Zekai Altan mucizesi...

Yayın Tarihi: 25/02/11 07:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Türkiye'de bir kanı vardır;

Bir çok Türkiye vatandaşı Kıbrıs Türklerinin tembel olduğunu zanneder.

Bu görüşlerinde kısmen haklıdırlar çünkü, buradan oraya yansımalar böyle gider.

İşin aslına baktığınızda Kıbrıs Türkünün askine birçok ülke vatandaşından daha çalışkan ve azimli olduğudur.

Ama şu palitika var ya politika, yıllardan beridir birçok çalışkan ve konusunda uzman olan insanımızı köreltmiş, ruhunu öldürmüş ve bir kenara itilip kakılmasını sağlamıştır.

Kimisi sırf siyasi düşüncesi nedeniyle dışlanmayı kabul edip köşesine çekilirken, bazıları da vardır ki mücadeleyi asla bırakmamış, inadına uzman olduğu sektörde türlü zorluklara rağmen ilerleyerek, ülkesine olan sevdasını tüketmemiş ve tırnaklarıyla vazgeçilemez tırmanışını sürdürmüştür.

Bunlardan bir tanesi de Zekai Altan'dır...

Zekai Altan'ı çeyrek asırdır tanırım.

Aynı zamanda taktir de ederim.

Sol bir görüşe sahip olduğu için yıllarca sağ iktidarlar ülke başında olduğu için bir kenara itilmeye çalışılmış, uzmanlığı göz ardı edilmiş ve bazen de kendisine 'vatan haini' muamelesi yapılmıştır.

Dönemin zihniyetleri onun bir ekmek parası kazanmasını bile çok görmüş, sırf siyasi çizgisinden dolayı resmen sürgün taktikleri izlenmiş, uzun bir dönem de işsiz kalmıştır.

...

Yaklaşık 10 yıl kadar önceydi...

Kader-Zekai Altan çiftinin Kumyalı'da aileden kalma evlerinin önünde çaylarımızı yudumlarken bu fikrini duymuştuk kendilerinden.

Elde avuçta yokken, evin geçimini bile zar zor idare eden bu mükemmel çiftin görüşleri ütopik gelirdi o zamanlar.

Ama bir rüya, ama bir hayel ama bir düşünceydi o zamanlar.

Herşeyden de önce umutların sürekli ayakta tutulmasını gözlemledik yıllarca.

Sonuçta onlar kazandı bu engebeler ve dikenlerle dolu yolda yapılan savaşımı.

El emeği, göz nuru, alın terinin bir kazancıydı şimdi Kumyalı'da hayal bile edilemeyecek bir ödüle layık görülüp, o çok özel bayrağı Türk bayraklarının arasında dalgalandırmak.

...

Onların bu mücadele ruhu bile herkese bir mesaj olsun;

Hele de son günlerde Kıbrıs Türkünü, işe yaramaz birar insan zerreciği gibi gören ve gösterenlere...

Gelsinler ve görsünler Kıbrıs Türkü her türlü engellemelere, baskılara ve diretmelere karşı nasıl zaferler elde ediyorlar.

Ve bizi yönetlere de aslında sözüm;

Onun ülke sevdasının getirdiği büyük başarı dışarıda bile böyle büyük yankı bulup ödüllendirilirken, sizler de onu onurlandırmayı, en azından bir teşekkar etmeyi, küçük bir plaket vererek başarısını kutlamayı düşünür müydünüz acaba?

...

HABERDAR Gazetesi yeniden yapılandırmasını tamamlamak için üç günlük kamp dönemine giriyor.

Bu üç günlük süreçte gazete yayınlanmayacağı için 3 gün kadar sizlerden uzakta olacağız.

Ama 1 Mart Salı gününden itibaren dolu dolu yepyeni bir imajla karşınıza çıkacağız...

Hasipoğlu: Tek mesai sistemi yanlış!

Tek mesai sistemine geçtikten sonra bunun restorant işletmecilerine olumsuz yansıması üzerine UBP için de tepkiler gelmeye başladı.

UBP Genel Sekreteri Ertuğrul Hasipoğlu, çalışma saatlerinin yeniden düzenlenmesi gerektiğine katıldığını ancak şu anki sistemi de kabul etmenin mümkün olmadığını ifade etti.

UBP Genel Sekreteri'nin bu açıklamasından sonra şimdi gözler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Türkay Tokel'e çevrildi.

Restorantların birer birer kapanmasında büyük etki yapan tek mesai sisteminin yeniden ele alınıp alınmayacağı merak konusu oldu.

"Sn. Ersin Tatar'ın da bana bir cevabı olacak mı?"

"Dün kayınvalidemin FU 109 plaka numaralı aracının seyrüsefer ruhsatını çıkarmaya gittim.Küçük bir araç; Seyrüsefer Ruhsatı 132.65 TL. Defalardır yazıyoruz: Yurttaşın devlet kurum ve dairelerine yaptığı bütün ödemelerde veznelerde bozuk para bulunmadığı gerekçesiyle para üstleri yurttaşa ödenmiyor. Bu konuda rekor yanlış hatırlamıyorsam yine ayni dairede 7 TL ile Sn. Ahmet Uzun dönemine aittir.

Her seferinde yazdım. Bu gün de yazacağım; 35 kuruş çok para değil. Ancak olanlar devlet ciddiyeti ile bağdaştırılamaz. Bir kerecik bile yurttaş 35 kuruş eksik ödediğinde nasıl işi olmazsa, bu iş de olmaz. Sn. Ersin Tatar'ın bu konudaki yanıtını bekliyorum..."
(Mehmet BARIŞSEVER)

"Bankalar batmayabilirdi"

"Sayın Özadam, Rahatsızlığım nedeniyle gönderdiğiniz iylik dileklerinize teşekkür ederim. Bu vesile ile dünkü konuşmamızda oluşan bir anlaşmazlığın giderilmesi gerektiğine inanmaktayım. Şöyle ki; özel bankaların denetim sonuçlarını içeren raporlar, Sayıştay Başkanlığı dönemimde değil, önceki görevim olan Maliye Teftiş Ve İnceleme Kurulu Başkanlığı görevim döneminde gerçekleşmişti.

Zaten Sayıştay'ın özel bankaları denetleme yetkisi de yoktur. 1990'lı yıllarda gerçekleşen bu denetim başta Maliye Teftiş Ve İnceleme Kurulu olmak üzere, Gelir ve Vergi Dairesi ile Para, Kambiyo Ve İnkişaf İşleri Dairesi çalışanları tarafından müştereken yapılmıştı. Ve maalesef bahsettiğim o raporlarda yazılan saptamalar ve bu saptamaların düzeltilmesi için belirtilen öneriler, Merkez Bankası da dahil tüm ilgililerce dikkate alınıp uygulanmamıştır.

Eğer dikkate alınıp söz konusu bankalara gerekli uyarılar ve uygulanması için zorlamalar yapılmış olsaydı, bu bankalar batmamış ve devlet fonları da çok büyük miktardaki bu kayba uğramamış olurdu. Keza, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu kapsamında olmayan ve tazmin edilemeyen diğer mudilerin de kayıplarının önüne geçilecek ve ekonomi de büyük yaralar almamış olacaktı..."
(Soner VEHBİ)

Uçakta

Okyanus üzerinde gece uçan bir uçak... Iki fısıltı... Biri
kadın, biri erkek...
- "Herkes uyudu hadi gidelim..!"
(Ayak sesleri..)
- "Bu tuvalet boş.. Buna girelim.. Kimse bakmıyor.."
- "Sen önce gir..!"
- "Biraz heyecanlıyım.. Ben oturabilir miyim?"
- "Prezarvatifin var değil mi? Haydi tak!"
(Derin nefes sesleri..)
- "Ah parfüm de var.. Herşeyi de düşünürsün..!"
- "Ooh! Harika"
(Uzun sessizlik)
Birden uçağın hoparlörlerinden sert ve dinamik bir
ses...
- "Dikkat dikkat! Kaptanınız konuşuyor..! Arka tuvaletteki iki
kişi size sesleniyorum! Ne yaptığınızı biliyoruz.. Bu yaptığınız uçuş kurallarına aykırıdır.. Şimdi lütfen sigaralarınızı söndürün ve duman alarmından prezervatifi çıkarın!"

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları