Hükümet hem kendine hem ülkesine yazık ediyor!

Yayın Tarihi: 31/12/10 07:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Yılın bu son gününde gönül isterdi ki güzel şeyler yazalım, güzel temennilerde bulunalım.

Ama bunun için önce insanın ruh halinin iyi olması gerek...

Bu satırları yazarken bizim ruh halimiz berbat, halkın genelinin de berbat olduğundan adımız gibi eminiz.

Zaten ülkede bir şeyler iyi gitmiyorsa ve gidilen yol da doğru yol değilse, sağlıklı bir ruh halinde olmak doğa ötesi bir şey olurdu.

Maaşlar ödenim de yeni yıl alış verişleri biraz kıpırdanınca yüzler de gülmeye başladı.

Başladı ama çok kısa bir süre için...

Bu akşamı eğlenceli bir şekilde geçirip, iki günlük hafta sonu bitince, Kıbrıs Türkü Pazartesi gününden itibaren yeniden gerçeklerle yüzleşecek ve bunalım artarak devam edecek.

***

UBP, bu ülkenin en köklü ve güçlü partilerinden birisidir.

CTP'den hayal kırıklığı yaşayanlar, denize düşmüş gibi UBP'ye sarılmış ve medet ummuştur.

UBP'nin bu fırsatı iyi kullandığını söyleyemeyiz.

Söyleyemeyiz çünkü seçim öncesinde ne dediyse tersini yapmış, kendine güvenen halkı fakirleştirme icraatlarını ardı ardına yapınca da umut partisi olmaktan çıkmıştır.

Değil ülke geneline kendi partilisine, ya da söz verdiklerinin birçoğuna istihdam olanağı sağlayamayınca da UBP' deki düşüşü görmek için müneccim olmaya gerek yoktur.

Birçok UBP'li bakan ve vekilde bunun farkında olup, zaman zaman dost toplantılarında konuyu dile getirmekte ve gidişatın kötü olduğuna vurgu yapmaktadır.

***

Türkiye-KKTC arasında imzalanan mali ekonomik protokole imza atan dönemin Başbakanı Derviş Eroğlu, Cumhurbaşkanı olduktan sonra yükü üzerinden atarak kurtulmuştur.

Belki kendi kurtulmuştur, ama onu şimdiki makamına kadar getiren UBP'nin kucağına da ateşten bir top bırakmıştır.

Şimdi o top başta başbakan olmak üzere tüm parti yetkililerini hatta partinin geleceğini bile yok etmeye adaydır.

UBP, AK Parti Hükümetinin tuzağına düşmüştür ve bunun farkında olduğu halde bunu görmemezlikten gelmekte, hala partizanca istihdamlar yaparak günü kurtarmaya çalışmaktadır.

2011 yılının hemen başından itibaren özelleştirmeler ardı ardına yapılacak, vergiler arttırılacak ve yaşam seviyesi geçmiştekinin çok altına indirilecektir.

Tüm bunlar olduktan sonra ise UBP'nin de yok edilme süreci başlatılacak ve bunun ardında da AK Parti imzası bulunacaktır.

Sonra AK Parti güdümlü bir yeni oluşum ülkenin başına getirilip yönetim tamamen bizden alınacaktır.

***

Yılların UBP'si gelecekte başına gelecekleri göremiyorsa kendi sorunudur.

Ama ülke insanının refah seviyesini düşürmeye, huzuru bozmaya ve gençliğini göç yollarına sürmeye hakkı yoktur.

UBP'yi büyük parti yapan Kıbrıs Türküdür ve onun, Kıbrıs Türkünün bu kadar horlanmasına aşağılanmasına göz yummasının da bedelini çok yakında ödeyecektir.

Kötü bir ruh halinde olsak da yine ed tüm halkımızın ve okurlarımızın yeni yılını kutlar, esenlikler dileriz.

Süleyman Tods, Sayıştay'a takıldı!

Geçtiğimiz aylarda gündeme getirdiğimiz UBP kurmaylarından Salih Tods'un oğlu müzik eğitimli Süleyman Tods'un YAGA'y danışman olarak atanmasına kamu vicdanı gibi Sayıştay Başkanlığı da onay vermedi.

Bu konuda Başbakanlığa bir yazı göndererek atamanın yasal olmadığı belirtilirken, aksi halde hukuki yollara başvurulacağı da ifade edildi.

UBP kaynakları is Süleyman Tods'un bu görevinden alınacağını ve bir başka göreve atanacağını iddia ediyorlar.

Okur Görüşü
Dik Duramayan Politikacılar

Cemil Çiçek'le ilgili yazınızı okuduktan sonra bir kez daha anladım ki şu anki bakanlarımız Türkiye karşısında dik duramıyor.

Hatta korkak ve cesaretsiz davranıyorlar.

Sorunlarımızın temel sebebi de bunlardan kaynaklanıyor aslında.

Bu davranışlardan cesaret alan Türkiye hükümeti ise sürekli baskı kullanarak, tüm haklarımız teker teker elimizden alınmasını sağlamaktadır. Dün de Eşel Mobil hakkımızı aldılar.

Biliyoruz bizlere yapılanlar bunlarla sınırlı kalmayacak.

2011 yılı pek çok özelleştirme ve işsizliği de beraberinde getirecek.

Ancak kimse sanmasın ki onlar eğildi diye Kıbrıs Türk haklıda tüm bu yapılanlar karşısında eğik kalacaktır.

Sizin aracılığınızla söylüyorum ki, yapılanlar karşısında biz Kıbrıslı Türkler de birleşip ne gerekiyorsa yapacağız. Ne acıdır ki, böylece ikinci bir varoluş mücadelesini de Türkiye'ye karşı vermek durumunda kalacağız.

(Kadir YENAL)

Sayıştay Başkanlığı

10

YAGA'ya danışman olarak atanan Süleyman Tods'un atamasını yasalara aykırı bulduğu için

Galip BOZALP

İşadamı

10

Evsiz kalan bir ailenin yeni evine yerleşmesi için yaptığı katkılardan dolayı

Posta Dairesi

3

Hayatını kaybeden vekiller anısına pul çıkarırken İskele Milletvekili merhum Ahmet Elbasan'ı unuttuğu için

Mehmetçik Belediyesi

1

Partizanca işten durdurmalar ve istihdam yaptığı için

Ejder ASLANBABA

Milletvekili

1

Birkaç ay evveline kadar vekil transferlerine karşı çıkarken, halkın iradesini hiçe sayarak UBP'ye transfer olduğu için

Bakan

-Ülkenin birinde bakan, kendisini gazetecilere hiç sevdirememişti. Ne yapsa makbule geçmiyor, basın her gün kendisiyle uğraşıyordu.
-Nihayet; Öyle bir şey yapayım ki, gazeteciler mat olsun, diye düşündü ve
-İlan etti; Pazar günü saat 10'da bakan denizin üzerinden yürüyerek geçecek.
-Pazar sabahı saat 10'da tüm basın mensupları toplandılar orada. Bakan geldi ve elinde bastonuyla denizin üzerinde yürümeye başladı. Karşı kıyıya kadar da yürüdü geçti. Herkesin gözleri dehşetle açılmıştı.
Fakat ertesi günü tüm gazetelerde şu başlık okundu:
-Bakan yüzme bilmiyor!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları