Tarımda geleceğe dönük düzenlemeler

Yayın Tarihi: 19/04/17 07:30
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
Tarımsal ürünler tüketici bakımından ele alındığında, tazeliği, lezzeti, hijyenik kalitesi, vitamin, yağ, şeker, mineral madde içeriği ve fiyatı önemle dikkate alınır.

Halen bu niteliklerine göre önem ve tercih sırası, bugün için toplumlara göre değişiklik gösterir.

Fakat baş döndürücü hızla gelişen iletişim olanakları nedeniyle çok yakın bir gelecekte tüketici istekleri bakımından da toplumlararası farkların kalkacağı ümit edilir.

Bu nedenle ülkemizde önemli bir yeri olan tarım kesiminin kalite ve miktar olarak üretim planlamalarında, iç ve dış pazar istekleri dikkate alınmalı.

Yaşanan dönemde gelişmiş ülkelerde mono kültür yani tek ürün üretiminden, üretim nöbetinin esas alındığı tarım modelleri üzerinde duruluyor.

Bu yeni üretim modelinde daha az, hatta hiç kimyasal madde kullanılması çevrenin kirletilmemesi, doğal dengenin bozulmaması ve elde edilecek tarım kökenli gıda maddelerinde insan sağlığına zarar veren kalıntılar bulunmaması ön plana çıkmaktadır.

Bu yeni görüş ve gelişmeler çerçevesinde önümüzdeki dönemde münavebeli üretime geçilecek ve bunun sonucu olarak ürünler çeşitlenecek. Ayrıca erozyonu (toprak aşınmasını) önleyici önlemler alınacak.

Yetiştiricilikte yüksek verimden çok, kalite üzerinde durulacak, tarımsal üretimde kimyasal maddelerin kullanımı en aza indirilecek, çiftlik gübresi ve doğal maddeler kullanımı artacak.

İşte bu nedenle gelişen dünyaya ayak uydurabilmemiz için, şimdiden geleceğe dönük planlamaların yapılması ve böylece dış gelişmelere ayak uydurmamız gerekir.

KKTC küçük bir ülke olup tarımda kullanılan arazi miktarı azdır. Merkezi, çok katlı yapılaşmaya karşı çıkılması ve dağınık yapılaşma nedeniyle de, sürekli daha da azalıyor.

Halen tarım arazilerinin büyük bir kısmında istikrarlı gelir elde edilemeyen tahıl yetiştiriciliği yapılır.

Tahıl üretimi ise, devletin maddi desteğine rağmen küresel iklim bozulmasına bağlı olarak artan kuraklık nedeniyle, zorla sürdürülebilmektedir.

Sulanabilen arazilerde ise, patates ve turunçgiller gibi üretilen ürünlerin, iç ve dış pazarlarda değerlendirilmesinde ciddi sıkıntılarla karşılaşılıyor.

Dış pazarlara açılma olanaklarımızın kısıtlı olması yanında, nüfusumuzun az olması sonucu iç talep de çok düşüktür.

Sonuç olarak, ülkemize özgü koşullar nedeniyle, tarımsal üretimin kendiliğinden, arz ve talebe göre dengelenmesi beklenemez.

Bu çerçevede tarımsal ürünlerin geleceğe dönük gelişme ve hedeflerini şöyle sıralayabiliriz.

-Ülkemiz çapında üretim planlaması yapılmalı;

-Toprak erozyonunun en az düzeye indirilmesine dönük çalışmalar yapılmalı;

-Yetiştiricilerin üretimde münavebe sistemini benimseyip uygulaması sağlanmalı;

-Doğal kaynakların kirletilmemesi için, ticaret gübrelerinin çok dikkatli ve bilinçli kullanılması sağlanmalı;

-Özellikle insan sağlığında ciddi sakıncalara sebep olan azotlu gübrelerin, gereksinimin üzerinde toprağa atılmamasına özen gösterilmeli;

-Bitki koruma ilaçlarının kullanımı en düşük düzeye indirilmeli, bitki zararlılarına karşı diğer mücadele yöntemleri tercih edilmeli;

Çeşitli üretim dallarında randıman ve verimliliği artırıcı önlemler alınmalıdır.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.