aksine kaybımıza sebep olur.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.