Gerekeni yapmayıp, muhbir arıyorlar!

Milli Eğitim Bakanı KTÖS ve KTOEÖS'na bir çağrıda bulundu ve siyaseti bırakıp, eğitimi savunmalarını istedi.

Kendince haklı olabilir de, sendikalara böyle çağrıda bulunan bir bakan acaba kendi görevini yapıyor mu diye bir özeleştiri yaparsa tüm camiayı mutlu etmiş olacak.

Şu meşhur özel ders olayı anlayacağınız...

Biz eşeledikçe inanılmaz ihbarlar almaya devam ediyoruz.

Bakan ve bakanlık yetkilileri ise işlerini yapıp, özel ders verenlerin peşine düşeceğine şimdi de bakanlık içinde özel bir masa kurmuşlar ve bize bilgileri kim veriyor bunu araştırıyormuş.

...

Bakanlıkta 12 denetmen var.

9 aylık sürede sadece iki kişinin özel ders verdi diye Kamu Hizmeti Komisyonu'na havale edilmesi düşündürücüdür.

Daha da öte, bu icraat bile buram buram partizanlık kokmaktadır.

Özel ders veren öğretmenler listesindeki bazı isimler, partili oldukları için silinmekte, birkaç kişi hedef gösterilerek sözde icraat yapıldığı izlenimi yaratılmak istenmektedir.

Adı herkesçe bilinen bir bakanlık müdürünün yıllardır ortak olduğu dershanede ise hiç bir araştırma gereği duyulmamaktadır.

...

Bu iş artık çığırından çıkmıştır.

Bakan göreve geldiği ilk gün, bu işin üstüne yürüyeceğini vaat etse de bunu parti baskısı nedeniyle yapamamış, bazı odakların etkisi altında kalmıştır.

Özel ders veren bazı dershane ortağı öğretmenler, "dershaneme hele bir denetmen gelsin ayaklarını kırarım" deme cüreti bile gösterirken, yapılan baskınlarda öğretmenler özel bölümlere saklanırken, bilindiği halde bazı öğretmenlere göz yumulup, bazılarının peşine hafiye gibi adam takılırken, ve özel ders artık büyük bir rant kapısı haline gelmişken, bazı bakanlar çocuklarını devlet öğretmeni çalıştıran özel dershanelere gönderirken, bu laçkalığın önüne geçmek mümkün değildir.

Yumruklaşmaya ramak kaldı!

Mehmetçik Belediye Başkanı Beyazıt Adalıer ile İçişleri Bakanlığı müsteşarlarından Hasan İslamoğlu'nun dün sabah saatlerinde bakanlık önündeki kavgası görenleri hayrete düşürdü.

Önce yüksek sesle bağıran ve sonra da birbirlerinin üstüne yürüyen Adalıer ve İslamoğlu'nun arasına Güzelyurt Belediye Başkanı Mahmut Özçınar girerek büyük bir rezaletin önüne geçti.

Tartışma konusu öğrenilemezken başkan ile müsteşarın barışıp birlikte kahve içtikleri ifade ediliyor.

Okur Görüşü
Örgüt başkanına kıyak mı?

"Türkiye kimlik numarasına göre araç plakası verip, ölene kadar tek plaka uygulamasına geçiyor (bir kısım AB ülkeleri gibi), biz ise üzerindeki plaka ile muayenesini yapmış araçların plakalarını polis ölçüp ceza yazacak diye gazetelerde tehdit edilip, plakacıların önünde saf tutuyoruz. Levent bey bu işe bir el atın da bu ekonomik sıkıntıda birde vatandaşa 50 lira yoktan plaka parası verdirmesinler. Bu yasa sittim senedir var, muayeneciler ve şimdiye kadar trafik kontrolü yapanlar körümüydü, rüşvet mi yiyorlardı da 16 yaşında 5 kez muayeneden geçmiş arabamın plakasını görmediler. Baksınlar yapmışken yeni bir plaka uygulamasına geçsinler de çağdaşlaşalım.Bakarsak maliyeye bir faydası da yok, acaba plakacılardan UBP örgüt başkanı mı var?.."
(Mustafa Kemal TÜMKAN)

Okur Şikayeti
"1200 paundumu kim verecek?"

"Benim elimde 4 biletim var İzmir'e gidiş dönüş için. Büyük adamlar KTHY'yi batırdığında ne dediler; hiç bir yolcu mağdur olmayacak!
Peki ne olacak bizim ve bizim gibi yolculara?

Ne paramızı verirler ne de bilet"

İzmir"e gidiş geliş için 1200 poundu kim verecek?

Bu kahramanlar söz verirken kolaydı tabi ki.

Bir söz var biz Kıbrıslılar çok kullanırız, söz vermesi göz vermesine benzemez!

Koskoca bakanı, başbakanı Londra'ya gelsinler dört gözle beklerim..."
(Osman TANGO-Londra)

MEC-SEN	10	Meclis oturumlarına katılmayan vekilleri protesto ettiler halkın duygularına tercüman oldular
Başman Grup	8	Onkoloji Servisi'ne yaptıkları katkı ve bağışlarla bu konuda örnek bir şirket olduklarını gösterdiler
Ahmet TOLGAY Gazeteci-Yazar	8	Yayımladığı kitabın gelirini sosyal içerikli örgütlere bağışlayarak genç meslektaşlarına örnek oldu
Özkan Pastırmacıoğlu	8	TSM beste yarışmasında birinciliği elde etti.
Nuri GÖKŞİN Emekli Müsteşar	1	Oğlunu Mağusa Devlet Hastanesi'ne istihdam ettirerek partizanlığın halen devam ettiğini gösterdi

İmamın papağanı

Üç Amerikan askeri, Irak'ta bir bakkal dükkânına girerler, alışveriş yaparken
"kahrolsun Amerika" diye ses duyarlar. Etrafa bakınırlar ve sesin bir
papağandan geldiğini anlarlar.
Bunun üzerine bakkala:
- Bu papağanı buradan yok et. Yarın geldiğimizde görürsek, seni mahvederiz, derler.
Askerler gittikten sonra, bakkal kara kara düşünmeye başlar, çünkü papağanını çok sevmektedir. Derken, aklına cami imamının papağanı gelir. Hemen imamın yanına koşar başından geçenleri anlatır ve:
- Hocam eğer sakıncası yoksa, papağanları bir süreliğine değişelim, der.
Hoca kabul eder ve değişim gerçekleşir. Ertesi gün işgalci Amerikan askerleri gelir ve
papağanı görürler:
- Biz sana bunu yok edeceksin demedik mi?
Bakkal bu papağan o değil dese de inandıramaz.
Askerin biri, ben şimdi anlarım bunun dünkü papağan olup olmadığını der ve papağanın tekrarlamasını umarak bağırır:
- Kahrolsun Amerika!
Ses çıkmayınca, bakkal dahil hep birlikte bağırmalarını söyler:
- Kahrolsun Amerika!
Ses yok.
- Kahrolsun Amerika!
Ses yok.
- Kahrolsun Amerika!
Ve sonunda papağan dile gelir:
- Aminnnnnnn