Adalet en temel ve öncelikli gereksinimdir

Sosyal medyaya ve basınımızdaki yorumlara bakıldığı zaman, vatandaşlarımızın çoğunlukla, ülkede hak hukuk mekanizmasının iyi işletilmemesinden şikâyetçi olduğu görülür.

Hatta birçok kişi, sırf ülkemizde hak hukuk olmadığını ileri sürerek, büyük acılar ve fedakârlıklarla kurduğumuz devletimizden vazgeçmemizi ve her ne pahasına olursa Rum çoğunlukla birleşmemizi kurtuluş olarak gösteriyor.

Kimseyi kötülemek veya kırmak niyetinde olmadığımı, peşinen belirtmekte yarar görürüm. Amacım, halkımızın devletinden soğutan ve şikâyetçi olduğu bir sorunu ortaya koymak, ilgililerin dikkatini çekmek ve çözümüne katkıda bulunmaktır.

Adalet halkın en temel direğidir. Her şeyden önce, vatandaşların eşit olmasını sağlar. Toplum içinde düzen ve haksızlığı en iyi önleyen bir sistemdir. Adalet ülkenin düzen içinde olmasını sağlar.

Adalet olmayan bir ülkede, vatandaşlar arasında başta eşitsizlik olmak üzere, birçok sorun ortaya çıkar. Halk huzursuz olur ve bozuk düzenden kurtulmak umudu ile kendi kendini yönetmekten ve özgürlüğünden feragat etmeyi göze alır. Düşman bir halka yamalanmayı bile kurtuluş olarak görür.

Adaletin olmadığı veya tam olarak işletilmediği bir ülkede, eşitlik sağlanarak halk huzur içinde yaşanamaz. Adaletin olmadığı bir yerde uygarlık ve özgürlük de güvenli olamaz.

İşte bu nedenle eşitsizliğin ortadan kalkması için adalet mülkün temeli olarak kabul edilir ve en üst makamda kabul edilir.

Adaletin iyi işletilmediği yerlerde suç işlemeye meyilli kişiler; bu davranışlarını engelleyecek, cezalandıracak sitem bulunmadığı için, istediği şekilde davranır ve başkalarına zarar verebileceğini ve tutumunun yanlış olmasını umursamaz.

Sonuçta, adalet olmayan ülkelerde tüm ekonomik kesimlerdeki faaliyetlerin düzgün ve sorunsuz yürütülememesi yanında insanlar da güven ve huzur içinde yaşamaz.

Öte yandan yargının tam işletilmediği ülkelerde yasa dışı Mafya örgütleri oluşur ve vatandaşlar haklarını almak için bunlara başvurmak zorunda kalır.

Ülkemizde yıllardan beri adli yıl açılış törenlerinde, hep ayni sorunlar gündeme getirilmekte ve özellikle adaletin geç tecelli ettiği, tebliğ ve icra sisteminin tam olarak işletilmediği ortaya konulmaktadır.

Anavatanla imzalanan reform paketinde de, yargı reformunun önemi belirtilmektedir.

Basında ve sosyal medyada da davaların aşırı geç sonuçlandırıldığı sürekli olarak şikâyet konusu olmaktadır.

En basit kira davanın dosyalanıp duruşmaya hazırlanabilmesi için, bir adli yıl geçmektedir. Sonuçlandırılması ise, yıllar alır.

Fakat siyasi iktidarların maalesef, adalet konusu ile fazla ilgilendiği ve sorunların çözümü için gereken ilgiyi gösterdiği söylenemez.

KKTC anayasasının 6. Maddesine göre Yargı yetkisi, KKTC halkı adına bağımsız mahkemelerce yürütülür. Fakat hükümet bu maddeye dayanarak, yargıdaki sorunların sorumluluğundan kaçamaz.

Hükümet, ülkedeki yargı sisteminin en iyi düzeyde yürütülebilmesi için gereken olanakları sağlamalı. Ayrıca denetim gözetim görevini yapmalıdır.

Bu çerçevede, davaların geç sonuçlanmasına zemin hazırlayan yasalar değiştirilerek, zamanın gerçeklerine göre düzenlenmeli. Bina, donanım, personel ve yargıç gereksinimi karşılanmalı.