Empoze ve baskılar ters teper!

Bütçesi delik deşik olan ve kevgire dönen bütçeyi yönetmenin zor olduğu bir dönemde hesabı kitabı iyi bilen Ersin Tatar aslında şartlara bakıldığında işi iyi götürüyor ama biraz sinirleri bozulmuş olsa gerek hata üstüne hata yapıyor.

Geçenlerde bir bakan kulağımıza fısıldadı; Ersin Tatar emekli yasası konusunda Anayasa Mahkemesi'ni etki altına bırakmayı amaçlayan konuşmasını yapmasa sonuç farklı olur ve karar bozulmazdı diye.

Dünkü miting konusunda da yağmur duasına çıkacak kadar meraklı olması bir başka büyük hatası oldu.

Sayın Tatar, dün değil yağmur gökten taş yağsa bu mitingin büyük bir kalabalıkla gerçekleşeceğini hesap edemedi.

Aksine, bu sözleri mitinge gitmeyecek olanları bile kızdırdı ve beklenenin üstünde bir kalabalıkla iyi bir gövde gösterisi oldu.

...

Şimdi gözler çift maaş ödeneceği Pazartesi gününe çevrildi.

300 trilyon gibi büyük bir para, sadece çalışan ve emeklinin değil tüm kesimlerin büyük bir beklentisi.

Bu paranın büyük bir bölümü Kuzey çarşısına akarsa ne ala!

Ama büyük bir bölümü Güney'e kayarsa işte yandığımız gündür.

Bu konuda da Bakan Tatar önemli ve yerinde bir açıklama yaptı ama bu da biraz tehdit unsuru içerdiğinden geri tepecek diye korkmaya başladık.

Bu yüzden olumsuz şartlarda yönetilmesi zor bir bütçenin başında olan bakanı biraz daha az konuşmaya, konuşurken sözlerin nereye gideceğini iyi hesap etmeye çağırıyoruz.

Çünkü Tatar'ı çok iyi tanıyanlardanız ve çabuk öfkelenen ama çabuk da sönen bir yapıya sahip olduğunu da biliyoruz.

...

Yaşanan suni mi yoksa gerçek mi olduğunu bilediğimiz krizden en fazla etkilenen kesim esnaf kesimidir.

Kepenk kapatan esnaf sayısına her geçen gün yenileri eklenirken, sadece bizim muhitimizde bu ay sonunda en az 10 tane küçük esnafın dükkân kapatacağını burada vurgulamakta yarar görüyoruz.

İşte bu yüzden Pazartesi günü 300 trilyonluk paranın önemi büyüktür ve bunun büyük bölümü Kuzey'de kalırsa birçok esnaf arkadaş için kurtarıcı rolü oynayacaktır.

Bu yüzden harcama yapılırken, kendi esnafımızı da düşünmemiz ülkemiz selameti açısından da önemlidir.

Zaten bunu yaparken bizim insanımızın bir yerden nasihat ve talimat almaya, hele de baskıya tahammülü yoktur.

Böyle dayatılmış direktiflerin ters tepeceğini de hesaba katmakta yarar vardır!

Okur Görüşü

'UBP ve Esnaf Odası'nı kınıyorum'

'K.T.E.Z.O (KIBRIS TÜRK ESNAF VE ZANAATKARLAR ODASI) 28 Ocak'ta yapılan grev ve miting için esnafların cep telefonlarına katılım için mesaj atmıştır. Ben ne vermiş olduğum aidatı nede almış olduğum esnaflık mertebesini anavatanım olan TC ye ya da Ankara'ya hakaret edilsin diye vermiyorum.

Eğer o kadar ezilmişliğimiz o kadar kötü ve kriz durumumuz varsa esnaflar olarak örgütlenip çoluk çocuk hepimiz toplanıp meclise hesabını sormaya gideriz. Tüm devlet memurları en asgari 3000 bin TL maaş alıyor ben 20 yıllık esnafım 3000 TL maaş elime geçmedi hiçbir sendika hiçbir memur benim için meydanlara dökülmedi. Bunların sendikaları dayıları amcaları gitsin kendi haklarını kendileri sorsun.

Eğer protesto edilecek miting yapılacak slogan atılacak biri varsa hükümettir. Türkiyenin gerek esnafa gerek sanayiye verdiği krediler bu hükümet kendi çıkar ve peşkeşlerine kullanmıştır. Türkiye benim böyle de sahip çıkarım. UBP ya da CTP çıkarcılarının çıkarlarına menfaatlerine zarar gelindiğinde hemen eylemler isyanlar tamamen TC'li KKTC'li AYRIMINI gündeme getirmektedir.

Kimse saf çocuk rolleri yapıp alçak gönüllü mesajlar atmasın. Gazetelere demeç vermesin. Ama yaptığı sahte milliyetçilik ve kafatasçılığından dolayı UBP'yi de kınıyorum. Levent abi saygılar lütfen yayınlarımsın...'

Sezen: Vatandaşlar ihbar etsin

'Sevgili Levent Özadam; sizin sayfanız artık biri bizi gözetliyor oldu. Bunun da gayet hoş bir gözetleme olduğunu ifade etmek isterim. 28 Ocak 2011 tarihli köşenizde denetimlerimizin torpilli ve şikayetin söz konusu olduğunu belirtmektesiniz.

Şunu çok net söyleyebilirim ki asla böyle bir şey söz konusu olamaz. Yapmış olduğumuz bu denetimler halkımızın sağlığını ilgilendiren denetimlerdir ve bundan sonra da bu denetimler rutin olarak devam edecektir. Bu denetimlere sağlık bakanlığı sıhhiye müfettişi sayın Mustafa Kemal ve Belediye ekipleri birlikte katılmaktadır.Hiç kimseye müsamaha yada imtiyaz tanınamaz,biz bu konuda oldukça hassasız. Size gelen şikayet sanırım ön yargılı bir şikayettir.

Bu tür şikayetler somut olarak isim verilerek tarafımıza bildirilirse açıklamayı daha net yapabiliriz. İyi çalışmalar dilerim...'
Sezai SEZEN
Büyükkonuk Belediye Bşk.

'Yüreğimiz İnönü Meydanındaydı'

'Sevgili Levent Özadam,

Ben özel bir şirkette çalışıyorum. 28 Ocak sabahı çalıştığımız için orada bulunamadım. Ama herkes bilsin istiyorum ki oradaki kalabalık onlarla ayni fikri paylaşan büyük bir çoğunluğun, sadece küçük bir temsiliydi. Benim gibi daha niceleri çalıştıkları bazıları da korkutuldukları için orada olamadılar. Bu miting bundan sonra olacakların sadece bir başlangıcıdır.

Herkes biliyor ki, kendi nüfusundan daha fazla nüfusu yurt dışında barındıran Kıbrıslı Türkler için bundan sonrası farklı olacak. İnanmayanlaraysa sizin aracılığınızla sadece 'bekleyin ve görün' diyorum.

Benim ve benim gibi binlerce kişinin yüreği de dün İnönü Meydanı'ndaydı herkes bunu böyle bilsin...'
(B.SUNA)

Geyik

85 yaşında bir adam doğumhanenin kapısında beklemektedir. Doğumhaneden çıkan doktor şöyle bir bakındıktan sonra yaşlı adama sorar:
- İçerde doğum yapan bayan yakınınız mı?
- Evet, eşim.
- Ama bayan 25 yaşlarında...
Tamam işte, eşim o. Niye şaşırdınız, baba olamaz mıyım yani?
- Yoo, aklıma benim dedem geldi de.
- Nesi varmış dedenizin?
- Kendisi av meraklısı idi, sürekli ava çıkardı. Ancak yaşlanınca zorlanmaya başladı. Bir gün ava çıkacakken kendisini uyardık, aman yapma dedecim, sen yaşlandın, ava gidemezsin diye. Kendisi Israr etti ve hazırlandı. E, tabii yaşlılık, çıkarken tüfek yerine baston aldı eline. Ben de kendisiyle gittim. Ormanda bayağı yol yürüdükten sonra bir geyik gördük. Dedim ya, dedem yaşlı. Bastonu omzuna koydu, doğrulttu ve geyiğe
bastonla ateş etti. Geyik o anda vurulup yere düştü..."
- Olur mu, başkası vurmuştur onu.
- Ben de onu demeye çalışıyor