Ekonomik paket ve gerçekler

Yayın Tarihi: 09/04/16 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
Basında (DetayKıbrıs.com) tam metni yayınlanan Ekonomik Reform Programını okudum .2016-18 yılları için hazırlanan bu programda , halkımızın zararına hiçbir madde bulunmadığı görüşündeyim. Zaten halkımızın çıkarını umursayan bazı sol siyasiler de, genel olarak ekonomik reform paketini olumlu bulduğunu açıklamıştır.

Üstelik Reform paketinin içerdiği maddeler, Avrupa Birliği kriterleri ile örtüşmektedir .Bu nedenle, olası çözümden sonra, zor durumda kalmamızı da önleyecektir.

Plan, reform programı olup: Kamu yönetiminin etkinliğinin ve verimliliğinin artırılması; Finansal sektörün yapısının güçlendirilmesi ve ekonomik kalkınmaya katkısının sağlanması; Reel sektörün rekabet gücünün ve ekonomideki payının artırılmasını hedeflemektedir.

Uzun süre devlette yönetici olarak görev yapan bir kişi olarak, planda öngörülen reformların yapılması durumunda, yönetimimizin çağdaş ülkeler düzeyine çıkarılabileceği, halkımızın şikayet ettiği bir çok sorundan kurtulacağı, ekonomik bakımdan rahatlayacağı ve devletimizin kendi kendine yeterli olabileceği görüşündeyim.

Söz konusu planda yargının yeniden yapılandırılmasının öngörülmesini uygun görmeyenlerin de ,haklı olmadığı görüşündeyim.

Çünkü 'Hızlı, adil, işleyen bir hukuk sistemi, ekonomik gelişmenin vazgeçilmez ön koşulu dur. Bu nedenle ekonomik reform programlarında hukuk, yargının göz ardı edilmemesi isabetli olmuştur.

Hele , devletçilik karşıtı olduğu bilinen AB üyeliği ile yanıp tutuşan kişilerin, planda önerilen özelleştirmeye karşı çıkmaları, çelişkili bir tutumdur.

Ekonomik reform programında, bazı slogan solcu ve siyasilerin ileri sürdüğü gibi ne 'peşkeş ve sömürü' ne de halkımızın zararına hiçbir şey bulunmamaktadır.

Zaten anavatanımız, sıkıntılardan kurtulmamızın, refaha kavuşturulmamızın, rahat ,huzur ve güven içinde yaşamamızın sağlaması için bu reform paketinin uygulanmasını öneriyor.

Kuşkusuz şimdiki yapıdan beslenen ve çıkar sağlayanların, bu reform paketinin uygulanmasını engellemek istemeleri fazla yadırganamaz.

Kıbrıs Türk halkının kendi yönetiminden soğuması için sorunların sarmalında bunalmasını isteyenlerin de, ekonomik pakete karşı çıkması beklenen bir davranış biçimdir.

Ancak KKTC'deki siyasi iktidarların; geçmişten günümüze anavatanın verdiği maddi yardımları, halkımızın uzun vadeli yararına kullanmadığı, aksine oy avcılığı ve siyasi güç elde etmek amacı ile araç olarak kullanıldığı inkar edilemeyen bir gerçektir.

İşte bu nedenle anavatan yetkilileri büyük fedakarlıklarla bize yapmakta olduğu maddi yardım ve desteklerin, bundan sonra isabetli kullanılmasını, bir işe yaramasını, halkımızın mutlu olmasına katkıda bulunmasını, devletimizin kendi kendine yeterli olmasını ister.

Bunun için de öncelikle bozuk yönetim anlayışının değiştirilmesi kaçınılmazdır. Zaten bozuk düzenin sürdürülmesi durumunda, yapılacak maddi yardımlara rağmen, mevcut sıkıntılardan kurtulabileceğimiz düşünülemez .

Bu nedenle Anavatanın maddi yardımları vermek için, iki ülke yetkilileri tarafından hazırlanan reform paketinin uygulanmasını şart koşması, bizim yararımızadır.

Kısaca söz konusu reform paketine karşı olanların, ya bu programın içeriğini bilmedikleri, ya da iyi niyetli olmadıkları görüşündeyim.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.