KTÖS ve KTOEÖS çocukları cezalandırıyor!

Bu ülke insanı 28 Ocak'ta büyük bir miting yapacak...

Kime karşı;

Dayatma pakete, paçasını AK Parti'ye kaptıran hükümete, beceriksiz yöneticilere, haksızlığa ve adaletsizliğe karşı.

Bunu başını da sendikal platform çekiyor...

Ama artık bu dava sendikaların davası olmaktan çıktı, tüm ülke insanının davasına dönüştü.

Özellikle KTÖS ve KTOEÖS'nın Ankara'ya karşı bakış açısı bilinen bir şeydir.

Ankara'yı sever ya da sevmezler tabi ki kendi bilecekleri iştir...

Kimse kimseyi zorla sevdiremez, baskı yapamaz.

Kıbrıs Türkünü büyük sıkıntılara sokan ve sokacak olan paket Ankara patentli olduğu için yapılan eylem ve grevleri de anlamak mümkündür.

Ama bunu yaparken, çocukları cezalandırmak, aydın diye bildiğimiz öğretmen kesimine yakışır mı hiç?

Kendileri yakıştırıyorsa yine kendi bilecekleri iştir!

Ama bu toplum bunu içine sindiremez, kimse de bunun açıklamasını yapamaz.

Bu iki sendika günlerdir Demokrasi Ortaokulu, Atatürk ve Arabahmet İlkokulu'nda grev yapıyor.

Yani buralarda okuyan öğrenciler nerdeyse iki haftadır eğitimden tamamen kopmuş durumdadırlar.

Bu okullarda okuyan öğrencilerin büyük bir kısmının da TC kökenli ailelerin çocuğu olduğunu da bilmeyen yoktur.

Ama bu hak arama mücadelesini siyasi bir malzeme yapıp TC kökenli çocukların okuma haklarını ellerinden almak isteyen sendikalar da haklı durumdayken haksız duruma düşmekte ve bu da ırkçılıkla aynı paralellik içine girmektedir.

Sendikalar ve siyasi partilerin Ankara kızgınlığını, paket dayatmasına karşı tepkilerini anlayabilir hatta onlara bu konuda destek de verebiliriz ama bunun için çocukları cezalandırmalarını kabullenemeyiz.

Onlar hangi ülkenin, hangi insanların, hangi ırkın çocukları olursa olsun çocukturlar sonuçta...

Bir şekilde bu ülkede doğup büyüdüyseler, burada yaşamak zorunda kalmışlarsa, en az bu ülke çocuklarının haklarına sahiptirler.

Bu sebeple ille de grevler yapılacaksa hep aynı okullarda değil farklı okullarda da yapılsın.

Böylece kendini aydın ve devrimci, evrensel değerlere bağlı ifade eden kesimler de, ırkçılıkla suçlanmasın.

Öğretmenliğin kutsallığına gölge düşürülmesin…

Umarız en kısa zamanda bu büyük hatadan dönülür ve çocuklara okuma hakları geri verilir...

Akdoğan'da elektrikler kesilince!...

Elektrik borcu nedeniyle dün elektrik hatları görevliler tarafından kesilen Akdoğanlılar hükümete veryansın ettiler.

Borçlu bulundukları elektrik faturalarını ödeyebilmek için 13. Maaşı ya da ay başını beklediklerini söyleyen bölge halkı Bakan Sunat Atun'u göreve çağırdılar ve kesintilere olan öfkelerini belirttiler.

Hele de bir vatandaş devletin tam dört aydır ek mesaileri ödemediğini, 13. Maaşları geciktirdiğini söyleyerek kesintilerin bu kış gününde insafsızlık olduğunu ifade etti.

Top şimdi bakan Atun'da...

Eliz MALONEY Tenisci	10	İngiltere'de yapılan uluslararası tenis turnuvasında şampiyon olduğu için
Tuzla Muhtarlığı	9	700 fidan dikerek yeşillendirmeye katkılarından dolayı
Din Görevlileri Sendikası	2	Memleketin başka sorunu yokmuş gibi külliye meselesinde ısrarcı olduğu için
KTÖS	1	TC kökenli çocukların yaygın olduğu okullardaki ısrarlı grevlerinden dolayı
KTOEÖS	1	TC kökenli öğrencilerin yoğun olduğu Demokrasi ortaokulundaki grevinde ısrarından dolayı

Temel, sol kolunun üstüne güzel mi güzel pek hoş bir kedicik oturtmuş.
Nereye gitse kedi kolunda.
Arkadaşları :
- Nedeysun pütün gün kedi kolında, kediyi rahat piraksana, deyince Temel:
- Pırakmasnna pırakacağum ama, kedi dişi, başına bir halt kelir tiye endişeleneyrum.
İçlerinden bir tanesi Temel'e ilginç bir fikir önerir. Kedinin belirli yerlerine pamukla benzin sürmesini, böylece erkek kedilerin Temel'in kedisine zarar vermeyeceğini söyler. Temel de söyleneni aynen uygular. Sonuç harika, erkek kediler değil yaklaşmak, nerdeyse altı aylık yola kaçarlar. Günlerden bir gün Temel'in kedisi kaybolur. Temel perişan:
- La, penum kediyi körtünüz mi? diye, diye iki, üç gün dolaşır. Derken bir tanıdığı: Kedinin diğer kedilerle haşna fişne yaptığını söyliyememiş ama.
- Senin kediyi körtüm. Temel:
- Nerdeydi? Ne ediyirdi? Arkadaşı :
- Aşağı mahalledeydi, penzinu bitmiş arkadan itiylerdi