TC - KKTC ilişkilerinde yeni döneme girdik...

Yayın Tarihi: 28/12/10 07:00
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+

Ankara
Ankara ile Lefkoşa arasındaki son durum malum, biraz limoni...

Yıllardır bol keseden harcayan Kıbrıs Türkü, şimdi Ankara tarafından o kadar köşeye sıkıştırıldı ki, sadece toplum değil hükümet bile fena halde bunaldı.

Ankara kesin kararlı ve acil tasarruf tedbirleri yürürlüğe girmedikçe kesenin ağzını açmayacak.

Bu yüzden yeni yıldan hemen sonra özelleştirmeler ardı ardına gelecek ve uzunca bir süre ülke huzursuzluk yaşayacak.

Bugün çalışanlar ödeniyor ama 13. Maaş konusunda henüz net bir açıklama yok.

Başbakan İrsen Küçük, Ankara ziyareti öncesinde kurmaylarını topladı ve hazineye sıcak para girmesi için yeni tedbirlerin yürürlüğe girmesini istedi.

Şu anda tedbir denince, kamudan ödenenlerin maaşları geliyor akla sadece...

Onun için yeni kesintilere hazırlıkla olmakta, kendinizi hazırlamanızda yarar görüyoruz.

***

Turizm örgütlerinin ağırlıklı olduğu KKTC kafilesi Ercan'daki sis nedeniyle Ankara Esenboğa'ya bir saat gecikmeli gelebildi.

Başbakan Küçük ile Bakan Dürüst hiç otele inmeden Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nu Ankara Güven Hastanesi'nde ziyaret etti.

Derviş Eroğlu'nun sağlık durumunun iyi olması belli ki onların da yüzlerine yansımıştı ve otele iyi haberlerle geldiler.

Ankara ziyaretinde Başbakan'ı büyük bir koruma ordusu takip ediyor ve üst düzey protokol kuralları uygulanıyor.

İrsen Küçük belli ki bundan mutlu ama, üzerindeki yorgunluk ve düşünceli hali hemen fark ediliyor.

Genel seçimler, cumhurbaşkanlığı seçimleri, yerel seçimler derken, kurultay da artık geride kaldı ve şimdi vaatler değil icraatlar takip edileceğinden endişeli olmaması zaten çok normal olmazdı.

***

Ankara ziyaretine katılan turizmcilerin genel konusu yeni yılda turizmin gözle görülür bir şekilde ivme kazanacak olması.

Çok yıldızlı ve casinosu olan otellerin hemen hepsinin yüzde yüz doluluk oranına ulaşmasının yanısıra küçük otellerin de bu yılbaşında doluluğunu konuşuyorlar.

Yapılan yorumlarda Kıbrıs Türkünün her türlü sıkıntı ve soruna rağmen yeni yıl eğlencelerinden ödün vermemesi onların yüzlerini güldürüyor.

Ama bir ülkede bu kadar büyük sıkıntılar yaşanırken, nasıl olur da 4 kişilik bir aile bir gecede bin TL harcayarak yeni yıla girmeye hazırlanır. İşte bu da büyük bir çelişki olarak değerlendiriliyor.

Öyle değil mi ya, vatandaş bir yandan parasızlıktan yakınıp, refah seviyesinin düştüğünü söylüyor, öte yandan yeni yıl eğlencelerine milyarlar akıtmaya hazırlanıyor.

Ya bunlar için borçlanıyorlar, ya da ülkede yaşanan ekonomik sıkıntılar bile öyle dengesiz ki, bir kesim hiç istifini bozmadan hayatına devam ederken, bir diğer kesim inim inim inliyor.

***

Hiç kuşkusuz ki Türkiye'de 2011 yılının KKTC yılı olarak ilan edilmesi yıllardır özlenen bir konu.

Turizmciler için ise büyük bir umut...

Herkes neredeyse tüm ümitlerini buna bağlamış ve eğer akıllıca organizasyonlar yapılırsa önümüzdeki yıl Türkiye'den KKTC'ye gelecek olan turist sayısında yüzde 40 oranında bir artış bekleniyor.

Müsteşar Şahap Aşıkoğlu, 2010 yılının da gözardı edilmemesi gerektiğini, zira bu yıl da geçmiş yıllara göre yüzde 15'lik bir artış olduğunu vurguluyor.

İki ülke Turizm bakanlıkları 2011 yılı için üç ana maddede buluşmuşlar.

Öncelik KKTC turizmine yeni bir imaj kazandırılması.

Bunun Türkçesi şu; Son yıllarda adı sadece kumar cenneti olarak anılmaya başlanan KKTC'ye yeni bir bakış açısı kazandırılacak.

Kumar turizminden vazgeçilmeyecek ama, adanın tarihi ve kültürel dokusu daha ön plana çıkarılarak, sadece Türkiye'den değil, Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden gelecek turist sayısının arttırılması da ana hedef olarak belirlenecek...

***

Yıllardan beridir hem bizim onlarca kez yazdığımız, hem de turizm sektörünün diline doladığı, KKTC'nin daha Türkiye'de bile yeteri kadar tanıtılmadığı, pazarlamasının yapılmadığı konusu var.

Anadolu'nun en ücra köşelerinde bile dev tanıtım organizasyonları düzenlenerek, büyük indirimler yapılacak ve her Türkiye vatandaşının en az bir kere KKTC'yi ziyaret etmesi sağlanacak.

Bu konuda bir başka önemli hedef ise, iki ülke vatandaşları arasında ilişkilerin daha da geliştirilmesi.

Bilindiği üzere özellikle son yıllarda başta basın organları olmak üzere çeşitli kesimlerin tırmandırdığı iki ülke vatandaşları arasındaki iletişim bozuklukları var.

Bu göz önünde tutularak mümkün olduğu kadar çok turistin KKTC'ye gelmesi sağlanacak ve kültürel ve sanatsal etkinliklere eskiinden çok daha fazla yer verilecek.

***

KKTC'de yıllardan beridir uygulanan vatan-millete dayalı icraatlar ve politikalar artık miadını doldurmuştur.

Bundan böyle edebiyata dair söylemler değil, ekonomik projelere dayalı politikalar geçerli olacaktır.

Ankara hükümeti de artık ana-evlat politikalarından öte, iki kardeş ve dost ülke politikaları istemekte ve bunda da kısmen de olsa haklı çıkmaktadır.

Ama yine de yeni ve çığır açacak dönemde Kıbrs Türkünün aşağılanarak, horlanarak ve kör yiyici gibi gösterilerek uygulanacak politkaları geri tepmeye mahkumdur.

Bu yüzden dün iki ülke arasında imzalanan 2011 KKTC yılı projesi, suistimal edilmeden ve profesyonel çalışmalarla desteklenirse, başarılı olmaması için hiç bir neden görülmemektedir.

Biz en azından turizm sektörüyle uğraşanlarda bu azim ve inancı gördük.

Ercan-Esenboğa farkı!

Çok değil bundan daha 5 yıl kadar önce Esenboğa havalimanından Ankara'ya doğru giderken yolun sağında ve solunda ilk gecekondular göze batar ve bunu koca Türkiye'nin başkentine yakıştıramazdık.

Şimdi artık o çirkin görüntüden eser yok...

Gecekondu mahalleleri bir bir yıkılmış ve o bölge TOKİ'nin gökdelenleri yerini almış.

Çevre düzenlemeleri ise görülmeye değer.

Peki ya Ercan;

Ercan'dan çıkıp da Lefkoşa'ya doğru giden yolda ise değişen hiçbir şey yok...

O koku var ya o koku, 5 yıl önce de aynıydı, 10 yıl önce de, 20 yıl önce de...

Hatta her iki devletin nüfusu arttıkça koku da aynı oranda artıyor...

Anlamışsınızdır değil mi, o yüzden fazla söze gerek yok!

Okur mektubu
"Hükümetin çözümü!.."

"Merhaba Sayın Özadam,

İtiraf etmeliyim ki bu yıl yeni yıl geldiğini hiç anlayamadık.

Maliye Bakanı Ersin Tatar sanki bir marifetmiş gibi Aralık 28'de maaşların ödeneceğini açıklıyor.

Oysa biz kendimizi Güney Kıbrıs ile kıyaslamalı Türkiye'de de bunu anlamayana anlatmaya çalışmalıyız.

Orada da kriz olmasına rağmen hem maaşlar hem 13. maaşlar günler önceden ödendi.

Böylece yılın en fazla alışveriş yapılan bu günleri değerlendirilmiş oldu.

Fakat biz bu fırsatı da kaçırdık.

Bu arada Bakanımız diyor ki "nasıl tüm sorunlara çare bulduk 13. maaşı ödemenin de çaresini bulacağız"

Ben de pek çok kişi adına ona buradan cevap veriyorum "umarım bu soruna bulduğunuz çözümü diğer sorunlara bulduğunuz çözümlere benzemez."
(Serap Tebrizli)

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları