Sahipsiz köpekler ve ekinokok salgını riski

Yayın Tarihi: 10/11/16 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
Yerleşim yerlerinde köpek, kedi ve benzeri evcil hayvan bulunması normal olup, onların da bizim kadar yaşama hakları olduğunu kabul etmeliyiz.

Ancak, evcil hayvanlar yaşamlarını sürdürebilmeleri için barınak, yiyecek ve içecek temininde insanların yardımına muhtaçtır.

Son zamanlarda iyi avlanmayan köpeklerin ovalara salıverilmesi ve yerleşim yerlerinde de istenmeyen köpeklerin sokağa atılması sonucu, ülkemizin her yerinde sahipsiz köpek nüfusunun arttığı dikkati çekiyor.

Sokak hayvanlarına karşı şefkatli davranmamız, onların su ve yiyecek gereksinimlerini karşılamamız, insancıl bir davranış biçimidir.

Fakat kontrol altında olmayan köpekler, potansiyel zoonos yani hayvanlardan insanlara bulaşan hastalık kaynağıdır.

Özellikle yerleşim yerlerinde sahipsiz köpeklerin nüfusunun dikkati çekecek derecede artması, yakın geçmişe kadar ülkemizde büyük sağlık sorunu olan ekinokok salgınını tetikleyebilmesi bakımından önemsenmelidir.

Ekinokok (Taenia echinococcus), 3-5 mm uzunluğunda bir parazittir. Köpeklerin dışkıları ile çevreye atılır.

Ekinokok paraziti yumurtaları; köpeğin tüylerine yapışmış yumurtaların ellerle ağıza götürülmesi veya üzerinde yumurta bulunan sebzelerin iyice yıkanmadan yenilmesi ile insanlara bulaşır.

Bağırsakta yumurtadan çıkan embriyolar karaciğer, ak ciğer, böbrek ve beyine ulaşarak burada kist oluşturur.

Kıbrıs'ta geçmişte ekinokok hastalığından insanlar çok acı çekilmiş ve çok canlar kaybedilmişti.

Geçmişten ülkemizde çok yaygın olan ekinokok hastalığı, uygulanan projeler sayesinde, büyük ölçüde kontrol altına alınmıştır.

Fakat son yıllarda sahipsiz köpek nüfusunun artması, ekinokok hastalığının yeniden tehdit olmasına ve yayılmasına zemin hazırlayabilecektir.

İngiliz ve Kıbrıs Cumhuriyeti döneminde ekinokok salgınının önlenmesi için sahipsiz veya sokakta bulunan köpekler toplanıp, yok edilirdi.

Son yıllara kadar ülkemizde bazı belediyeler de, zehirleme veya silahla vurma yöntemi ile, artan sokak köpeklerini itlaf ediyordu.

Kuşkusuz köpeklerin vurularak veya zehirlenerek öldürülmesi, insancıl olmayan yanlış bir uygulamadır.

Çözüm olarak en iyi yöntem, sokak köpeklerinin kısırlaştırılarak, çoğalmalarının önlenmesi ve barınaklarda bakımlarının yapılmasıdır.

Çünkü sahipsiz köpekler, kontrol altında olmadıkları takdirde, ekinokok paraziti taşımaları ve dışkılamaları ile bu paraziti çevreye yaymaları mümkündür.

Bu nedenle tehlike gelmeden, belediyeler sorumlulukları altında bulunan köylerde kasapların hayvanların iç organlarının çevreye atılmaması için önlem almalı. Ayrıca, sahipsiz köpekleri toplamalı, parazit taşıyanları tedavi ettirmeli, dişileri kısırlaştırıp nüfuslarının artmasını engellemelidir

Evinde köpek besleyen vatandaşlarımız da, mutlaka düzenli olarak hayvanlarına iç parazit hapı vermeli ve köpeklerinin gelişigüzel yerlere dışkılamasına izin vermemeli.

Köpeklerini yürüyüşe götüren kişiler, uygar ülkelerde yapıldığı gibi,beraberlerinde küçük bir kürek ile poşet bulundurmalı ve köpeklerin dışkılarını alıp çöpe atmalı.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.