Müzakerelere koptuğu yerden devam edilmemeli

Rum meclisinde alınan '1950 ENOSİS plebisitinin kutlanma kararı' , KKTC'de birleşik çözüme karşı çıkanların haklı olduklarını gözler önüne sermiştir.

Ayrıca Rum taleplerine boyun eğilerek yapılacak bir anlaşmanın sakıncalı olacağını açıklayanların 'faşist, kişisel çıkarcı, çözüm ve barış düşmanı' gibi kırıcı, haksız suçlamalarla susturulmaya çalışılmasının da yanlış olduğu kanıtlanmıştır.

Rumların Enosis ideallerinden zerre kadar sapma olmadığı inkar edilemeyen açık bir gerçektir.1960 ortaklık yönetiminden atılmamız, bu ideallerini gerçekleştirmeye dönüktü.

Bu nedenle Rumların gerçekleri gözümüzün içine sokmalarını beklemeden, geleceğimizi risk altına sokabilecek bir çözümü müzakere etmekten kaçınmamız gerekirdi.

Şimdi Meclislerinde aldıkları Enosis'i kutlama kararını geri çekseler bile, benimsedikleri hedef ve idealden vazgeçeceklerini kabul etmek saflık olacak.

Çünkü son ENOSİS'i kutlama kararı yanında, 1964 ve 1967 yıllarında alınan Enosis kararları vardır. KKTC'deki sol siyasilerin işbirliği içinde olduğu AKEL de 1931 Enosis isyanının okullarda kutlanması için, kasım 2016'da Rum meclisine önerge verdi.

Rumların niyetini göz ardı ederek, üstelik yapıcı uyarıları da dikkate almayarak müzakerelerdeki temsilcilerimiz, aşırı ve dayanaksız iyimserlik ve /veya birleşmek istenci ve/veya birleşmeye mahkum olduğumuz saplantısı ve/veya başka nedenlerden dolayı sırf anlaşmaya razı edilmesi için Rumlara Enosis'in önünü açacak korkunç ödünler vermiştir.

Ancak Rum Meclisinde alınan Enosis'in kutlanması kararı, Rumların gerçek niyetleri olan, adayı ilhak amacını tartışma kaldırmayacak şekilde ortaya koymuştur.

Bu durumda müzakerelerin devamı için Rum Meclisinin aldığı Enosis kararını değiştirmesini şart koşmak, niyetlerini gizlemelerini istemek demektir.

Kuşkusuz her koşulda Rum-Yunan ulusal hedeflerini destek veren emperyalist devletler ile onların güdümündeki kuruluşların da Enosis kararının iptal edilerek müzakerelere koptuğu yerden devam edilmesini istemesi yadırganamaz.

Rumların Enosis niyetinin teşhir edilmesine rağmen müzakerelerin koptuğu yerden yeniden devam edilmesini savunan KKTC'deki kişileri de tarih mutlaka hak ettikleri hanesine kaydedecektir.

Ancak Rumların Enosis niyetini ortaya koymasına rağmen, müzakerelere koptuğu yerden başlamayı kabul etmemiz, ilmiği kendi elimizle boynumuza geçirmemiz anlamında olacak.

Bu bağlamda, Enosis'in önünü açacağı aşikar olan: mülkte ilk tercih hakkının eski mal sahiplerine tanınması, Birincil hukuk altında tescil edilen hukuksal teminatın ve garanti anlaşmasının tartışılmasına izin verilmesi, Tek vatandaşlık, tek egemenlik ve tek temsil ilkesinin kabulü, topraklarımızdan %20'sinin iadesi teklifi, nüfus' ta %20 sınırlaması ve ilelebet azınlık kalmamızın kabulü, çapraz oy kullanılması ve Türk yöneticilerinin seçilmesinde Rumların da etkili olmasına olanak tanınması, federe devletlerin ayrılma hakkı olmaması, serbest yerleşim, serbest iş yapma, serbest ikamet hakkı tanınması, yaklaşık 60 bin Rum'un içimize yerleşmesinin kabulü ,yönetimde rakamsal eşitsizlik, gibi siyasi eşitlik, özgürlük ,iki kesimlilik güvenlik ve egemenlik parametrelerini ortadan kaldıran ödünlerin geri alındığı ilan edilmeli .

Sonuç olarak, Rumların niyetlerini ortaya koymaları karşısında, müzakerelerin, Enosis'e olanak vermeyecek yeni esaslar ve zemin üzerinden başlatılmasında ısrar etmeliyiz.