Hükümet ekonomi cahili!

Geçtiğimiz hafta içinde 5 günlük televizyon programlarımızda konuklarımızı özel olarak ekonomi kökenli seçtik.

Çünkü biz inanırız ki bu ülkenin öncelikli sorunu ekonomidir.

Ekonomik sorunlar çözüldüğü vakit, sırasıyla tüm sorunlar kendiliğinden çözülecek ve böylelikle sivil toplum da sokaklarda değil işyerlerinde olacaktır.

Ekonomi kökenli 5 konuğumuz da ekonomik sorunların çözümü için önerilerini sıraladılar.

Genç ekonomist Mehmet Saydam genelde devlet kaynaklarının koruma altına alınmasının bile ekonomiye ivme kazandıracağını söyledi.

Çünkü Saydam'a göre tüm sıkıntılara rağmen hükümet devlet kaynaklarını partilisine peşkeş çekmeye devam ediyor, hem de hiç utanmadan hiç sıkılmadan!

Zaten Ankara'daki yetkililerin de bu yönde açıklamaları var ve yeni elçi Halil İbranim Akça göreve başlar başlamaz gözü partizanlıklarla devlet kaynaklarının dağıtılmasında olacak.

Devletin bazı birimlerinden son günlerde personelin işten durdurulması, hükümetin bu yöndeki korkusundan kaynaklanmakta.

Hükümete en kızgın ekonomistlerin başında Necdet Ergün geliyor.

Ergün, hükümeti 'ekonomi cahili' olarak isimlendirirken, bazı kaçakçılıkları hükümetin de bildiğini ama her nedense önlem almaktan kaçındığını ifade etti.

Ergün'e göre bazı kaçakçılık olaylarının da perde gerisinde hükümetin kendisi var.

Ülkemizin en deneyimli ekonomistlerinden Ünal Akifler ise bir süredir hükümet adına çalışmalara katılıyor.

Ancak o da hükümetin içindeki kopukluğu, iletişim bozukluğunu görünce neredeyse illallah etmiş.

Ülkenin en kötü hükümeti olduğunu düşünüyor ve umutları yok denecek kadar az.

Ama Başbakanlık Müsteşarlığının bünyesinde oluşturalan ekipte bulunuyor ve tecrübelerinden yararlanılmasını bekliyor.

İşadamı ve Sanayi Odası Başkanı Ali Çıralı, hükümetin proje özürlü olduğunu düşünüyor.

Türkiye'nin 2023 yılını hedeflediğini ve plan ve programının şimdiden hazır ettiğini söyleyen Çıralı, bizim ise yarınımızın ne olacağının bile belirsiz olduğundan şikayetçi.

Ayrıca, nüfusu bilinmeyen bir ülkenin proje de üretmesinin anlamsız olduğunu, en kısa zamanda sayımın yapılması gerektiğini vurguluyor.

Yukarıda yazdığımız dört ekonomi insanı da uygulanılmaya çalışılan paketin Ankara kaynaklı olduğunu düşünüyor.

Vedat Yorucu ise bunun tam tersini savunanlardan.

Yorucu paketin dayatma paket olmadığını hükümetin bunu uygulayacak cesareti olmadığına vurgu yapıyor.

Vedat Yorucu'nun bir önemli endişesi de özelleştirmeler.

Önümüzdeki günlerde yapılacak özelleştirmelerin Türkiye'de AK Parti'ye yakın şirketlerin eline geçme tehlikesi olduğu yönünde endişeleri var.

Yorucu ayrıca, bu kabine ile hiç bir değişimin yapılamayacağına inanıyor ve bunu 'bu aşçılar iyi yemek yapamaz' diye isimlendiriyor.

Sonuç olarak, tüm ekenomistlerin görüşleri halkımızın da ortak görüşü haline geldi.

Siyasilere ve özellikle de kabineye büyük bir güvensizlik hakim.

Başbakan kabinede köklü değişiklikler yapmazsa ağzıyla kuş tutsa kendini halkına sevdiremeyecek.

Dolayısıyla da alınan önlemlere halk desteği olmayacak...

Okur Görüşleri

"Düşündükleri tek şey rant!.."

"Sn Ejder Aslanbaba'nın 25.03.2011 tarihinde bir gazetede bir açıklamasını gördüm ve bunu eğer bir millet vekili kullanıyorsa eminim ya baskıdan ya da vekilliğin vermiş olduğu rahatlıktan dolayı bu tarz fikirleri ortaya atıyor.

42.000 kişinin vatandaşlığı ve bunların piyasaya yapacakları yatırımlardan bahsetmiş .Evet 12.000 işsiz genç var biz Türkiye'den gelecek olan tecavüzcü,hırsız,işbortacı,sahtekar,kaçak,mafya gibi yatırımcılara ihtiyacımız var çünkü vekillerimizde olan mal varlığı çok olduğundan dolayı ancak gasp edilerek bitebilir bu yüzden 42.000 deil bence sn.aslanbaba 142.000 yapalım belki adamız dünya piyasasına AVRUPA BİRLİĞİ adına değil rantçılar adası adı altında tanıtılır.

Bu ekonomik krizde bunu öne süren ve halk tarafından onaylanmasını bekleyen ilk önce Allah'a taş yağaması için dua etmesi gerekiyor.Sanırım bu vatandaşlık konusuyla güzel pay düşecek rantlar sağlanabilir çünkü mevcut hükümet yalan ve rantlardan başka bişe düşünüp uygulamıyor.

Nedendir bilinmez rahata kavuşan vatandaşlık peşine koşuyor bunun sancısı önümüzdeki seçimlerde yaşanacak olan koltuk merakı ve korkusundan olabilirmi acaba diye düşünüyorum fakat bu fırsatı ii değerlendirsinler çünkü bu saltanatı bir daha sürmek için 20.000.000 vatandaşa ihtiyaçları olacak.

Dizlerimin üzerinde yaşamaktansa ,ayaklarımın üzerinde ölmeyi tercih ederim..."
(Oktay Güney-İSKELE)

...

"Kuzey Kıbrıs, artık medeniyetten uzaklaşmış okumuş cahillerin ülkesi olmuştur. Melbourne'daki Austin Hastahanesi, dünyanın en prestijli hastahanelerinden biridir. Evime, otobüsle 5dk'lik bir mesafededir.Buradan her geçtiğimde, çalışanları hastahanenin anayola bakan duvarın dışında sigaralarını içerken görürüm.Binanın bahçesinde dahi sigara içemezler. Medeniyet budur işte..."
(Engin İRFAN-MELBOURNE)

Tüp geçit

İstanbul a tüp geçit yapılması için ihale açılmış. Amerika, Japonya vs. hepsi teklif vermiş, 10 milyar, 20 milyar dolarlar... Bizim Temel le Dursun ise 10 bin dolarlık bir teklif getirmişler. Komisyon gitmiş Trabzon a; Temel le Dursun u görmeye. Demişler ki, "İhaleyi size vereceğiz, anlatın bakalım projenizi?" Temel başlamış anlatmaya...
- "Ben gideceğim Anadolu Yakası'na, başlayacağım denizin altından kazmaya, İdris de gidecek Avrupa Yakası'ndan kazacak. Denizin altında ortada buluşacağız." Yetkililer sormuş:
- "Peki ya hiç buluşamazsanız ne olacak?" İdris de bu sefer atılmış:
- "O zaman bir tüp geçit fiyatına iki tüp geçit yaptırmış olacaksınız..."