Su baskınları, hesap sorma mekanizmasının doğal sonucudur.

Yayın Tarihi: 08/11/17 09:15
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Su baskınları, uzun sürede oluşan ve yağmur sularının zararsız bir şekilde aktığı doğal kanalların bozulması sonucu ortaya çıkan, insanların sebep olduğu bir felakettir.

Görüldüğü gibi sel, insanların sebep olduğu bir felaket olduğu için, önlenmesi mümkündür ve bizim elimizdedir.

Dere yataklarının bozulması nedeniyle, su baskınları, artık tüm yerleşim yerlerinde eskiye göre artmıştır.

KKTC'de arsa açmak ve inşaat yapabilmek için, mutlaka devlet kuruluşlarında çok uzun ve can sıkıcı bürokratik işlemlerin tamamlanması gerekir. Ayrıca belediyelerden izin alınması da kaçınılmazdır.

Yürürlükteki 'Fasıl 82 'Kamu Derelerinin Korunması' yasasına göre, dere yataklarının herhangi bir şekilde bozulması suçtur. Yasaya göre bu suçu işleyenler, 1 aya kadar hapis ve para cezasına çarptırılabilir.

Bu durumda yakın geçmişten günümüze su baskınlarının sebep olduğu maddi kayıplar ve vatandaşların yaşamının sıkıntıya sokulmasının sorumlusu, yasaya aykırı arsa açma ve inşaat yapma izni veren ilgili devlet kuruluşları ile belediyelerdir.

Bu yılın ilk yağmurları ile Girne'de meydana gelen su baskınlarının başlıca nedeni, dere yataklarının bozulmasıdır.

Özellikle Püsküllü sokakta su baskınının olması, Karakum da denize ulaşan dere yatağının bozulmasından ve toprakla doldurularak üzerine binalar yapılmasından kaynaklanır.

Tüm uyarılara ve ortaya çıkan sel felaketlerine rağmen, hala daha dere yataklarına pervasızca inşaat izni verilmeye devam ediliyor.

Halen Beylerbeyi köyünün Yeni Kent bölgesinde, dere yataklarına adeta yasaya meydan okurcasına inşaat yapılmaktadır.

Dereler yanında, arsa olarak değerlendirilmek amacı ile Beylerbeyi'nin Yeni kent bölgesinde bulunan bir vadi aylardan beri kamyonlarla taşınan toprakla doldurulmaya çalışılıyor.

Bu vadinin doldurulmasının engellenmemesi durumunda, şiddetli yağışlarda yağmur suları kontrolsüz bir şekilde, çevreye yayılacak ve Girne sular altında kalacak.

Önümüzdeki kış sezonunda bu felaketten daha az etkilenmek için, kısa vadeli önlem olarak, dere yataklarında doğal akışı engelleyen kamışlar, dökülen inşaat atıkları ve dere yatağına yapılan beton duvarlar mutlaka ortadan kaldırılmalı.

Daha sonra da dere yataklarına yapılan binalaryıkılmalı ve dere yatakları eski doğal durumuna getirilmeli.

Sel felaketinin daha da yaygınlaşmaması için, şimdiye kadar görev ve sorumluluğunu kötüye kullanarak dere yataklarına arsa açma ve inşaat yapmak izni veren devlet memurları ile belediye yetkilileri ismen saptanmalı ve aleyhlerinde yasal işlem yapılmalı.

Dere yataklarına aykırı olarak işlem yapan Belediye ve devlet görevlileri hakkında yasal işlem yapılmaması durumunda, dere yataklarının bozulması sürdürülecek ve buna bağlı olarak da su baskınları felaketinin boyutları her geçen yıl daha da artacaktır.

Ülkemizde hesap sorma mekanizmasının işletilmemesi nedeniyle, ilgililer hem görev ve sorumlulukları yerine getirmiyor, hem de uyarıları dikkate almıyor.Sonuçta vatandaş ve devlet zarara sokuluyor.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.