Türk tarafının kayıplarının da tazmin edilmesi istenmeli

Yayın Tarihi: 05/10/16 08:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+
'Bir çözüm olsun da nasıl olursa olsun' görüşünde olan bazı kişiler, sırf masanın dağılmaması ve Rum'un birleşmeye razı edilmesi için, tüm taleplerinin karşılanmasını savunuyor.

Haklarımızın savunulmasını isteyenleri de retçi, barış ve çözüm karşıtlığı ile yaftalayarak, akıllarınca susturmaya çalışıyor.

Şimdiye kadar dünyada saldırgan ve savaşı başlatan tarafın mağlup olmasına rağmen, mağdur olan taraftan, bir de kayıplarının tazmin edilmesini talep ettiği ilk defa Kıbrıs'ta görülüyor.

1963'te Rumlar, Türkleri ortak yönetimden silah zoru ile kovmasaydı ve 1963-74 döneminde Türklere saldırmasaydı, iki tarafın da hiçbir kaybı olmayacaktı.

Buna rağmen sırf bir anlaşma yapılmasını kolaylaştırmak amacı ile, Türk tarafı Rumların kuzeyde kalan eski mallarının tazminini kabul etmektedir.

Türk tarafının bu yapıcı tutumuna karşılık, Rum tarafının da 1963-74 döneminde sebep olduğu kayıplar için tazminat ödemeyi anlayışla karşılaması gerekir.

Bu çerçevede 1963 Rum saldırıları sonucu zarara uğratılan ve mağdur edilen Türklerin kayıpları, kesinlikle dikkate alınmalı. Örneğin:

1.1963-74 döneminde Rum yönetimi asker ve polisleri, Türkleri dar alanlarda abluka altında zor koşullarda yaşamak zorunda bırakmıştır. Rum silahlı saldırı, abluka ve ambargoları nedeniyle Türklerin ekonomik faaliyetleri sekteye uğratılmış ve büyük maddi kayıplara uğratılmıştır. Bir çok Türk genci geçim kaynağına sahip olamamıştır;

2.Ortak Kıbrıs Cumhuriyetinde görev yapan memur, polis, ve öğretmen 1963'te Rum silahlı saldırıları sonucu, işlerini ve gelir kaynaklarını kaybetmiştir;

3.1963 Rum silahlı saldırıları sonucu,103 köyden Türkler göç etmek zorunda kaldı. Sırf canını kurtarmak amacı ile köylerinden ayrılmak zorunda kalan Türkler, geçim kaynaklarını kaybetti ve yıllarca zor koşullar altında göçmen olarak yaşadı. Geride bıraktıkları arazilerinden gelir elde edemedi. Ayrıca güneyde bıraktıkları taşınmaz malları, yakılıp yıkıldı ve yok edildi;

4. 1963-74 döneminde Kıbrıs Cumhuriyeti adına alınan dış yardımların tümü, sadece Rum halkı için harcandı. Türklerin anayasal hakkı olan %30 payı da, Rumlar için kullanıldı;

5. Güneydeki yönetimin resmi polisleri ve askerleri tarafından bir çok sivil Türk kaçırılarak katledildi, böylece masum kişilerin acı çekmesine ve maddi sıkıntı içinde yaşamasına sebep olunmuştur;

6.Rum silahlı saldırıları nedeniyle geçim kaynağını kaybeden bir çok Türk, ülkemizden ayrılmak ve başka ülkelere göç etmek zorunda kalmıştır;

7. 1974'de Rumlar Kıbrıs Elen Cumhuriyeti kurduklarını ilan ettiği ve Türklere karşı soykırım uyguladığı için, Türkiye garantör ülke olarak, askeri müdahalede bulunmak zorunda bırakıldı. Bu nedenle Rum –Yunanistan Türkiye'ye harp tazminatı ödemeli.

Türkiye müdahale etmek fedakarlığında bulunmasaydı, Rumlar Türklerin büyük bir kısmını katledecek, taşınmaz mallarına el koyacaktı. Sağ kalanlar ise göç edecek ya da horlanan bir azınlık olarak yaşamak zorunda kalacaktı.

Taşkent, Ayvasıl, Muratağa köylerindeki toplu katliamlarda ve kaçırılarak katledilen Türklerin can değeri ve geride bıraktıkları yakınlarının acıları ile maddi manevi kayıpları, Rumların kuzeyde kalan taşınmaz mallarından daha değerlidir. Mülkün tekrar kazanılması mümkün olmasına karşın, katledilen canların geri getirilmesi mümkün değildir.

Saldırgan, savaşı başlatan ve bu nedenle suçlu olan Rum tarafının kayıpları için talepte bulunduğu gibi, biz de 1963-74 arasındaki can ve mal kayıplarımızın tazmin edilmesini istemeliyiz.

Bir çözüm olsun da nasıl olursa olsun görüşünde olan bazı kişiler, Rum'un birleşmeye razı edilmesi amacı ile, tüm taleplerinin karşılanmasını savunuyor. Rum liderin açıklamaları da, müzakerelerde Rumların tatmin edilerek birleşmeye razı edilmesine çalışıldığını gösteriyor.

Fakat Rum isteklerine uygun bir anlaşma, Kıbrıs Türk halkını felakete sürükleyecektir. Bu nedenle Rum tarafının, adanın tümüne sahip olmasına zemin hazırlayacak çözüm dayatmaktan vazgeçmemesi durumunda, artık birleşme dışındaki seçenekler üzerinde durmalıyız.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.