Bizi şamar oğlanı yaptılar!

Yayın Tarihi: 08/02/11 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Tayyip beye kızıyoruz ama asıl suç onun değil.

Ona bu fırsatı verenlerin!

Ülke şu anda topyekun neyi tartışıyor, ekonomik paketi.

Tartışıyor çünkü paket Kıbrıslı bir paket değil!

Bizim aciz yöneticiler seçim gaylesi yüzünden alınacak önlemleri geciktirince olacağı pek tabi ki buydu.

Bu ülkenin elbette bir takım ekonomik önlemlere ihtiyacı vardır.

Bu durum şimdi değil, daha 5 yıl önceden belliydi.

Eğer o günlerde popülizm yapılmayıp kendi çapımızda önlemleri alıp, partizanlık ve popülizme bir son verseydik, ne şimdiki tartışmalar yaşanacak ne de Tayyip bey bize besleme suçlaması yöneltecekti.

Bizim asıl korkumuz ve çekincemiz bu suçlamalar değil.

Anadolu halkının Kıbrıs Türküne bakış açısı değişiyor her geçen gün.

Sonuçta hükümetler kalıcı değil ve biri gider diğeri gelir.

Ama Anadolu ihsanının yüreğinden düşmek, kör yiyici gibi görüntü vermek asıl tehlikelisi.
Tayyip bey son olarak Türkiye'ye hakaret edenleri yargılayın dedi.

Bunu demesi mi yazımdı yani?

Eğer ortada küfür varsa, hakaret varsa ve burası da tüm organlarıyla işleyen bir devletse biz bunu o söylemeden yapmalı ve suç ve suçlu varsa yargıya havale etmeliydik.

Bunu bizimkiler yapsa herkes anlayacak ve hak verecek ama, dışarıdan empoze olarak gelince doğal olarak insanın isyan edesi geliyor.

Bizim basiretsiz ve beceriksiz yöneticilerin sayesinde Kıbrıs Türkü tam manasıyla şu anda bir şamar oğlanı görüntüsü çizmektedir.

Tayyip bey pek ala Eroğlu ya da Küçük'ü Ankara'ya çağırabilir ve durum değerlendirmesi yapılabilirdi.

Ama yapmadı!

Çünkü asıl kızgınlık bu ülkenin başındakilere!

O Talat"ı tercih etti ve böylelikle hükümete önemli bir mesaj vermiş oldu.

Şimdi ülkeyi şamar oğlanına çevirenlerin başlarını iki ellerinin arasına alıp düşünme vaktidir.

Onursuz duruş ve yalaka Anavatan politikalarının artık prim yapmadığını umarız görürler.

Görmezlerse de bedelini hem onlar hem de biz toplum olarak ödeyeceğiz.

Okur Görüşleri

"Kıbrıs Türkü koyun olmamayı seçti…"

"Sayın Başbakan alışık tabi, Türkiye'deki halka 2 çuval kömür ve 1 koli makarna pirinç verip koyun muamelesi yapmaya. Bizim halkımız bundan ders çıkarmalı. Çünkü yapıla bir yardımı ya da desteği kendine itaat ve kulluk edilme zorunluluğu gibi görmesi çok çok AYIPTIR. Onlar KOYUN olmayı seçmiyorlar, çünkü gururları var. Ana Vatan dahil hiç kimse bir halka böyle konuşamaz.

Bu başbakanın kırdığı kaçıncı pot hatırlamıyorum. Kıbrıs'ı bu dik duruşundan dolayı tebrik ediyor, darısı ülkemdeki güdülen KOYUNLARA diyorum…"
(Sedef-Ankara)

"Vallahi Levent bey biz bu tavırlardan usandık artık, aramızda dostluk, sevgi, saygı falan da yok. Olsaydı ha bire bize böyle hakaret etmezlerdi. Erdoğan'ın kıvırması da işe yaramaz, söz ağızdan çıktı bir kere, ne düşündüğünü hepimiz bilirik. Okuyucunuz doğru söylemiş. Biz onların yakalarından düşelim, onlar da bizim. Geç bile kaldık!.."
(MAĞUSA)

"Biz rahat rahat evimizde oturuyorduk. Kapı pencere sonuna kadar açık. Bir gün birileri geldi evin önüne ve sizi kurtarmaya geldik dediler."

Alıntı yapmış olduğum bu satırlar dün Kıbrıs Postası'nda yayınlanan bir köşe yazısından...

Okurken içimden bir şeylerin koptuğunu hissettim..Aklım mantığım kabulleniyor ama vicdanım ve yüreğim anlamıyor, acı hissediyor, ''rahatça oturuyorduk''sözlerine.
Oysa ki 1974 de on milyonlarca yürek bu ''rahatlık ''için bir olmuş , ülke siz ''rahatça'' oturduğunuz için tüm dünyaya rest çekmişti...Sorun ''işgalci'' ülkenin şu anki başbakanı değil, sorun daha da öncelerde...

Bu eylemleri her şeyi unutmuş olabilir ama şunu unutmasın ki tarih kahramanları yazar ve bir millet şerefi için yaşar..Türkiye'yi istemeyebilirsin ama onurun için ,şerefin için yaşa, bu duyguları hisset ki bir daha kimse senin ''rahatını ''bozamasın..saygılarımla.. "
(Oktay ODABAŞI)

Raziye KOCAİSMAİL

10

Kanser konusunda devletin yapamadığını yapıyor ve kanser taramalarıyla çok sayıda vatandaşın hayatını kurtarıyor

Nevvar NOLAN

Yüksek Mahkeme Başkanı

3

Yaptığı açıklamalarla demokrasinin gereği olan grevleri etkilemeye çalışıyor

(Bir grup hukukçunun isteği üzerine)

CTP Gençlik Kolları

1

Türkiye'ye hakaret içeren pankartların altında sözde birleşme etkinliklerinden ötürü

Tarım Bakanlığı

1

Arpa fiyatlarına yüzde 50 zam yaparak çiftçinin büyük tepkisini aldı

Vakıflar İdaresi

1

ÖZEV'de eğitim alan bir gencimizin ödemelerini yapmayıp aileyi zorda bıraktığı için

Promosyon

Hava taşımacılığının ilk yıllarında insanlar uçağa binmekten korktuğu için bir türlü istenen yolcu sayısına ulaşılamıyormuş.
Bir şirketin promosyon sorumlusu uçaklarında seyahat eden iş adamlarına birer mektup göndererek, eğer o hafta rezervasyon yaptırırlarsa bundan sonraki ilk beş seyahatlerinde eşlerinden para alınmayacağını bildirmiş.
Bunun üzerine epeyce başvuru olmuş doğal olarak.
Şirket kampanya sona erdikten sonra bu kez işadamlarının eşlerine birer mektup göndererek, seyahatlerinden memnun olup olmadıklarını sormuş.
Ancak mektup gönderilen kadınların yüzde doksanından şu yanıt gelmiş:
"Ne seyahati?"

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları