Mal canın yongasıdır

Yayın Tarihi: 04/06/16 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

1974 Barış harekatından , yasaların tam olarak uygulanmaması nedeniyle asayişteki bazı sıkıntılara rağmen, çok şükür can korkusu içinde olmadan, yaşama olanağına sahibiz.

Fakat devletin başarılı çalıştırılmaması sonucu, ülkemizde mal güvenliğinin sağlandığını kabul etmek oldukça zordur.

Yaşanan dönemde Kıbrıs Cumhuriyeti ve İngiliz dönemimde asayiş ile ilgili yararlı uygulamaların terk edilmesi nedeniyle, suç işlemek caydırılmamakta, aksine uygun ortam oluşmasına olanak sağlanmaktadır.

Kimseyi kötülemek veya suçlamak niyetinde olmadığımı, amacımın devletimizin saygınlığına gölge düşüren, mal güvenliği sorunu ortaya koymak ve çözümlenmesi gerektiğini ortaya koymak olduğunu peşinen belirtmekte yarar görürüm.

Geçmişte kırsal alanlarda, kimsenin ağaçlarına, ekili arazisine ve bahçesine zarar verilmesi şimdiki kadar yaygın ve kolay değildi.

Hatta davar sürülerinin arazisi içine girmesini istemeyen kişiler, tarlanın sınıra birkaç kamış diker ve böylece çobanlar hayvanlarını buraya sokmazdı. Aksi hareket edenler de cezaya çarptırılırdı.

Başkasının ağacını hayvanlara yediren, sürüleri özel kişilerin veya devletin ağaçlandırdığı alanlara sokan, ekili alanlara zarar verenler, işlediği suçun bedelini öderdi.

Tüm köylerde görev yapan Desteban denilen korucular, kırsal alanlarda suç işleyenlere yaptığı zararın bedeli kadar para cezası keserdi. Destebanların verdiği para cezasını Tarım Dairesi ve mahkemeler de tanırdı.

Destebanlar sayesinde kırsal alanlarda suç işlenmesi ve başkalarına zarar verilmesi oldukça zordu ve vatandaşların mal güvenliği tatmin edici düzeyde korunurdu.

Yaşanan dönemde kırsal alanlarda özel kişiler yanında, Sivil Toplum Örgütleri hatta devlet tarafından ağaçlandırılan alanlara bile, hayvan sürüleri sokulmakta ve ağaçlar yedirilerek yok edilmektedir.

Bazı kişiler arazisini biraz daha kolay sürebilmek amacı ile, anızı yakmakta ve komşu arazilerde bulunan ağaçların kül olmasına sebep olmaktadır.

Dikilen fidanların sulanması için arazilere konulan su depoları ve sulama şebekesi, pervasızca çalınmakta ve başka yerlere götürülebilmektedir. Kimse de bu hırsızları görüp yakalayamamaktadır.

Hatta içinde arı bulunan ve bu nedenle de istenilen zamanda alınıp başka yere taşınması ve saklanması mümkün olmayan arı kovanları bile, pervasızca çalınmaktadır.

Oysa yaklaşık 200 köyü olan küçük bir coğrafyada arı kovanı çalınması, taşınması ve hırsızların yakalanmaması üzücüdür .Çünkü canlı ve aktif durumda olan arı kovanları götürüldüğü yerde, mutlaka başkaları tarafından görülebilmektedir.

Atasözümüzde de ortaya konulduğu gibi mal, canın yongasıdır. Bu nedenle büyük emeklerle ve zorluklarla elde edilen mal da, can kadar olmasa da insanlar için önemlidir.

Mal güvenliği sağlanamayan bir ülkede insanların mutlu olması, huzur içinde yaşaması ve ekonomik faaliyetlerini sürdürmesi çok zordur. Devletin saygınlığı ve siyasi iktidarların başarısı bakımından da, mal güvenliğinin sağlanması, oldukça önemlidir. Bu nedenle hükümet asayiş ve mal güvenliği sorununa mutlaka el atmalıdır.

Desteban sisteminin yeniden canlandırılması ve polisin de 7/24 saat devriye görevi yapmasının sağlanması durumunda, suç işlenmesinin önemli oranda caydırılacağı görüşündeyim.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.