Hizmetlerdeki verimlilik artırılmalıdır

Yaklaşık 300 bin kişilik küçük ülkemizde Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar, Müsteşarlar ve Müdürler var.

Anavatan sayesinde tüm yöneticilerimiz, maaş ve makam olanakları bakımından en zengin ve büyük devletlerdeki muadilleri düzeyinde olanaklara sahiptir.

Anavatan sayesinde tüm devlet kuruluşları da bina ve ekipman bakımından, bir çok ülkeden çok daha iyidir.

Her alanda yetişkin insan gücü bakımından, memnuniyet verici bir düzeydeyiz. Üniversitelerimizden ve Anavatanımızdan da her türlü bilgi desteği alma olanağına sahibiz.

Tüm olumlu olanaklara rağmen, yöneticilerimizin, bulundukları makamların yükümlülüklerini yerine getirmeleri bakımından, başarılı oldukları kabul edilemez.

Oysa gerek seçimle, gerekse atama ile işbaşına gelen yöneticilerin, makamda bulunma gerekçesi, ülke sorunlarını çözmek ve halkın yaşamını iyileştirmektir.

Yoksa, sorumlu mevkilere atanmak veya seçimle göreve getirilmek, devlet olanaklarını kullanmak yetkisini elde etmek veya firavunlaşmak değildir. Ülkeye hizmet etmek ve sorunlara çare bulmak yükümlülüğü üstlenmektir.

Uygar ülkelerde yöneticiler, zaman zaman anket yaptırarak, vatandaşın sorunlarının neler olduğunu saptamağa çalışır.

Bizde ise ortaya konulan, şikayet edilen sorunlara bile, büyük bir umursamazlıkla el atılmıyor, çare bulunmasına çalışılmıyor.

Dünyada kişi başına düşen devlet görevlisi bakımından en ön sırada bulunmamıza rağmen, hatalı yönetim anlayışı, umursamazlık ve hesap sorma mekanizmasının işletilmemesi sonucu devlet hizmetleri istenen kalitede ve düzgün sunulamamaktadır.

Yapıcı ve samimi uyarılara rağmen, devlet kuruluşlarında vatandaşlara gereksiz bürokratik işlemlerle adeta işkence yapılıyor.

Devlet görevlileri, kendi kuruluşlarında kaydı bulunan bilgileri arayıp bulma zahmetine katlanmıyor ve bu bilgilerin vatandaşlar tarafından teminini istiyor.

Gereksiz ve mantıkdışı bürokratik işlemlerle hem vatandaşlara işkence yapılıyor, hem de ülkemize yatırım amacı ile gelenler bıktırılıp kaçırılıyor. Böylece ekonomik kalkınma da baltalanıyor.

Verimlilik ve kalitenin artırılabilmesi için, atılması gereken adımları ise şöyle sıralayabiliriz:

Üçlü kararname ile atanma iptal edilmeli, devlet kuruluşlarında tüm atama ve terfilerde siyasilerin etkisi sıfırlanmalı ve atamalar belirli kıstaslara göre yapılmalı;

Bürokratik işlemlerdeki gereksiz ve mantıkdışı uygulamalar kaldırılmalı ve devlet kayıtlarında mevcut bilgilerin vatandaşlar tarafından temini istenmemeli. Orta Afrika ülkesi olan Raun'da da bile 8 saatlik sürede şirket kurulabilmesine karşın, KKTC'de 17 günlük bir süreye ihtiyaç duyulması utanç verici değil mi?

Kamu kuruluşlarında çalışanların örgütlü olduğu sendikaların grev alma yetkisinin özel genel kurulda üye sayısının %75'inin onayı ile alabilmesi sağlanmalı. Böylece gerekli reformların yapılabilmesi önündeki engel kaldırılmalı;

Devlet kuruluşlarında hesap sorma mekanizması çalıştırılmalı ve görevini yapanlar ödüllendirilmeli, ihmal edenler de cezalandırılmalı;

Yasaları uygulamayan ve/veya uygulanmasını sağlamayan kamu görevlileri hakkında cezai soruşturma yapılmalı.Görüldüğü gibi siyasi iktidarların istemesi durumunda, devletteki sıkıntıların derhal kaldırılması mümkündür.