Ankara bizi 'baştan' yaratacak!

Yayın Tarihi: 14/02/11 07:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Yukarıdaki başlığı yanlış okumadınız...

KKTC sil baştan yaratılıyor!

Buna Ankara'nın KKTC'ye sevgililer günü hediyesi olarak da kabul edebilirsiniz.

Artık o size kalmış...

Ya da KKTC'deki düzenin yıkılarak, yeniden yapılandırılması da...

Hatta KKTC'nin anahtarlarının Ankara'ya teslim edilmesi olarak da yorumlanabilir.

Yani bundan böyle KKTC'de yepyeni bir dönem başlıyor.

Olacağı buydu dediğinizi duyar gibiyim.

Evet; olacağı buydu, AK Parti hükümeti öyle bir karar aldı ki bizim beceriksiz ve basiretsiz yöneticilerin yapamadığını yapmak için kolları sıvadı.

Bırakın KKTC kamuoyunu bizim devletin üst düzel yöneticilerin bile haberi yok bundan.

Ya da bazılarının var ama şaşkınlıktan sus-pus olmuş durumdalar.

Çünkü ellerinden bir şey gelmiyor, buna itiraz edecekleri dermanları yok dizlerinde...

...

Geçtiğimiz haftalarda Ankara'da bir ihale açıldı...

İhalenin adı, KKTC'nin yeniden yapılandırılması raporu ihalesi...

Şu anda kâğıttan bir ev görüntüsü veren KKTC'deki sistem top yekün yıkılıp yenisi inşa edilecek...

Hem de tepeden tırnağa!

Kamu reformundan tutun, eğitim, sağlık, tarım turizm ve çevreye kadar!

Sonra da siyasete el atılacak, belki de başkanlık sistemi...

İlk bakışta tabi ki güzel, ha keşke çok önceden yapılsaydı da Türkiye ile ikili ilişkiler yerlerde sürünmeseydi...

Ana ile evladı bu kadar birbirine düşmeseydi.

Ama yine sorun var işte!

KKTC'yi baştan yaratacak olanlar içinde yine 'biz' yokuz!

Yine, Kıbrıs Türkünün onayı olmadan alınmış bir karar...

Yine bizden olmayan birileri bu ihaleyi kazandı ve tanımadıkları bizim için elbise biçecekler

...

Halil İbrahim Akça'nın TC Lefkoşa Elçiliği görevine atanmasının birinci nedeni de bu...

Ankara, hem bu atamayla KKTC'yi 'adam' etmekte kararlı olduğunu gösterecek, hem de siyasete yeni bir şekil getirerek bir taşla iki kuş vurmuş olacak.

Bu proje aslında çoktan uygulanmalıydı, ama karar Ankara'da değil Lefkoşa'da imzalanmalıydı.

Tek yanlı değil, Kıbrıs Türkünün de içinde olduğu, KKTC'nin yeniden yapılandırılmasını içeren bir projeye kimse 'hayır' demezdi, bir takım sıra dışı gruplar dışında.

Durum böyle olunca, önümüzdeki günler için huzursuz olacağımız günler yaşayacağız.

Hem de şimdikinken çok daha gergin bir ortam olacak!

Ve umarız ki KKTC'yi baştan yaratacaklar diye, enkaz haline çevirmezler...

Çünkü Kıbrıs Türkünün yapısını, ruhunu ve iklimini bilmeyenlerin hazırlayacağı projelerin başarılı olma şansı yok denecek kadar az.

...

2009 yılının 14 Şubat günü Havadis'in de ilk sayısının yayınlandığı gündü.

Biz de ilk günden itibaren Havadis ailesine katıldık.

Tam iki yılı da geride bıraktık.

Havadis bize çok şeyler kattı, biz de ona karınca kararınca bir şeyler kattığımızı umuyoruz.

Havadis'i üçüncü yılına girerken kutluyor ve nice başarılı yayın yılları temenni ediyoruz.

Tesadüf bu ya aradan tam iki yıl geçti ve bir 14 Şubat günü olan bugün de HABERDAR'da ilkyazımızı yazıyoruz.

Değişen HABERDAR yönetiminin yaptığı profesyonel teklife 'evet' dedik ve yeni gazetemize transfer olduk. İki senelik de bir protokol imzaladık.

İlk maddeyi de yazdıklarımıza kesinlikle müdahale edilmeyeceği olarak belirledik.

Çünkü meslekteki sigortamız ve ilk şartımız tarafsızlık ve müdahalesiz bir ortamdır.

Ve sanırız bu da KKTC basınında bir ilk oluyor.

Bugünden itibaren HABERDAR ile birlikte eş zamanlı olarak yazılarımız KKTC'nin en çok okunan KIBRIS POSTASI haber sitesinde yayınlanacak.

...

Formatımızda hiç bir değişiklik yok...

Gazetenin 10'ncu sayfası bizim ama aslında okurun, tüm Kıbrıs Türk halkının...

Bir de HABERDAR'ın, 'yazılmasını istemiyorsanız yapmayın' sloganı var ya işte buna bayılıyorum.

Tam bizim sayfalık bir slogan bu...

Kim olursa olsun, herkese eşit mesafedeyiz ve yazmamızı istemiyorsanız, yapmayacaksanız artık.

Yapanlar da burada yazılanlara katlanacak ve bir daha yapmamaya dikkat edecek!

Tüm okurlarımızın sevgililer gününü kutluyor ve sevginin her türlü sorunu çözeceği inancıyla güzel bir hafta geçirmenizi diliyoruz.

Ertuğruloğlu ve Avcı'ya dikkat!

Türkiye ile KKTC yöneticileri arasında yaşanan gergin günlerde AK Parti hükümetinin yöneticilerine tam destek veren ve 'az bile söylüyorlar' diyen iki siyasetçimiz var.

Birisi parti kurma hazırlığında olan Tahsin Ertuğruloğlu diğeri de ÖRP Genel Başkanı Turgay Avcı.

İkisi de aynı paralellikte konuşup, Başbakan Erdoğan ve onun bakanlarının Kıbrıs konusundaki açıklamalarına koşulsuz destek veriyorlar.

Bu tabi ki tesadüf değil...

KKTC'de siyaset çok yakında yeni bir boyut kazanacak ve bu iki siyasetçini adı çok konuşulacak.

Ve Türkiye'de 12 Haziran'da yapılacak olan genel seçimi AK Parti tek başına kazanırsa düğmeye basılıp KKTC'de siyaset çok şeye gebe olacak.

Zaten sancıları şimdiden hissedilmeye ve çocuk tepik atmaya başladı bile...

Otobüs bekliyorum…

Bir gün, kadının biri evdeki elbise dolabı ses yaptığı için eve marangoz çağırmış, marangoz, kadına şikayetini sormuş, "dolabın nesi var? "Kadın, dolabım çok ses yapıyor demiş, adam dinlemiş dolabı çıt yok.
Kadın, sesin dolabın dışından değil, içinden geldiğini söyleyip, adama dolabın içine girip de dinlemesini söylemiş.
Adam da bunun üzerine dolabın içine girip ses dinlemeye başlamış.
Beklemiş, beklemiş yine çıt yok, bu sefer kadın marangoza, otobüs geçtiği zaman dolabım ses yapıyor demiş, adam da bunun üzerine dolabın kapağını kapatıp otobüsün geçmesini beklemiş.
Ne olsa beğenirsiniz, adam dolabın içindeyken kadının kocası eve gelmiş, ceketini asmak için dolabı açtığında, dolabın içinde bizim talihsiz marangozu bulmuş!
Kadının kocası sinirli bir şekilde marangoza sormuş, "sen burada ne arıyorsun" marangoz ise "şimdi size ne diyeyim ki, otobüs beklediğimi söylesem inanmazsınız"

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları