Koop - Süt bilmecesi!

Yayın Tarihi: 16/12/10 07:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Yıllar önce Kıbrıs Türkünün zor şartlar altında yaşarken yoktan var ettiği ve halkın, çiftçinin, hayvancının gerçek malı olarak benimsenen Koop-Süt çalışanları, kaderlerinin ne olacağı endişesi içindeler.

Bu tarihi kurumun kaderi konusunda öyle söylentiler var ki, endişe duymamak imkansız gibi.

11'i mevsimlik 162'si de kadrolu ve sözleşmeli olarak 173 kişinin çalıştığı kurumda ortaya atılan iddiaların başında burasının önce Türkiye'nin büyük firmalarından Sütaş'a satılacağı söylentisi yayıldı.

Sonra Ülker, şimdi de Pınar'a, el altından peşkeş çekileceği konuşuluyor.

Bu konuda yönetim kurulunun sürekli olarak TC Yardım Heyeti'ne çağrılarak gizli toplantılar yapılması da endişelerin artmasında önemli rol oynuyor.

Bazı yönetim kurulu üyeleri çalışanlarla yaptıkları sohbetlerde maaşlar da dahil olmak üzere sosyal haklardan yüzde 40'lık bir kesintinin yapılması gerektiğini, bunun yapılmaması halinde kurumun mutlak suretle elden çıkarılacağını konuşarak, çalışanın kafasını daha da karıştırıyorlar.

İddia o ki, kurumun şu anda toplam borcu 10 trilyon civarında...

Ve yine kurumun her yıl 4 trilyonluk bir zararı olduğu ve dolayısıyla borcun katlanarak arttığı ifade ediliyor.

Koop-Süt'ün yukarıda saydığımız Türkiyeli firmalara satışı gerçekleşir mi bilemeyiz.

Ama bunun bazı hukuki sorunları var.

Kurum devlet malı olmayıp Kooperatif Merkez Bankası çatısı altında faaliyet gösterdiği için, burası ancak bankalar yasası uyarında önce kapatılıp sonra satış işlemi gerçekleştirilebilir.

Koop-Sen Başkanı Mehmet Ali Güröz'le dün yaptığımız görüşmelerde de Koop-Süt konusumda herkesin ayrı bir şey söylediği ve çalışanların diken üstünde kaderlerini beklediklerini öğrendik.

Güröz, ayrıca burasının el altından bir başka şirkete satılma kararı çıkması halinde sadece burada değil Koop-Bank'a bağlı tüm işletmelerde büyük eylemler yapacaklarını, gerekirse de kapılara kilit vuracaklarını belirtti.

Elbette ki bu konuda son kararı verecek olan makam burasının bağlı olduğu Başbakanlık makamı idi...

Konu hakkında kesin bilgi almak istediğimiz Başbakan İrsen Küçük sağ olsun dün bu konuda bütçe görüşmelerinin sürdüğü anda bizi bilgilendirdi ve kurumun el altından başka şirketlere peşkeş çekilmesi diey bir olayın gerçek olmadığını, bu konuda çalışanın rahat olmasını söyledi.

Başbakan bu konuda hayır mı yoksa şer mi bilemeyiz başka şeyler de söyledi;

Yönetim kuruluna talimat verdiğini ve burasının tamamen bundan böyle çalışanlara devredilmesi konusunu sendikaya iletmesi ve bu konuda çalışma başlatılmasını istediğini, bunu da devletin tüm borcu ödeyip, çalışanı borçlandıracağını ve kurumun çalışanın gerçek malı olarak işlevine devam etmesini istediklerini çok net bir şekilde dile getirdi.

Buraya kadar haberler güzel...

Bundan sonrası ise meçhul ve karanlık...

Çünkü eğer burasının çalışanlara devredilmesi söz konusu olmazsa, ya da sendika ile anlaşılamazsa Koop-Süt'ün faaliyetini sürdürebilmesi için önemli sayıda personelin durdurulacağını ve bunun da kaçınılmaz olacağının altını çizdi.

Yoğun bütçe görüşmeleri sırasında bize bu bilgileri verdiği için öncelikle sayın Küçük'e teşekkür ederiz.

Ama tabi ki burasının ne el altından dışarıdan bir şirkete devredilmesi ne de çalışanlarının işten durdurulması toplumun hoşnut olacağı bir konu değildir.

Bir de bu özelleştirme söylentilerinden rahatsız olan Süt İmalatçıları Birliği var.

Dün onlarla da konuyu tartıştık ve sonuçta onarın da bu kuruma talip olduklarını öğrendik.

Söylentiler hızla yayılmış ve onlara da Koop-Süt'ün Pınar AŞ'ye el altından peşkeş çekileceği haberlerini almakta gecikmemişler.

Çok ciddi bir şekilde '14 trilyonu verelim bize devretsinler' diyorlar...

Doğrusunu söylemek gerekirse eğer gerçekten burası yurt dışından torpullu birilerine verileceğine, kendi içimizden işletmelere devredilsin, hem toplum psikolojisi açısından hem de çalışanların geleceği açısından çok daha mantıklı.

KKTC'de çok hassas günler yaşanırken, mücadeel günlerinde zor şartlar altında kurulan Koop-Süt'ün kaderi belki de bir kırılma noktası olarak kabul edilebilir.

Tarafları öncelikle sağ duyulu olmaya, halkın kırılganlıklarını ve hassasiyetini göz önünde bulundurmaya ve eğer gerçekten de özelleştirilecekse bunun, yabancı şirketlere değil yine toplumun kendi öz insanına yapılması ülke selameti açısından da büyük önem taşıyor.

Bu çok bilinmeyenli denklemin en az zararla atlatılması en büyük dileğimizdir.

Toplum çoğunluğunun artık ülkeden göz etmeyi düşündüğü, kendi ülkesinden ümidini kesmeye başladığı bir dönemde, lütfen ülke insanının onuruyla daha fazla oynamayalım.

Milli Eğitim Bakanlığı

8

Çıraklık ve Yetişkin Eğitim Merkezi'ne yaptığı büyük katkılardan dolayı

Kuzey Kıbrıs

Turkcell

8

Yağışlardan zarar gören dar gelirli vatandaşlarımıza gıda yardımında bulunduğu için

Başkent Lions Kulübü

7

Yardım dernekleri ile ihtiyaçlı ailelere yaptıkları bağış etkinlikleri nedeniyle

Halkın Adalet Konseyi

7

İşsiz kalan eski KTHY çalışanlarına destek amacıyla yaptıkları eylemden dolayı

İskele Esnaf Birliği

7

Kanser hastası olan bölge esnafından birine yaptıkları maddi ve manevi destekten dolayı

Faks

Bir Türk, bir Amerikalı ve bir Alman birlikte saunaya gitmişler. Bellerinde birer havlu saunada oturmuşlar ter atarlarken, bip bip bip diye ses duyulmuş. Amerikalı, sağ eliyle sol koluna dokunup,
- "Çağrı cihazım çaldı. Derimin altında elektronik devre var da..." demiş. Aradan biraz zaman geçmiş, bu sefer bir cep telefonu çalmaya başlamış. Bunun üzerine alman, sol avuç içini kulağına götürmüs ve konuşmaya başlamış. Görüşmesi bitince, Türk'e ve Amerikalıya dönüp,
- "Avucumun içinde cep telefonu devresi var da..."
demiş teknolojik olarak geri kalmayı gururuna yediremeyen Türk,
- "Bana bir dakika izin verin"
demiş ve dışarı çıkmış. Birkaç dakika sonra döndüğünde poposunun arasına sıkışmış tuvalet kağıdı sarkıyormuş. Amerikalı ve Alman'ın kendisine garip garip baktığını görünce,
- "Faks geliyor da.."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları