Belediyelerin su fiyatlandırması

Yayın Tarihi: 14/08/16 10:40
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Bazı belediyelerin su fiyatları konusundaki duruşlarının yadırganmamasını mümkün değildir.Çünkü suyun bütçe açıklarının kapatılmasında ve maaşların ödenmesinde bir araç olarak kullanılmak istenildiği görülüyor.

Geliri çok az olan Paşaköy, Vadili, Mehmetçik gibi belediyelerin suyu 3.3 TL den satma kararı almasına karşın, ülkemizin en fazla gelir elde eden Lefkoşa belediyesinin suyu ortalama 6.52 TL satmak niyetinde olduğunu açıklaması kabul edilemez.

KKTC'de kişi başına aylık ortalama kullanılan su miktarı 6.78 ton olduğuna göre, belirlenen bu fiyata göre Lefkoşa'da vatandaşlar sadece su için her ay 200 TLdolayında harcama yapacak.Şimdi olduğu gibi su faturalarına kanalizasyon, temizlik, sağlık gibi vergiler de eklendiği zaman, su faturaları en az 250- 300 TL dolayında olacak.

Asgari ücretle geçinen insanlardan bir de her ay 250- 300 TL gibi su vergisi alınmak istenmesi, insaf ölçülerinin çok üzerindedir.

Her şeyden önce su insanların yaşayabilmesi ve sağlıklı olabilmesi için en temel gereksinimdir.

Bu gerçek nedeniyle dünyanın her yerinde belediyeler, halka ucuz ve temiz su temin etmek için bütün olanaklarını kullanır.

Anavatan Türkiye'den denizin altından getirilen su Belediye depolarına 2.3 TL fiyatla mal edildiğine göre, normalde halka en çok 3 TL tonu satılması gerekir.

Suyun belediyelere mal edilmesi fiyatını yüksek bulduğunu açıklayanların, her konuda açıklama ve eylem yapan Sendikaların , STÖ'lerin, retçilerinve siyasi partilerin halka fahiş fiyattan su satılmak istenmesi karşısında tepki göstermemesi ibret vericidir.Çünkü bu tutumları ile halkın çıkarlarını ne denli önemsediklerini ortaya koymaktadırlar.

Başta Lefkoşa olmak üzere bazı belediyelerin bozuk yönetim anlayışı, partizanlık ve aşırı personel istihdamı nedeniyle mali sıkıntı içinde bulunduğu biliniyor.

Ancak mali sorunların atlatılmasında suyun fahiş fiyatla satılması en son çare olarak bile düşünülmemeli. Çünkü su temel ve yaşamsal bir gereksinimdir.

Bu nedenle hükümet temel gereksinim maddeleri olan süt ve ekmekte yaptığı gibi , suyun en yüksek satış fiyatını belirlemeli ve bunun üzerinde satış yapılmasına izin vermemeli.

Öte yandan belediyelerin durumu mercek altına alınmalı ve maddi yapılarının düzeltilmesi için köklü önlemler alınmalıdır.

Özellikle halktan hizmet gerekçesi ile toplanan vergilerin amaç dışı harcanmasına karşı, caydırıcı önlemler alınmalı.

Belediyelerin tümgelirlerini alan ve hizmet yapılmasını engelleyen personel maaşlarının azaltılması için de çareler düşünülmelidir.Halk belediyelere hizmet için ödediği vergilerin karşılığını almak hakkına sahiptir.Aksi hareket edilmesi, halkın hakkının yenilmesi ,halkın mağdur edilmesi demektir.

Su fiyatının belirlenmesinde, savurganlığın caydırılması amacı ile, normal gereksinim üzerinde kullanılacak miktarın fiyatı yüksek olmalı.

Çünkü içinde bulunduğumuz coğrafyada su kıtlığı ciddi boyutlardadır. Küresel iklim bozukluğu nedeniyle su kaynaklarının daha da azalacağı bilinmektedir.

Ayrıca, KKTC'nin yıllık su tüketimi 105 milyon metre küptür. Anavatandan gelen su 75 milyon metre küp olduğuna göre, 35 milyon metre küpün de yerel kaynaklardan elde edilmesi gerekir.Ülkemizdeki yeraltı su kaynakları, ise aşırı çekim sonucu kritik düzeydedir.

Bu nedenle atık suların arındırılarak tarım ve hayvancılıkta kullanılmasına önem verilmeli ve böylece içme suyu kaynakları üzerindeki yük azaltılmalı.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.