Halkımız çaresiz bırakılıp teslim olmaya zorlanmamalı

Yayın Tarihi: 18/09/16 10:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Devletimizden, egemenliğimizden, mülkiyet haklarımızdan, Rum saldırıları sonucu ortaya çıkan kayıplarımızdan, topraklarımızdan, kendi kendimizi yönetmemizden, iki bölgelilikten, anavatanın garantisinden feragat etmemiz ve Rum çoğunluğun söz sahibi olacağı ortak yönetimin vilayeti olmayı kabul etmemiz, bu topraklardaki varlığımızı risk altına sokacaktır.

Buna rağmen,yabancıların içimizdeki işbirlikçileri vasıtası ile yürüttükleri propagandaların etkisi altında kalarak ve bozukyönetime karşı tepki göstererek,halkımızınkötü bir anlaşmaya referandumda 'evet' demesi riski ile karşı karşıyayız.

Medyada köşe başlarını işgal eden bazı kişiler her nasıl olursa olsun, Rumlar ile birleşmemizi sağlayacak bir anlaşmanın, bizişimdikinden daha iyi koşullara kavuşturacağı propagandasını yaparak, halkımızı devletinden soğutmaya ve azınlık olarak Rum'un boyunduruğu altına girmeyi kabul ettirmeye çalışıyor.

KKTC'deki siyasilerin bir kısmı da ideolojik saplantıları nedeniyle devletimizin yaşatılıp yüceltilmesini istememekte ve Rumlarla birleşmemizi savunuyor.

Bir kısım siyasiler ise hatalı yönetim anlayışı nedeniyle, ülkeyi kötü yönetmekte ve bunun sonucu olarak da bazı vatandaşlarımızın, bundan da kötüsü olamayacağını düşünerek her koşulda Rum ile bir birleşmeyi desteklemektedir.

Bu olumsuz koşullara bir de emperyalist güçlerin propaganda mekanizmasını eklediğimiz zaman, bir teslim anlaşmasının halkımıza kabul ettirilebileceği kuşkusundayım.

Kıbrıs Türk halkının geri dönüşümsüz bir felakete sürüklenmemesi için,hiç olmazsa bundan sonra devletimizin verimli çalışması sağlanmalıdır. Bu çerçevede:

Devlet yönetiminde partizanlık ve popülizmden vazgeçilmeli;

Bütçe verimli yönetilmeli, tasarrufa önem verilmeli, makam ve resmi hizmet araçları kullanılmasından vazgeçilmeli;

Yasaların titizlikle uygulanması sağlanmalı;

Ekonomik reform programında öngörüldüğü gibi, acilen yargı reformu yapılmalı ve adaletin geç tecelli etmesi önlenmeli;

Polislerin şehir içlerinde, yollarda, kırsal alanlarda devriye hizmeti yapması sağlanmalı ve böylecesuç işlenmesi caydırılmalı;

Devlet kuruluşlarındaki gereksiz bürokratik işlemler kaldırmalı,vatandaşlara iyi davranılmasını sağlanmalı;

Yasal düzenleme ile grev kararının ilgili sendika yönetimi yerine, genel kurulDAÜyelerin %75'inin onayı ile alınması sağlanmalı;

Devlet kuruluşlarının yozlaşmasına zemin hazırlayan , Üçlü Kararname Yasası iptal edilmeli ve siyasi makamlarda görev yapanlara sadece makam ödeneği verilmeli;

Bazı kuruluşlarda yapacak işi bulunmayan ihtiyaç fazlası memurlar, idari tasarrufla ihtiyaç duyulan kuruluşlara aktarılmalı;

Devlet kuruluşlarında çalışan ile görevini ihmal edenler ayırt edilmeli ve hesap sorma mekanizması işletilmeli. Devlet memurluğu ile bağdaşmayan davranış içinde olan kişiler hakkında disiplin soruşturması açılmalı;

Eğitim millileştirilmeli, siyasetten arındırılmalı ve başarı düzeyinin yükseltilmesi sağlanmalı;

Rum ve yabancılarla işbirliği içinde devletimizi yıkmak ve anavatanla aramızı açarak bizi korumasız bırakmak amacı ile yürütülen faaliyetler mercek altına alınarak suçlular yargılanıp cezalandırılmalı;

Kısaca halkımızın tepkisel olarak bir teslim anlaşmasına evet dememesi için, bozuk yönetim düzeltilmelidir.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.