Garanti anlaşması ayak bağı olarak görülüyor

Yayın Tarihi: 23/11/16 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
Türk tarafınca verilen korkunç ödünler nedeniyle, bir anlaşma yapılması ve referandumda da kabul edilmesi durumunda, Rum tarafı saldırgan ve savaşı kaybeden taraf olmasına rağmen ödüllendirilecek ve büyük kazanımlar elde edecek.

Öte yandan da Kıbrıs Türk halkı her bakımdan zararlı olacak ve ancak Türkiye'nin şimdikinden de daha fazla maddi yardım sağlaması durumunda, bu topraklarda zorla ve yapay olarak tutunabilecek.

Her şeyden önce verileceği açıklanan topraklar nedeniyle, tarım kesimi çökecek ve sebze meyve gereksinimi bakımından güneye bağımlı olacağız.

Şimdi sadece üniversite mezunları arasında var olan işsizlik sorunu, daha da yayılacak. Devletten atılanlar, toprakları verilenler, Rum meslektaşları ile rekabet edemeyecek esnaf ve sanayiciler de işsiz kalacak.

Mülk konusunda ilk tercih hakkının eski mal sahiplerine tanınması durumunda, boşluklardan yararlanarak Rumlar mallarının iadesinde ısrar edecek. Duygusal nedenlerle mal iadesi kabul edildiği için, bundan mutlaka yararlanmaya çalışacaklar.

Tüm Kıbrıs'ta yaşayanlara serbest dolaşma, yerleşme, mülk edinme ve çalışma hakkı tanındığına göre, aynen Filistin'de Yahudilerin yaptığı gibi, Rumlar Türklere bedellerinin çok üzerinde yüksek fiyat vererek kuzeydeki mülk üstünlüğünü ele geçirecekler.

1960-63 Kıbrıs Cumhuriyeti döneminde, Rumların Türklere taşınmaz mal satmasının çeşitli yöntemlerle ve tehdit ile önlendiği unutulmamalı.

Olası anlaşmada kuzeye yerleşecek olan Rumların Türk nüfusun %20'ini geçmemesi koşuluna rağmen, kabul edilen serbest yerleşme ilkesi nedeniyle, bu oranın çok üzerinde Rum Türk bölgesine yerleşecek.

Gerçi olası çözümde Türk bölgesinde yaşayacak Rumların sadece yasal ikamet hakkına sahip olan Kıbrıs Türk halkının %20'sinin yerel seçimlerde seçme ve seçilme hakkı olması öngörülmektedir.

Ancak yazılı anlaşmadaki bu koşul, 'Avrupa Birliği ilkelerine ve demokrasiye aykırıdır' denilerek, Rum tarafınca kabul edilmeyecek. Hatta Rumlar AİHM'den karar da çıkararak, Türk eyaletinde yaşayan tüm Rumların seçme seçilme hakkına sahip olmasını sağlayacaklar.

Öte yandan da evi, tarım yaptığı arazisi alınan, sınır ayarlamasında göçmen durumuna düşen, tüketicilerin güneye yönelmesi sonucu devre dışı kalacak esnaf, geçim kaynağı bulmak ümidi ile ülkeden ayrılacak.

Sonuçta, Türk tarafının verdiği korkunç ödünler nedeniyle, bir süre sonra Türk bölgesinde nüfus ve mal üstünlüğünü Rumlar ele geçirecek.

Fakat Rumların adada taşınmaz mal ve nüfus üstünlüğünü ele geçirmeleri durumunda bile, eğerTürkiye'nin fiili garanti hakkı geçerli olursave adada Türk ordusu kalırsa, Kıbrıs'ın Yunanistan'a bağlanması zorlaşacak.

İşte bu nedenle Türk tarafının verdiği korkunç ödünlere rağmen, yine de anlaşmaya razı olmamaktadırlar. Çözüm için, Türkiye'nin garantisinin kaldırılması ve Türk ordusunun ayrılmasında ısrar ediyorlar.

Hatırlanacağı gibi Girit dramında da, yapılan anlaşma uyarınca Türk ordusunun ayrılması ve asayişin oraya gönderilen Fransız, İtalyan, İngiliz, Alman askerleri tarafından garanti edilmesi kabul ettirilmişti.

Bir süre sonra asayiş sağlandı gerekçesi ile bu askerler de Girit'ten geri çekildi ve oradaki Türkler katledilerek ada Yunanistan'a bağlanmıştı.

Kişisel görüşüme göre Rum tarafı kopardığı ödünlerden vazgeçmeyecek . Garanti anlaşmasının kaldırılması isteğindi geri çekmeyi bir fedakarlık olarak gösterecek ve Türk tarafından başka ciddi bir ödün daha almayı deneyecek

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.