Yollardaki çukurlar, yönetimdeki umursamazlığın göstergesidir

Yollarımızdaki çukurların zamanında onarılmaması, yetkililerin umursamazlığını gösterençarpıcı bir delildir.

Çünkü küçük ülkemizde gerek anayollarda, gerekse yerleşim yerlerindeki yollarda, aşağıdan yukarıya tüm makamlardaki yetkililer, seçilmişler ve siyasiler seyahat etmekte ve bu görev ihmalini görmektedirler.

Buna rağmen hiçbir ilgili ve yetkili, yollardaki çukurların onarılmamasından rahatsızlık duymamakta ve maiyetindekileri uyarmamaktadır.

Böylece, gerekli tahsisat veteçhizat bulunmasına rağmen yolların bakımı, düzenli olarak yapılmamakta ve zamanla oluşan çukurluklar, aylarca düzeltilmemektedir.

Hele anavatanın sırf yollarımızın bakımı için verdiği mali yardımın kullanılmaması ve bu ihmalin sorumlularından hesap sorulmaması üzerinde durulması gereken bir olaydır.

Yolların rutin bakım ve onarımını yapmakla yükümlü olanlar, kimsenin hesap sormayacağını bildiği için, görevini yapmamaktadır.

Oysa herkesin gözüne çarpan yollardaki çukur sorunu nedeniyle, devletin en tepesinden en aşağılara kadar tüm seçilmişlerin, ilgililerden hesap sorması gerekir.

Ayni coğrafyada bulunduğumuz güneyde gerek yerleşim yerleri, gerekse şehirlerarasındaki yollarda çukurlar yoktur.

Bizden daha sonra ilan edilen Balkan devletlerinde bile anayollar ile şehirler arasındaki yollarda,hiç çukur görülmez.

Dünyadaki tüm uygar ülkedede yollarda oluşan çukurların onarılması sorun olmamakta, oluşur oluşmaz derhal onarılmaktadır.

KKTC'de ise, gerek yerleşim yerlerinde gerekse şehirler arasındaki yollarda oluşan çukurlar, ya aylar sonra tamir edilir, ya da Başkentimizin Kızılbaş yolunda olduğu gibi, yıllarca kendi haline bırakılır.

Bozuk yollarda araç kullanan vatandaşlarda, hem kaza riski ile karşı karşıya kalır, hem de araçlar çukurlara düşerek zarar görür.

Ülkemizin yüzü gibi olan yollarımızın bakımsız durumu, yerli halkı rahatsız etmesi yanında, turizm kesimi için de hoş değildir.

Yollardaki çukurlar basit bir sorun olarak görülmekle beraber, aslında ülkemizdeki umursamaz yönetim anlayışını ortaya koymaktadır.

Herkesin her gün görebileceği konularda bile görev ve yükümlülüklerini yerine getirmeyen yöneticilerden, daha önemli sorunlar ile ilgilenmesi beklenemez.

Oysa, görev ve sorumluluklarını yerine getirmeyen ve vatandaşın zarara uğratılmasına sebep olan kişilerden, üstlerinin hesap sorması ve görevlerini yapmayan kişiler hakkında yasal işlem yapılması gerekir.

Ülkemizde hesap sorma mekanizmasının işletilmesi durumunda, hiçbir yetkili böyle basit ve rutin hizmetlerde görevini ihmal etmeye cesaret edemeyecek.

Muhalefetteki siyasiler de maalesef, vatandaşların günlük yaşamını zorlaştıran böyle sorunlara çare bulunması için yetkililere baskı yapmıyor.

Kısaca belirtmek gerekirse, seçilmişler artık halk dalkavukluğu yaparak oy devşirme yerine, sorunları çözmeyi ve halka yararlı hizmetler yapmayı tercih etmelidir.

Muhalefet partileri de artık halkın günlük yaşamını sıkıntıya sokan sorunların çözümü için hükümete baskı yapmalıdır.

Aksi halen işbaşında olan tüm seçilmişler, ilk seçimde sandığa gömülecekler.