İç saldırılara karşı uyanık olmalıyız

Yayın Tarihi: 20/08/17 09:59
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
Demokratik hukuk devletinde vatandaşların görüş ve inançlarını ifade etme hakkına sahip olduğu inkar edilemez. Ancak hiçbir demokratik ülkede de, hiçbir koşulda, kimsenin kendi ülkesi ve halkının ulusal davasını baltalaması ve karşı tarafın ulusal davasına hizmet etmesi, demokratik hak kabul edilmez.

Son zamanlarda meydanın boş ve KKTC halkını da sahipsiz olduğunu düşünen bazı Rum-Yunan -emperyalist işbirlikçileri, geleceğimizi karartmak amacı ile, ulusal davamıza karşı insafsızca, yoğun ve çok profesyonelce bir kampanya yürüttüğü görülmektedir.

Özellikle 1950'li yıllarda,1963-74 döneminde çektiğimiz acıları bilmeyen gençlerin, çok profesyonelce ve yoğun beyin yıkama kampanyaları ile anavatanından, ulusal kimliğinden ,dininden ,dilinden koparılması, kimliksizleştirilmesi, ve böylece uyduruk Kıbrıslılık kimliğinin benimsettirilmesi için çok yoğun, etkin ve profesyonelce kampanyalar yürütülmektedir.

Maalesef bu yıkıcı propaganda ve kampanyalarla bir çok gencimizi de aldatarak taraflarına çekmeyi başardıkları inkar edilemeyen bir gerçektir.

Bu olumsuz gelişmeye seyirci kalınması ve halkımızın yalan dolanla yanlış yönlendirilmesine göz yumulması durumunda; içimizde Rum ulusal davasını benimseyenlerin sayısı artacak, böylece Rumlar, asırlardan beri sürdürdükleri adanın tümünü ele geçirme hedeflerine ulaşacak.

Kıbrıs Türk halkının aldatılarak Rum boyunduruğu altına sokulmaması için aşağıdaki soruların cevaplarının iyice değerlendirilmesinde yarar vardır:

1.Dünyada Kıbrıs milleti diye bir millet var mı? Bu saçmalığa inanmamız durumunda Adada çoğunlukta olan Rumlara entegre olmakla karşı karşıya kalacağımız yani asimile olacağımız, Rumlaşmayı kabullenmek zorunda kalacağımız aşikar değil mi?

2.Türk askerinin adadan ayrılması durumunda acaba bu gün sahip olduğumuz özgürlüklerin tümü de Rumlar tarafından elimizden alınmayacak mı?

3.Küçük bir halk olarak kendi kendimize ayakta durmamız mümkün olamayacağına göre, acaba Anavatanın desteği ve koruması altında olmak mı? yoksa yabancıların ve Rumların güdümünde olmak mı bizim için daha isabetli olacak?

4.Geçmişten günümüze yaşanan acı deneyimler, Anavatan dışında kimsenin yüzümüze bile bakmayacağını göstermemiş mi?

5. Halen güneyde yaşayan Türklere ana dillerinde eğitim hakkı bile tanınmaması, Rum cumhuriyeti olan güneydeki yönetimin altına girmemiz durumunda, dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan da olacağımız aşikar değil mi?

6.Dil, din, etnik kimlik, gelenek görenek bakımından tamamen farklı olduğumuz, üstelik aramızda kan davası olan ve bizi egemenliği altına alarak azınlık durumuna düşürmek amacında olan Rumlarla birleşmeyi savunanlar, atalarımızın geldiği Anavatandan koparılmamız gayreti içinde olması iyi niyetli ve masum bir görüş olabilir mi?

7.Anavatanın yanımızda olmaması durumunda Kıbrıs Türkünün Rum egemenliği altında bir azınlık olacağı aşikar değil mi?

8.Yöneticilerimizin popülizmi ve partizanlığı ön planda tutması ve halkımıza istenen düzeyde hizmet edememesi ve anavatanımızın maddi yardımların verimli kullanmaması karşısında, bize doğru yola girmemize yardımcı olmak istemesine ölçüsüz tepki gösterilmesi, dayanaksız, haksız ve utanç verici suçlamalarda bulunmak sadece Rum davasına yardımcı olmuyor mu?

Anavatanın yanımızda olmaması durumunda, Rum-Yunan ve emperyalistlerin biçeceği kefeni giymek zorunda kalacağımız ve Filistin Araplarının durumuna düşürüleceğimizi tahmin etmek için kahin olmak mı gerekir?
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.