Hepimiz sorumluluk duygusu içinde hareketetmeliyiz

Yayın Tarihi: 11/12/16 08:53
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Kıbrıs Türk halkı olarak, 1878'de adanın İngilizlerin eline geçmesinden kurtarıldığımız 1974 yılına kadar, çok büyük acılar ve sıkıntılar çektik.

Bu nedenle büyük zorluklarla kurduğumuz devletimize sahip çıkmamız ve geleceğimizin belirlenmesi amacı ile müzakerelerin sürdürüldüğü yaşanan dönemdedışa karşı birlik ve tek yumruk halinde olmamız gerekir.

Ayrıca siyasiler, Sivil Toplum örgütleri yöneticileri ve basın, çatışmaları teşvik etmek yerine,karşılıklı anlayış atmosferinin oluşmasına yardımcı olmalı.

Yakın geçmişte değirmenlik yolunda yaşanan acı olay hepimizi üzmüştür. Benzer felaketlerle karşılaşmamak için hükümetin artık umursamaz yönetim anlayışını bırakması ve gereken önlemlerialması gerekir.

Fakat, bu acı olayı bahane ederek,zaten günlük yaşamında çeşitli sıkıntılar içinde olan halkımızın, bir de eylemler ve grevler ile yaşamının zorlaştırılması hoş değildir.

Kuşkusuz grev, yasal bir haktır. Fakat grev eylemine, sık sık ve yerli yersiz değil, uygar ülkelerdeki gibi son çare olarak başvurulmalıdır.

Grevin hükümetlere karşı bir tehdit ve şantaj aracı olarak, hele siyasi amaçlarla kullanılması doğru olmayıp, halkın sendikalara karşı tutumunun, olumsuz olmasına yol açar.

KKTC'de en iyi yaşam koşullarına devlette çalışanların sahip olması ve devlet bütçesinin de tümüne yakınının maaşlar için harcanması, zaten halkımızın geriye kalan bölümü tarafından eleştirilmektedir.

Güney ile aramızdaki barikatların kaldırılmasından sonra, özel kesimin büyük bir kısmının işlerinin daha da kesatlaştığı ve asgari ücret kadar bile kazanç elde edemediği biliniyor.

Bir de devlette çalışanların örgütlü olduğu sendikaların, sık sık grev ve eylemler ile ülkedeki yaşamı zorlaştırması, halkımızı patlama noktasına getirmiştir.

Nitekim sosyal paylaşım sitelerinde ortaya konulan görüşler vatandaşlarımızın sık sık grev ve eylemler ile trafiğin aksatılmasından çok tepkili ve şikayetçi olduğu görülmektedir.

Ayrıca çok sayıda devlet görevlilerinin, sendikalarının eylem ve grev kararlarını onaylamadığı,buna rağmen grev kırıcısı olmamak için kerhen destek verdiği biliniyor.

İşte bu nedenle hükümet; grev yetkisinin,siyasi amaç ve art niyetle kullanılmasını önlemek, demokratik yöntemle alınmasına katkıda bulunmak, sendika üyeleri ve kamu yararını korumak için, yasal düzenleme ile grev kararının olağan üstü kurulda, üyelerin çoğunluğunun onayı ile alınmasını sağlamalıdır.

Ayrıca devletimize hakaret edilmesi,eylemlerde devlet varlıklarına zarar verilmesi, polislere şiddet kullanılması, demokratik hak olarak görülmemeli. Böyle hareket edenler hakkındamutlaka yasal işlem yapılmalı ve suçlular cezalandırılmalı.

Misyonu KKTC'ni yıkmak olan kişilerden, halkı kışkırtıp germemelerini, karışıklık çıkararak ve eylemlerle yaşamlarını sıkıntıya sokmamalarını, sorumluluk duygusu içinde hareket etmelerini istemek mantıksızlık olur.

Fakat,devletimizi yıkmak çabasında olanların başarılı olmaları durumunda,zararlı çıkacaklarını, beklentilerini bulamayacaklarını, yaptıklarından çok pişman olacaklarını ve varsa vicdan azabı çekeceklerinipeşinen hatırlatmakta yarar görürüm.

Öte yandan halen işbaşında bulunan hükümet ortakları, eğer tarihe halkını, devletinden soğutup bıktıran ve çıkış yolu olarak esaret altına girmeyi bile kabul etmek zorunda bırakan siyasiler olarak kaydolmak istemiyorsa, halkın günlük yaşamını sıkıntıya sokan ve rahatsız eden adaletin geç tecelli etmesi ve trafik gibi sorunları acilen çözmelidir.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.