Müzakereler neden sadece Türk tarafının vermesi üzerinde sürdürülüyor?

Yayın Tarihi: 06/11/16 08:35
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Yunanistan ve onun güdümünde hareket eden Rumlar, Kıbrıs'ın sahibi olduklarını, 1974'de Türklerin kuzeydeki topraklarını işgal ettiğini ileri sürmekte ve çözüm için, topraklarının geri verilmesi gerektiği yalanı ile dünyayı aldatmaktadır.

Türk tarafı olarak bizim de Rum – Yunan propagandalarının dayanaksız ve yalan olduğunu, Anadolu'nun doğal bir parçası olan Kıbrıs'ı 1571'de on binlerce şehit vererek Venediklerden aldığımızı ve asırlarca bizim olan bu adanın, İngilizler tarafından bizden entrika ile koparıldığını, bu nedenle gerçek hak sahibi Türklerin olduğunu dünyaya anlatmalıyız.

Fakat Rum yetkililerin açıklamalarına bakılırsa, müzakereler Rum tezi ve isteklerinin tatmin edilmesine dönük sürdürülmekte, Sadece bizim sahip olduklarımız pazarlık konusu edilmekte, Rum taleplerinin Türklere kabul edilebilecek şekle sokulması için çalışmalar yapılıyor.

Öte yandan 1950'li yıllardan günümüze, Rum-Yunan ikilisinin sebep olduğu can ve mal kayıplarımızın görüşülmediği anlaşılmaktadır.

Çünkü kişisel görüşüme göre, ideolojik saplantılar nedeniyle, Rum ile birleşmememiz durumunda anavatanla bütünleşeceğimiz ve Kıbrıslılık kimliğimizi kaybedeceğimiz düşünülüyor.

Bu nedenle de, sırf bizimle birleşmeye razı edilmesi amacı ile, müzakerelerde 1960 ortaklık cumhuriyetinden atılan,mağdur edilen taraf olarak kayıp ve zararlarımızın tazmini yerine, sadece Rumların KKTC'den talepleri üzerinde durulmaktadır;

Sınır belirlemesinde ve mülk başlığında, sadece KKTC'den Rumlara ne kadar toprak verileceği tartışılmakta,Rumların silah zoru ve hilekarlıkla Türklerden gasp ettikleri topraklar ile vakıflara ait mülk dikkate alınmamakta;

Güneyde askerliğini yapan kişilerin silahları ile terhis edilmeleri ve Elam gibi şiddet yanlısı oluşumlar gözardı edilmekte;Türk halkının adadaki varlığını sürdürmesinde tek güvencesi olan Türkiye'nin garantisinin tartışılması ve kaldırılması istenmekte ;

Nüfus konusunda, sadece KKTC'nin 1974'den sonra verdiği vatandaşlıklar ve olası anlaşmadan sonra bunların ne kadarının ayrılacağı görüşülmekte,1963'ten günümüze güneye giden tüm Yunanlı kökenlilere verilen vatandaşlıklar vebunların ayrılması göz ardı edilmekte;

Birleşmiş Milletler gözetiminde imzalanan ve uygulanan Viyana Anlaşmasına rağmen,iki bölgeliliği etkisiz duruma getirecek 4 özgürlüğün kabul ettirilmesi istenmektedir;

Görüşme masasında KKTC'nin varlığına son verilmesi talep edilmekte, Rum yönetiminin sadece Türkleri de içine alacak şekilde evrimleştirilmesi istenmektedir;

1963-74 döneminde Rum asker ve polisi tarafından kaçırılıp katledilen ve1958-74 döneminde yerlerinden göç etmek zorunda bırakılan, evleri yıkılan, bahçeleri kurutulan Türklerin tazmini konuşulmamakta; öte yandan savaşta kaybolan Rum- ve Yunanlılar için Türk tarafı suçlanmaktadır;

KKTC'deki bazı yerleşim yerlerinin Rumlara verilmesi ve 45 bin ile 100 bin arasında Rum'un kuzey yerleşmesi istenmekte ve burada yaşayanların yeniden göçmen durumuna düşürülmesi, geçim kaynaklarını kaybetmeleri umursanmamaktadır.

Kısaca müzakerelerde maalesef Türk tarafının 1950'li yıllardan günümüze can ve mal kayıpları dikkate alınmamakta ve sırf Rumların birleşmeye razı edilmesi için tüm taleplerinin tatmin edilmesine çalışılmaktadır.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.